Meme kanseri, hem Türkiye’de, hem de dünyada çağımızın en sık görülen hastalıklarından biri.
Her yıl ekim ayında düzenlenen “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” ile, binlerce kadını etkileyen bu hastalığın taranması ve erken teşhisle önüne geçilmesi teşvik ediliyor.
Bu ayda düzenlenen farkındalık etkinlikleri ile “Pembe Kurdele” teması da kullanılıyor.
Kadınların kendi kendilerine elle muayeneyi nasıl yapmaları gerektiğine dair hem ülke genelinde, hem de yerelde, toplumca tanınan ünlü kişiler iş birliği ile de, bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlanıyor.
Farkındalık ayı kapsamında “Kendi kendine meme muayenesi” tavsiyesine ben de uydum ve muayene esnasında tenimde kitleye benzer bir şişlik hissedince, bırakın kanser gerçeği ile yüzleşmesini, şüphe olmasına rağmen bile adeta yıkıldım…
Birkaç gün öncesinde, Türk Psikologlar Derneği Bursa Şubesi Başkanı Uzman Psikolog Ali Demirel ile birlikte, kanser tedavisinde alınan psikolojik desteğin önemine dikkat çekmiş ve bir insanın kanser gerçeği ile yüzleştiği ilk dakikadan itibaren yaşadığı travmatik boyutu evre evre değerlendirerek, yapılması gerekenleri paylaşmıştık.
(İlgili program için link bırakıyorum…)
Teorik olarak dinlemesi ne kolaymış oysa. İş kendinizle ilgili bir eyleme dönüşünce ne yapacağınızı, ne düşüneceğinizi bilemez bir vaziyette, hele bir de anneyseniz ve evladınız henüz çok küçükse, yaşanılan o yakıcı ve yıkıcı duygularla şok anında mücadele etmeye çalışırken gerçekten çok zorlanıyormuşsunuz.
Elimle dokununca hissettiğim o şişlik sebebiyle sabahı zor ettim. Hemen ertesi gün tüm programlarımı iptal ederek genel cerrahın yolunu tuttum ve meme ultrasonuna girdim.
Sonuçlar çok şükür ki temiz çıktı. Doktorun söylediğine göre, bazen meme içindeki nodüller ele gelebilecek kadar belirgin olabiliyormuş. Korkulacak bir şey olmadığını, fakat bir şüphe doğrultusunda kontrole gelerek, çok iyi bir davranışta bulunduğumu belirtti doktor. Özellikle 40 yaş ve üstündeki kadınların, yılda bir kez doktor kontrollerini kesinlikle yaptırmaları gerektiğini de ekledi.
Birçok kanser çeşidinde erken teşhisin tedaviyle iyileşme şansını yüksek oranlarda artırdığını biliyoruz.
Rutin kontrollerini ihmal etmemenin, sağlık konusunda duyulan şüphelerin üzerine gidilmesinin, kaliteli ve sıhhatli bir yaşam için çok elzem olduğuna da tabi ki eminiz.
Ve tabi her şey insanlar için. Sağlıklı bir şekilde yaşayıp giderken, işimize gücümüze devam ederken bir anda kanser gerçeği ile yüzleşebilmek de bizim için…
Uzman Psikolog Ali Demirel, kanserle yüzleşildiğinde ve sonraki süreçlerde alınan psikolojik desteğin, tedaviye olan olumlu etkilerinin önemine dikkat çekti bu noktada.
Bununla birlikte kanser hastası bireylere çevresi tarafından söylenen “İyi düşün, güzel düşün” sözlerinin de tamamen pozitif düşünme zorbalığına girdiğini belirtti.
Psikolog Demirel, kanser tedavisi gören bireylerin durumunun parmak izi gibi olduğunu, yani tamamen kişiye özgü bir durum olduğunu aktararak, asla genelleme yapılmaması gerektiği hususunda da şu uyarılarda bulundu:
“Kanser tedavisi gören bir bireye moralini yüksek tut, kanser artık grip gibi bir hastalık oldu demek, o kişide beklenen etkiyi yaratmadığı gibi tam tersi bir etki yaratıyor. İyi niyetle söylenilen bu sözler çoğunlukla da kişiye demoralize ediyor. Hasta pozitif düşünemediği için kendisini suçlu hissediyor. Ben de bir sorun var algısına kapılıyor. Hasta yakınları tedavi gören bireylere, moralini yüksek tut demek yerine, ‘Yanındayız, istediğin zaman konuşabiliriz, desteğe ihtiyacın olduğu zaman benimle paylaşabilirsin.’ mesajını vermeli.”
Doğrudan verilen pozitif direktiflerin hastayı olumlu etkilemediğini vurgulayan Uzman Psikolog Ali Demirel “Sen istediğin zaman ben yanında olacağım” tarzı yaklaşımların hastalığın tedavisine doğrudan katkı sağlayacağını belirtti.
Kanser tedavisi sürecinde alınan psikolojik desteğin tedaviyi olumlu anlamda etkilediğinin altını çizen Demirel, bu alanda yaptığı bilimsel çalışmalarla danışanlarına destek sağlamaya kliniğinde devam ediyor.
Son olarak…Kaç yaşında olursanız olun, elle muayenenizi ayda bir kez mutlaka yapın.
Sonra değil şimdi.
Evet, bu yazıyı okurken…
Yorumlar
Kalan Karakter: