Pazar günü Kuşadasıspor müsabakasını bu defa gece değil, gündüz seyrettik...
Sezon başında, sevgili Enes başkanın, sıcak havalar nedeniyle, TFF’den rica ettiği gece maçlarının sonuna geldik...
Gündüz müsabakasına çıktık, ama ilk yarı boyunca yaramadı sanki bize…
Karşımızda, şimdilik, grubun en zayıf halkası gibi duran rakibimize 45 dakika gol atamadık!
Oysa, oyunun ilk 18 dakikalık bölümünde net dört gol pozisyonuna girdik, ancak topu ağlarla bir türlü kucaklaştıramadık..
Çalışılmış olduğunu düşündüğüm, savunma arkası toplarda, Furkan’ı tam üç kez topla buluşturup, kaleci ile karşı karşıya bıraktık...
Biri direğe çarptı, birini kaleci çıkardı, diğeri köşe atışı oldu...
30. dakikaya kadar gol atamayınca, rakip hafiften dirilme alametleri vermeye başladı..
Hafiften yoklamalara başladılar..
İyi ki lig sonuncusu..!?
Bu güne kadar bize hiçbir takım bu kadar isabetli şut atmamıştı..
Sol savunma bölgemizin açıklar verdiğini daha önceki müsabakalardan biliyoruz...
Fakat, lig sonuncusu takıma bu kadar fazla alan bırakılırsa, onlar da o bölgeyi oya gibi işlerler...
Bereket, bitiricilik konusunda etkin değildiler...
Kısa zaman diliminde net pozisyonları gol yapamayınca, balans yine bozuldu...
Tempoyu yükseltip, rakibi bıktırıp, yormuyoruz...
Furkan’ı 8 numara gibi kullanıp, Yiğit Ali’ye bel bağlayınca, orta sahadan iyi gelemedik...
Çünkü, Yiğit Ali bu yarıda düşüne, düşüne oynadı...
Orta saha hamallığı Furkan’ın üstüne kaldı...
Furkan, ilk 45’in en çok koşan ve arayan oyuncusu oldu...
Bu tür rakiplerle evimizde ya da dışarıda oynarken;
Üçüncü bölge oyununu set haline getirmekte zorlanıyoruz..
Sık sık yön değiştirmelerini yaparak, kenar organizasyonları ve merkezden adam eksiltmeleri, üçüncü bölge planı olarak oturtmak gerekir...
Bu uygulama için de Sedat biçilmiş kaftan konumundaki oyuncumuzdur...
Bu planın biraz değişik versiyonunu, Sedat 10 numara konumunda ikinci yarı oyuna girince yaptık...
İkinci yarıya sanırım, bir önceki maçtan rahatsızlığı olan Taha’nın yerine Musa ile başladık...
İlk devrenin üçlü orta saha dizilişini, bu defa, Yiğit Ali -Furkan ikilisi merkezde, Sedat hemen önlerinde şeklinde yaptık...
Bu düzen rakibin üzerine abanmakta işe yaradı...
Ve devre başında nihayet beklediğimiz gol geldi...
Lakin, bu esnada, topla çıkışı iyi olan ama merkez savunma özelliği olmayan Musa’dan, kritik tercihler gelmeye başladı...
Bunu gören Pablo hoca yanlışa erken müdehale ederek;
Oynayan Furkan’ı kenara alıp, oynamayan Furkan’ı oyuna soktu...
Musa kendi pozisyonuna geri dönerken, kenardan gelen Furkan sol stoperdeki yerini aldı...
Böylece, raket sol ayak Sedat’ın nefis kesmesine, kafayı mükemmel vuran Musa golü yaptı...
Sedat’ın ince oyununa, Yiğit Ali de kıpırdayarak dahil olunca işin şekli değişti...
Pazar günkü bu eğlenceli iki perdeli oyunda bazı ilkleri de yaşamış olduk...
Uzun sakatlığı sonrası süre alan Muhammet siftahı yapmış oldu...
Ayrıca, ligdeki ilk golümüzü, grup sonuncusundan yemek sürpriz oldu...
Çünkü, bildiğimiz Anıl kapattığı köşeden o golü yemezdi...
Neden kırmızı kart gördüğünü çözemediğim Musa’nın oyun dışı kalması ve o sıradaki yaşananlar, galiba Anıl’ın konsantrasyonunu bozdu...
Baraja bıraktığı köşeye, baraj üstü vuracak düşüncesi ile yaptığı hamlede ters ayak ile yakalanınca, kapattığı bölgeden asla yemeyeceği golü yedi...
Sağlık olsun!
Mücahit, çıkana kadar yine bastı, koştu, alan yarattı, çalıştı...
Fakat, bu maç kadar ofsayt pozisyonuna hiç düşmemişti...
Kendisini ofsayt pozisyonlarından korumalı...
Nihayetinde;
Liderlik geri geldi...
Velimeşe sağ olsun, Karşıyaka’yı haklamış...
Ayakları dert görmesin...
Silifke, Kütahya, Muş sonuçları bizim için kazançlı bir hafta getirdi...
Haftaya Kırşehir deplasmanında görüşmek dileğiyle…
Yorumlar
Kalan Karakter: