Hafta içi müsabakasında evimizde 1 puanı oyunun son demlerinde kurtardık.
Hatta, Çağatay'ın boş kaleye yaptığı vuruş direkten dönmeseydi, piyango gibi 3 puanı da hanemize yazdırıyorduk.
Hurmacı planı olan savunma oyununun tarafımıza 10 puan yazması, ister istemez onu haklı kılmıştı...
Oysa naçizane, bu oyun şeklinin risk barındırdığını, Bursaspor'un, savunmaktansa, oyunu domine etme potansiyelinin daha fazla olduğunu düşünenlerdenim.
Günümüz futbolunda, artık, kendi alanınıza gömülüp, 90 dakikayı gol yemeden bitirebilme şansınız çok zayıftır.
Taraftarsız da olsa, evinizde, sizinle ayar sayılabilecek bir rakibe karşı aynı oyun planını uygulamak çok anlamlı değil.
Savunma göbeğinin önemli oyuncusu Ertuğrul'un cezalı, bir diğer önemli oyuncusu Furkan Emre'nin ise yarı sakat oynayabildiği bir durumda, topun kendi alanında olmasındansa, rakip sahada tutulması ve rakibin önde karşılanması, bu maçın özeli olarak düşünülemez miydi?
Akordu bozuk bir enstrüman gibi 45 dakika kakafonik görüntü icra ettik. Yine kapandık, yine topu tutamadık.
Üstelik, bu defa, rakip yarı sahaya giriş bile yapamadık.
Golü de cezalı Ertuğrul'un müdahale alanına giren bölgeden yedik.
Hurmacı ve Göçer hocalarım. Rakip seçiminizi iyi yaparak; hiç olmazsa evimizde oynayacağımız, nispeten kolay olur diye düşündüğümüz maçlarda, topun önünde olup, hücum aksiyonlu planlarınızı devreye sokmanızı bekliyorum.
Hafta içi klasman sonuçlarına bakarsak; aldığımız bir puan ile; bu günkü rakibimiz Menemenspor'u altımızda tutarken;
İnegöl, Batman, Nazilli gibi rakiplerin kaybetmesiyle de aramıza bir puan daha fark koymuş olduk.
Bugün oynadığımız Menemenspor müsabakasının ilk yarısını çöpe atıyorum.
Evimizde geride olmanın verdiği refleksle, özellikle son 15 dakikadaki puan kurtarabilme ve rakibe yüklenme şeklimizi taktir ediyorum.
Sağ tarafımızdan yaptığımız güzel bir serbest vuruşa, Kubilay'ın inanılmaz gayretle uzayarak vurduğu mükemmel kafa vuruşunu tebrik ediyorum.
Bir değişiklikle taşların yerinden oynadığı farklı bir ikinci yarı yaşadık.
Furkan Emre ikinci yarıya çıkamayınca, Kubilay sol stopere geçti.
Onun yerine Hamza merkeze, sol arkada oynayan Ozan, sağ arkaya, Bilal de sol arkada görev aldı.
Neticede, farklı kaybedebileceğimiz bir maçı, sanırım taktiri ilahi sonucu bir puan ile bitirdik.
Oyunun şekli ve şemaline göre, bir puan iyidir, demekten başka birşey söylemek yersiz olur.
Beş haftada kazanılan 11 puanda, bugün olduğu gibi, kısmetli olduğumuz bir gerçektir.
Kısmetimizin devam etmesi dileğiyle, Pazar günü, yani bayramın üçüncü günü, Isparta'da, Isparta 32 Spor maçı ile bayramımız şenlenir inşallah.
Tüm dostlarıma, arkadaşlarıma, okurlarıma, en samimi dileklerimle mutlu ve sağlıklı bir bayram diliyorum.
Not: Bursaspor'umuzun bu yeşil takım formasından başka forması yok mu?..
Forma yeşil, şort yeşil, tozluk yeşil, saha yeşil..
Boğulduk yani...
Yorumlar
Kalan Karakter: