TFF 2.lig Beyaz Grup'da 11.hafta maçı olan Serik Belediyespor deplasmanından hayati 3 puan ile dönen Bursaspor'umuzu kutlayarak; yazıma başlamak istiyorum.
Öncelikle, takımın dört gün önceden Antalya'ya götürülüp, kampa alınması kararının olumlu yansımış olduğunu görmek sevindirici.
Antalya yaramış diyebilirim.
Üstelik, Akdeniz'in sıcak kentinde, sıcak bir günde müsabaka yapacak olmamıza da atmosfer anlamında katkı sunmuş.
Bu bağlamda, müsabakanın 60 dakikasını diri, disiplinli ve kontrol altında tutabildik.
Zaman, zaman tempo yükseltip, gerektiğinde de frene basıp garantiye oynadık.
Müsabakanın ilk devresi, her ne kadar rakip topla haşır, neşirmiş gibi bir havada olsa da; özellikle orta sahadaki yardımlaşmalı oyun anlayışı ile rakibe üçüncü bölge şansı tanımadık.
Merkezdeki Yusuf ve Furkan Emre'ye İsmail Ozan'da katkı koyunca, derli, toplu bir görüntü oluştu.
Bölüm, bölüm de önde baskıyı deneyerek, rakibe kolay top kullanma imkânını vermedik.
Oyunun bu dilimi içinde savunmamızı da öne çıkarıp, dönen toplara ilk müdahaleyi yaparak, oyunun boyunu kısalttık.
Tam 60 dakika bir makine gibi işleyen bu plan, ilk yarının sonlarında bize iki gol getirdi.
İkinci bölgedeki baskımız ve topa sahip olmamız ile her iki kanadı oldukça verimli kullandık.
Yine, geçen hafta olduğu gibi, Mustafa Genç ve Çağatay birlikteliği ilk golü bulmamıza neden oldu.
Hemen akabinde,
bu defa sol taraftan Bilal ve Çağatay'ın sürüklediği atakda penaltı noktası üzerinde topa dokunan Berat Altındiş ikinci golümüz olarak topu ağlara gönderdi.
Oyunun ikinci yarısının ilk çeyreği yine başladığımız düzende devam ederken; 60.dk.'dan sonra hoca, merkezden Yusuf ve Furkan'ı kenara alarak;
Emre Tepegöz ve Ömer Turan'ı oyuna dahil etti.
Bu iki hamle sonrası ikinci bölge kontrolünü yitirdik.
Koyduğumuz direnç ve kontrollü oyun, rakibin üçüncü bölge set oyununa döndü.
Sanırım, Furkan Emre ile Yusuf'u yorgunluk ve sıcak hava etkisi nedeniyle çıkarttı Murat hoca!
Rakibin, temponun dozunu arttırmaya başlamasıyla, 70'lerde üç oyuncu birden değiştirme hakkını kullandı.
İşte ne olduysa o dakikadan itibaren oldu..
Müzik değimi ile ifade etmeye kalkarsam;
Bursaspor'umuz açısından oyun tam bir kakafonik görüntüye bulaştı.
Oyunun son çeyreğinde rakip hem kanatları hem de hücum merkezini çok iyi kullanmaya başladı.
Öndeki oyuncularımızın ayakta duracak halleri kalmamıştı ki takım savunmasına katkı koyabilsinler..
Oyun, son 10 dakika topyekün hücum eden rakip ile;
Yiğit, Ertuğrul, Canberk arasında geçti, desem, abartmış olmam.
Savunma bloğundan döndürdüğümüz topları kontrol edemediğimiz gibi; ileriye oynamayı ya da çabuk çıkmayı beceremedik.
Gol geliyorum diyordu ve ceza sahası dışından oldukça güzel bir vuruşla geldi.
Allah'tan ikinci golü bulmuşuz.. Yoksa, yine bir-bir evimize dönecektik.
Biraz daha zaman olsaydı, belki de ikinci golü yememiz işten bile değildi.
Saha içinde neler oldu bilemiyorum.. Sahada da değildim..
Bu nedenle ahkâm kesmek istemiyorum.
Ancak, her hangi bir sıkıntı yoksa;
Murat hocanın oyuncu değişikliklerini gözden geçirmesini isterim.
Döndüğünde, sakin kafayla maçı bir izlesin..
Aynı anda üç oyuncuyu birden, daha 70'lerde değiştirmesinin; son 10 dakikada nasıl sıkıntı yarattığını eminim görecektir.
Zor zamanlar geçirirken, kazanılan 3 puan ve güvenin sevincini yaşayalım.
Haftaya grubun en zayıf takımı Kırşehir FK. Bursa'ya geliyor.
Bu müsabakaya da gereken önem ve ciddiyeti vererek hazırlanalım ve 12 yaptığımız puanı 15'e çıkaralım.
Adıyaman maçı sonrası, bizimle aynı puanda olan bir ekibi kendi evinde yenmiş olmanın gururu ile Kırşehir FK. müsabasının perçinlenmesi lazım.
Son olarak..
Evimizde oynadığımız zamanlarda, lütfen, Allah aşkına bu genç oyunculara tepki vermeyin.
Yürek verin, sevgi verin, hak verin, güç verin.
Yorumlar
Kalan Karakter: