Aslında, sezonun son müsabakası olan bu günkü maça, haftalar önceki bir dileğimin karşılığı olan genç takımla çıkmak ve rakibi sallamıyor mesajı vermek vardı...
Ancak, klasmanın şekillenmesinin son haftaya kalmış olması nedeniyle, bunu yapamadık!
Klasman ikinciliği için mücadele verecek olan diğer rakiplere karşı, bu tip bir eylem hem ahlaki olmaz hem de bize yakışmazdı!
Kaldı ki;
İkincilik hesabı içinde olan takımların başkanları ve idarecilerinin, kulübümüzü arayarak, “aman ha, lütfen” dediklerini de biliyoruz...
Durum böyle olunca;
El mecbur, sağlam kadro ile sahaya çıkıp, müsabakayı sadece prestij haline getirip, imajın bozulmasına fırsat tanımamak gerekiyordu...
Yegâne amaç bu gibi görünebilir belki ama;
Hatta, ne yalan söyleyeyim?!
Şahsi temennim de, İzmir’in yaka takımını Play-Of oynamaya itmek de vardı işin içinde...
Olmadı maalesef!
Beceremedik!
Sezonu, şampiyon olarak ve iki mağlubiyetle bitirdik.
Vardır bunda da bir keramet diyerek;
İkinci olan takımın, 20 gün boyunca beklemede kalıp, diğer takımların islim üstünde olmalarının ve maç ritmini kaybetmiyor olmalarının, ikinci olan takıma avantaj yaratmadığı düşüncemi ısrarla belirtmek istiyorum...
Gelelim oyuna...
Tabii, oyun öncesi, oyun sırası, maç boyu edilen galiz küfürlerin;
Ezikliğin, çaresizliğin ve tatminsizliğin baş göstergesi ve tezahürü olduğunun altını çizerek...
Bursaspor taraftarının, bundan böyle, küfüre karşı bir reaksiyon vereceğinin inancını yaşıyor ve onları;
‘Küfürsüz Bursaspor’ lu taraftarlar olmaya davet ediyorum!
Biz, Bursaspor’luların, “eziklerden” bir farkı olmalı...
Bu farkı, bu sezon itibarıyla devreye sokmalı ve asil duruşun ne olduğunu ele, güne göstermeliyiz...
Zaten, ceza unsuru olarak kabul edilen küfrün, kritik virajlarda, kulübümüzü muhtemel yaşanacak olumsuzluklara sokabileceği gerçeğini de göz önünde bulundurarak...
Evettt
Oyuna gelince:
Karşıyaka karşısına, daha kontrollü bir anlayışla ve savunma derinliğini hesaba katan bir düşünce ile çıkmıştı Adem hoca...
İlk 45’de sahaya yansıyan, dersimizi iyi çalıştığımıza dair bir görüntü vardı!
Adem hocanın ve ekibinin geldiği günden, bu güne, oynattığı oyunun, biraz daha temkinli ve alan bırakmama üzerine olduğunu gördük!
Tek hat üzerinde yakalanmamak ve savunma arkası sıkıntısı yaşamamak için, Berkan ve Hamza’yı ön tarafa pek çıkartmadan, üçlü savunmaya destek verdiklerine şahit olduk!
Oyunu iyi analiz edilen rakibe karşı doğru bir uygulamaydı...
Merkezi, Yiğit Ali, Furkan Özyapı ve Zeki Dursun ile tahkim ederken;
İlhan Depe’yi, bazen Mücahit’in arkasında bazen de yanında konumlandırarak, ilk yarı boyunca ön tarafta serbest gezmesine imkan tanıdık!
Çünkü;
Oynadığımız şablon gereği, geçişleri yaparken, Mücahit’in istasyon özelliğinin yanına, Depe’nin girişleri düşünülmüştü...
Ama
Maalesef, geçişleri doğru ve gerektiği şekilde sağlayamadık...
Savunma prensiplerini hatasız uygularken;
Sadece, Zeki Dursun’un driplingleri ile gelen birkaç deneme dışında, öne oynama becerisini gösteremedik!
Şüphesiz, burada, kanatları öne doğru devreye sokmama anlayışı, rakip ceza alanında da çoğalamama zafiyetini getirdi..
Lakin ;
Bu anlayış, oyunu dengede tuttu ve çok önemli pozisyonlar vermezken, gol olabilecek pozisyonlar da kazandık..
Deplasman bakımından hareket edersek, ilk yarı için başarılı ve dengeli bir mücadele verdiğimizi rahatlıkla ifade edebiliriz!
İkinci yarıya ise, daha önde oynama isteği ve arzusu ile başladık!
Bu durum rakipte şaşkınlık yaratırken, bize öz güven sağlayan bir hava yarattı..
İşte o beş dakikalık bölümden gol çıkarabilseydik, oyunun şekli şimali farklılaşacaktı..
Ki, net gol pozisyonları da yakalamışken üstelik..
Bize gülmeyen talih, onlara güldü ve M.Yiğit ile çıkarken kaptırılan bir top sonrası golü yedik !
Zaten, maç da o dakikadan itibaren bitti..
Golü yedikten sonraki, arka, arkaya gelen panik tarzı oyuncu değişiklikleri oyun disiplini ve anlayışımızı bozdu !
Bir de , rakip takımın, Bursa’da da yaptığı, yerde yatma oyununu devreye sokması, koca bir ikinci yarının bütün gazını kaçırdı..
Son maç, üç sonuçlu bir maçtı..
Sonu kötü olan sonuç çıktı bahtımıza..
Oyuncularımız gerekli olan mücadele ve oyun azmini ortaya koydular!
Kimse eleştirmesin!
Şampiyon takım rehaveti asla göstermedik!
Bu oyun sonrasında, Alsancaktan çıkacak en adaletli sonuç beraberlik olmalıydı..
Olmadı !
Sağlık olsun..
Eğer ;
Becerebilir de, üst klasmana çıkabilirlerse ;
Üstüne, üstlük, aynı gruba da düşersek..
Hesabı keseriz !
Yorumlar
Kalan Karakter: