Eğitim mi, travma mı! Çocuklarımız okuldayken bile tehlikede mi?

Geçtiğimiz günlerde Sivas’ta lise 9.sınıfta öğrenim gören kız öğrenci, sınıfın ortasında 3 arkadaşı tarafından darp edildi.

Bu da yetmezmiş gibi şiddet uygulayan öğrenciler, saldırı anlarını video çekerek, sosyal medyadan yayımladı.

Yine Yenişehir’de ortaokula giden kız öğrenci, bir başka akranı tarafından şiddete uğradı, tekmelendi, saçları çekildi, yerlerde sürüklendi.

Eğitim alanı içerisinde güvenliği bir kez daha sorgulamamıza sebep olan bu acı görüntüler, ‘Çocuklarımız okuldayken bile tehlikede mi’ sorusuyla bizi baş başa bıraktı!

Sadece sokakta ya da aile içinde değil, okullardaki şiddet vakalarında da artış var.

Özellikle de akranlar arası şiddete yönelik haberler son günlerde çok duyulmaya başladı.

Okullardaki güvenlik sorununun derinleştiğini sene başından itibaren yaptığımız haberlerle üstüne basa basa söylemiştik.

Derinleşen şiddetin sebeplerini masaya yatırmak ve şiddetin önlenebilirliği konusunda hukuki olarak yapılması gerekenlere dikkat çekmek için UCİM-Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Türkiye Hukuk Koordinatörü Mine Rana Kahramanoğlu ile görüştüm.

Şiddetin sebebinin ülkedeki infaz sistemi olduğunu söyledi Avukat Kahramanoğlu.

Okullardaki koruma zincirinin koptuğunu, çocuklara psiko-sosyal destek verilmediğini de ekledi.

Çocuklar küçük yaşlardan itibaren koruma zincirinin içinde olması gerekiyor. Bu zincirin içinde hem hukuk sistemi, hem psiko-sosyal desteği var.

Uluslararası basında da yer bulan Ahmet Minguzzi cinayetiyle Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu şöyle anlattı Kahramanoğlu:

“Bütün özeni gösterilerek sevgiyle büyütülen bir çocuğun, şiddet sarmalı içinde büyüyen bir çocuk tarafından öldürülmesi hepimizi yaraladı. Başka bir çocuğun kalbine bıçak saplayacak kadar vahşet içinde olan bir çocuğu bu toplumda biz nasıl yetiştirebiliyoruz? Çocuk odaklı adalet sistemini konuşmamız gerekiyor artık… Yasalar, devlet, kurumlar ve kurumların ailelerle işbirliği içinde olması gerekiyor. Sosyal hizmet uzmanlarının artırılması, psikososyal destek için okullardaki rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin daha üstün bir hale getirilmesi ve çocukların belki de tek tek gözlemlenmesi gerekiyor.”

Toplumda yasaların artık güvenceyi sağlaması gerekiyor.

Zira tehlike, göz göre göre büyüyor!

Suçluların cezalandırılması ve kamu vicdanında da bu suçluların gerçekten rehabilite olduğuna yönelik inancın yükselmesi gerekiyor.

Bütünsel çocuk adalet sistemi artık ortaya koyulmalı.

Bugün her birimiz şiddetle tehdit ediliyoruz.

Şiddeti önlemenin ve şiddet sarmalından çıkabilmenin tek ve en önemli yolu, infaz hukukunun değişmesiyle, eğitim ve farkındalıkla mümkün.

Son olarak çocukların erken yaştan itibaren, disiplin, öz güven, öz saygı, sosyal iletişim becerisi kazanmalarına yardımcı olacak savunma sporları ile tanıştırılması gerektiğinin çok elzem olduğunu düşünüyorum.

Eğitim her yönüyle cehaletin panzehiri!