İsyanı, acıyı, öfkeyi ve umudu paylaşmak amacıyla yüzlerce emekçi, 1 Mayıs’ta bir aradaydı.
Meydana giriş yapıp kortej yürüyüşüne katılmak isteyen emekçiler, iki kez polis kontrol noktasından geçmek zorunda kaldı.
DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların, siyasi partilerin ve STK’ların katıldığı kortej yürüyüşlerinde, kurtuluşun yalnızca örgütlü mücadele ile mümkün olacağı mesajı verildi.
Yaşatmanın değil sömürgenin kutsandığı ülkede binlerce emekçi; çocuk işçiliğine, alınmayan önlemler ve ihmaller yüzünden yaşanan iş cinayetlerine, açlık sınırının altındaki ücretlere “hayır” demek için hep bir ağızdan haykırdı.
“Patronun sana ekmek vermiyor, sen ona servet veriyorsun” pankartı da dikkat çekenler arasındaydı.
1 Mayıs yürüyüşleri çok şükür engelsiz ilerliyor demeye kalmadan, Gökkuşağı bayrağının renkleri polis engeline takıldı.
Kadın Savunma Ağı örgütüyle, haklarını savunmak için yürüyen kadınlar ve lubunyalar, açtıkları LGBTQ+ bayraklarını tartışmayı büyütmemek adına kendi elleriyle komiteye teslim etmek zorunda kaldı.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan kitlesel protestolarda, tutuklanan ve daha sonra serbest kalan gençler arasında bulunan Kadın Savunma Ağı’ndan Deniz Önen, aydınlığı savunmaya her koşulda devam edeceklerini söyledi.
Türkiye’de özgürlüğün ve değişimin, kadınlar ve lubunyalar olmadan gerçekleşmeyeceğini de özellikle vurguladı Deniz Önen…
Ülkede yaşayan her bireyin dili, dini, cinsel kimliği, rengi ne olursa olsun eşit ve güvenli bir ortamda yaşam hakkı var!
Asıl kimden korkmak lazım biliyor musunuz?
Bebekleri öldüren çetelerden, çocukları öldüren katillerden, okullarda bir öğün ücretsiz yemeğe hayır diyen vekillerin vicdanından korkun.
Adil ve güvenli yarınlar için emekçilerin örgütlü mücadelesi elbette sürecek.
Yaşasın 1 Mayıs!
Çok yaşasın özgürlük!
Yorumlar
Kalan Karakter: