Uzunn yıllar öncesinden düne kadar Bursa amatör futbolunun mabedi sayılan Merinos stadında maç seyretmek kısmet olmamıştı.
Ta ki düne kadar!.
Eski Orhangazi İlçe Spor müdürü olan, halen Orhangazi Gençlerbirliği kulübü yöneticisi ve eski Merinosspor futbolcusu olan ağabeyim Salih Turgut Mete'nin daveti üzerine, Bursa futbol camiasının Wembley yakıştırması yaptığı tarihi Merinos stadında;
Merinosspor-Orhangazi Gençlerbirliği kulüpleri arasındaki süper amatör küme maçını izlemek üzere konuşlandık.
Sezonun bitmesine 5 maç kala, klasmanda altlı, üstlü durumda var olma mücadelesine sahne olan müsabaka, tam anlamıyla 6 puanlık bir müsabaka arzediyordu.
Bursa'nın yaşayan efsane futbol adamlarının da takipte olduğu bu iddialı maç büyük çekişmeye ve mücadeleye sahne oldu.
Bursa futbolunun önemli şahsiyetleri olan sevgili abim Özmetin Erkut hoca, kıymetli abim Sedat Özbağ (2) hoca, kıymetli kardeşim Mustafa Gönden hoca, değerli kardeşim Mehmet Şengeldi hoca, değerli kardeşim Turan Şen hoca, Filamentspor ve Tunaspor'un eski kramponu, kıymetli dostum Rahim Atik, bu iddialı maçı takip edenler arasındaydı.
Futbolu iyi bilip, doğru yorumlayan kişilerle maç seyretmenin keyfi bir başka oluyor.
Maç analizine geçecek olursak; öncelikle, teraziye koyduğumuzda dengenin pek bozulmadığı iki takım seyrettiğimizi ifade ederek başlamak, yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Her ne kadar, gerek bizlerin gerekse abilerimizin dönemi olan Bursa amatör kümesinin hazzını bulamadığımızı düşünsekte; günümüz gençlerinin de iyi yetişmiş, donanımlı, genç nesil hocaların elinde, daha bilimsel daha çağdaş futbol oyunu arz ettiklerini söylemek mümkün.
Günümüz modern futbolunu sahaya yansıtmak istediklerini, futbol alt yapısı olan gözlerin kaçırmayacağını düşünüyorum.
Buradan hareketle, gerek Salih Ünal hocanın, gerekse Cemil hocanın, öğrencilerini, günümüz modern futbol anlayışı içinde sahada tanzim ettiklerine tanık olduk.
Her iki kıymetli hocayı kutluyorum.
İki takımın oyuncuları da oynadıkları müsabakanın önemini kavramış olmanın ciddiyeti ve gayreti içindeydiler.
Yüksek futbol disiplini içinde, özellikle ikinci yarı, gel, gitlerin sık yaşandığı, pozisyonu bol, seyir zevki yüksek bir müsabaka izledik.
Özellikle, Merinosspor'un sol ayaklı 21 numaralı orta saha oyuncusu çok iyiydi.
Buna karşın, Orh.Gençlerbirliği'nin 5 numaralı merkez oyuncusu Atakan ile 8 numaralı orta alan oyuncusu Muharrem, iyi işler çıkaran oyunculardı.
Oyunun ilk 30 dakikalık bölümünde merkez orta saha oyuncusu Atakan, Merinos ataklarında kendi stoperlerinin hemen önüne gömülerek, rakibi biraz daha önde karşılamada pozisyon hataları yaptı.
Sanıyorum, belki de, hocasının uyarısıyla bu yanlıştan dönerek, önündeki alanı, hem rakip karşılamada hem de geçiş oyunu öncesi pas bağlantısı sağlama manâsında daha iyi değerlendirdi.
Orhangazi takımın iki kanat oyuncusu Ahmet ve Mali ters ayak oyun düzeni içinde, Merinosspor'un savunma arkası bıraktıkları boşluklara bol dripling çektikler. Ancak bitirici hareket noktasında yetersiz kaldılar.
Aynı tarz pozisyonları ise, Merinosspor, Orhangazi'nin sol tarafından bolca buldu. Sanırım, gününde olmayan Orh.Gençlerbirliği sol savunucusuna, takım savunması adına kademe olmaya çalışan 7 numaralı oyuncu Ahmet, maçın sonlarını getirmekte fiziken zorlandı.
Forvetin merkezi, öğrendiğime göre, bir önceki müsabaka nedeniyle cezalı olduğu için, yerine oynayan Hakan kardeşimiz, önde top tutma, ikili mücadele ve istasyon olma anlamında yeterli olmakla birlikte, hücum aksiyonlarında biraz ağır kaldı.
Maçın son 10 dakikası ve artı uzatma ile birlikte, Salih hoca merkez forvete yeni bir oyuncu atarak, rakip birinci bölgede baskı yapmayı düşünerek; Hakan'ı hemen hücum arkası pozisyonla görevlendirerek, bana göre çok doğru bir hamle yaptı.
Son tahlilde;
Bursa'mızın tarihi, efsane ve sembol kulübü, futbolcu üretim merkezi Merinosspor'umuzun
müessese kulübü yapısından çıktıktan sonra, sanki biraz sahipsiz kalmış bir durumda olduğunu gözlemlemek beni üzdü.
Şanlı tarihini yazmaya kalksak sayfaların yetmeyeceği bu köklü kulübü, şahsi gayretleriyle ayakta tutmaya çalışan Kemâl başkan ve arkadaşlarını canı gönülden kutluyorum. Ve kendilerine daha çok destek verilmesini temenni ediyorum.
Başkanlığını, emekli banka müdürü Ertuğrul Gündüz kardeşimin yaptığı ve yönetiminde genç mühendis, sanayici ve iş adamlarının bulunduğu; kadrosunun hemen hemen tamamına yakınının üniversite mezunu olduğu, memleketim Orhangazi'nin en eski kulübü Orh.Gençlerbirligi takımının da, eski parlak günlerine dönmesini yürekten diliyorum.
***
Biliyorum, yazıyı biraz uzun tuttum. Uzun yazıları okumaktan sıkılan bir toplum yapımız olduğunu bilmekle beraber, yıllar ve yıllar sonrası Merinos'da maç izlemenin keyfi, kalem oynatma keyfine dönüştü. Kusuruma bakmayın!
Geleliimm bizim tahkim kurulu kararına...
TFF Disiplin kurulunun vermiş olduğu emsali görülmemiş, ağır, orantısız ve haksız kere haksız cezaya yapmış olduğumuz itiraza ; dün öğleden sonra tahkim kurulu cevap verdi.
8+1= 9 maçlık cezanın, bir maçını indirerek, Bursa, Bursaspor ve camiaya büyük bir kıyak çektiler. Allah razı olsun, ne muratları varsa, versin inşallah.
9 maçlık cezanın 1'i zaten, çirkin ve kötü tezahürattan ötürü, 5 maçlık obsiyonumuz dolduğu için gelmişti.
Onu saymadan, Bursaspor'a boca edilen acımasız 8 maçlık cezaya karşı, yapılan onca savunma ve emsal göstermelere rağmen, sembolik 1 maçlık ceza indirimi, Bursa şehri ve halkıyla maytap geçmek, demektir.
Geriye kalan sezonu kitlediğiniz yetmiyor gibi; bari kafa bulur gibi davranmaktan kaçının ya.. .
Ayıptır ayııpp...
Günahtır günahh...
Sizler kimsiniz, nesiniz bilemem.
Ancak ben Bursalı ve Bursasporluyum.
Tamam mıı?!.
Vız gelirr, tırıss gidersiniz!.
Aklınızı, fikrinizi, Bursaspor aleyhenine oluşturulan gündem algısına kiraya vermiş olabilirsiniz !.
Amaa, vicdanlarınızı ne yaptınız peki ?!
Alın 1 maç indiriminizi, gelecek günlerde kullanın.
Ama;
Sakın haa sakınn.
Benim şehrim ve ŞAMPİYON takımımla, aklınız sıra kafa yapmaya kalkmayın.
Tamamm mı?!
Bu kadarr !..
Yorumlar
Kalan Karakter: