Evimizde, Matlı Spor Kompleksi Atatürk Stadyumunda yine mükemmel bir zemin, Bahardan kalma harika bir hava ve Cumartesi günü olmasına rağmen 40 Bin taraftar önünde lig sonuncusu Velimeşe Ergenespor takımını ağırladık.
Cezalılar ve kadroya yeni katılıp, lisansı çıkarılan Berkan ile birlikte, her zaman alışık olduğumuz ilk onbirin bayağı dışında farklı bir kadro ile müsabakaya başladık.
Cezalı Abdullah ile Taha Can’ın dışında, kadronun gediklisi olan Ahmet İlhan ve Yiğit Ali’de ilk yarıda kulübede oturdular.
Bu defa, Pablo hoca genç kontenjanını Berkan ve Mustafa Genç üzerinden sağlamış!
Musa’nın merkezdeki partneri Furkan Özyapı olurken;
Görev adamı Hamza, ters ayakla sol kanadın savunucusu görevini üstlenmiş!
Merkez ortanın ofansif oyuncusu rolünü üstlenen Furkan Özyapı ise Cumartesi gününün en çok çalışan, yardımlaşan ve üreten oyuncusu görüntüsünü verirken, sahaya kaptan çıkan Musa’nın ve hemen önlerindeki Sedat’ın oyunu rahatlatmaları da Özyapı’ya büyük katkı sağladı.
Ancak, kaptan Musa Çağıran’da bu maç özelinde gereksiz bir agresifleşme gözlemlediğimizi kayda geçirmek yanlış olmaz...
Sarı kartı görmek için çabaladı desek, abartmış olmayız...
Ki;
Anlamsız bir şekilde, rakip ceza sahası içinde kendini salınca;
Musa ve hakem rahatladılar...
Hakem, göstermemek için direndiği Sarı kartı göstererek;
Musa’da, Sarı’yı görerek rahatlayıp, üstlerindeki yükü atmış oldular...
Maçın ilk devresinin son çeyreğine kadar, yaklaşık 30 dakika boyunca, yardımlaşmalı ve yakın temaslı oyun anlayışını ortaya koyan misafir ekip oyuncuları futbolu çirkinleştirmeden pozitif bir görüntü sergilediler...
Misafir takımın teknik adamının maç öncesi oyuncularına yapmış olduğu konuşmada;
“Bir daha böyle bir atmosfer göremeye bilirsiniz.. Onun için çıkın oynayın ve keyfini çıkarın” demesi;
Lig sonuncusu bir ekip için büyük itici güç olup, oyuncuları da rahatlatmış...
Böyle olunca, makine intizamında, güçleri oranında, ortaya güzel bir oyun çıkmasına olanak yarattılar...
Hem oyunu organize edip, kontrolümüze almamızı engellediler, hem de becerebildikleri oranda kalemize rahatsızlık vermeye gayret gösterdiler...
Artık;
Global ve küresel hale çoktan dönüşen Dünya’nın;
Futbol oyunu yönünden de dönüştüğü gerçeğini kabul etmek ve hakkını da vermek durumundayız...
Bu durumda, rakibiniz her kim olursa olsun;
Gerek şampiyon markalı bir ekip karşısında olmanın, gerek atmosferin , gerek saha ve zemin şartlarının kendileri lehinde olması hususunu güzel değerlendirdiklerini doğru okumak zorundayız...
Bunu niye yazıyorum ?!
Hani;
Sürekli, güzel oyun, ezici üstünlük, rakibin üstünden silindir gibi geçme arzusu, isteği ve beklentisi içinde olan bir kısım taraftar ve futbolseverimizin olaya daha makul daha ölçülü bakarak, Şampiyonluğa giden yoldan keyif almalarını önermek için…
Yazının başlığında işaret edildiği üzere;
“Sanırım, bundan sonrası böyle olacak” gibi duruyor...
Geçen haftaki Tokat müsabakası sonrasında yazdığım gibi;
Rakiplerimizin eli Armut toplamayacak...
Bunu bilip, kendimizi ona göre hazırlarsak, bardağın yarısında su olduğunu görüp, rahatlamış oluruz...
Üstelik, Velimeşespor ile oynanan maçın üzerinden hareket edersek eğer;
Maça erken gol ile başlamış olmamıza rağmen, rakibin direncinde kırılma olmadığını da gözlemlemiş olduğumuzu rahatlıkla ifade edebiliriz...
İki farkı bulmamıza rağmen, kurgularını ve düzenlerini hiç bozmadan 80 dakika boyunca oyunun hakkını verdiler...
Zaten, son 10 dk.da maçın gazı fena halde kaçmış olduğu için;
80 dk. güzel bir müsabaka izlemenin keyfi ve huzurunu yaşatan her iki takım oyuncularını gönülden kutlamak ve haklarını teslim etmek şart...
Şampiyonluk yolculuğunda bir maçı daha 3 puan ile kapatıp, gol yemeden ve iki gol atıp, sürüsünü de kaçırarak sonuçlandırmış olduk!
Farkın daha da açılmasını beklediğimiz pozisyonlarda son vuruşlardaki beceri noksanlığımız belirleyici etken oldu...
İlk maçı ve taraftar önüne ilk çıkışı olan yeni transferimiz Berkan, hem genç hem de çabuk ve seri oluşu ile gelişmeye açık olabileceği izlenimi verdi...
Ona karşın, rakip takıma devre arası transferi olarak kiralık verdiğimiz Mehmet Çetin’in;
Bursa’da aldığı az sürelerde göstermeye fırsatını bulamadığı meziyetlerini , gerçek takımına karşı göstermesi Bursaspor camiasını ve hocalarını memnun etmiştir diye düşünüyorum...
Türkiye, bir yıldız futbolcu kazanacak.. Biraz sabır ve zaman gerekli..
Son olarak;
Hedefe doğru dolu dizgin koşu yaptığımız bir mecrada, mücadele anlamında kayıtsız olmadığımız ve sonuç odaklı tarza daha yakın gibi durduğumuz bir gerçek olmakla birlikte;
Takımın fark yaratan ve yaratacak olmaları beklenilen iki önemli abisi İlhan Depe ile Ahmet İlhan’ın motivasyon yönünden daha hazır olmaları hususunun altını çizmek gerekli...
Rakip merkez forvet (9) oyuncunun yaşını bilmiyorum..
Ancak, pivot forvet olma ve bağlantı oyuncusu tarzında güzel işler çıkardı.
Ayrıca, ön alan baskısında kuvvet ve dayanıklılık anlamında iyi sınav verdi...
Takip edilmeli diye düşünüyorum !
Son bir analiz olarak;
Pablo Martin Batalla hocanın bu maçın genelinde kadro mühendisliğini iyi yönettiğini söylemeliyim..!