Hafta başı oynanan Ankaragücü-Rizespor süper lig müsabakası sonrası; bırakın Türkiye'yi, bırakın Avrupa'yı, Dünya'nın gündemine giren bir olay yaşandı..
Hepimizin malumu, FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler'e yapılan yumruklu, tekmeli saldırı...
Spor dalları içindeki en popüler oyun olan futbol oyununun, kitlelerin kemiğine kadar nasıl nüfuz etmiş olduğunu birkez daha idrak etmiş olduk.
3 F'nin dayanılmaz ağırlığı..
Ünlü diktatör Salazar'a atfedilen sihirli üç kelime.
Fado-Fiesta-Futbol
Müzik-Eğlence-Futbol.
Futbol oyununun özellikle son 10 yılda büyük bir endüstri haline gelmiş olmasının ana etkenlerinden biri de; aynı müzik ve eğlence sektöründeki etmenlerin futbol oyununda daha da etkin rolü olmasıdır..
Oysa, yaşadığımız hayatın içindeki gerçekler, maalesef, bir futbol oyunu içindeki yaşanmışlıklar kadar yer bulamıyor..
Örnek vermek gerekirse; yıllarını, ömrünü Tıp eğitimine vermiş sağlık çalışanlarının maruz kaldığı olaylar..
Bir Tıp hekimine işi başında yapılan saldırı sonrası gerçekleşen ölüm, yaralanma vb.gibi olaylar sıradanlaştırılıyor..
Hakeme atılan yumruk ise dünyaya mâl oluyor.
Hayır, hayır.. Ne yani..?! Her maç sonu hakemler yumruklansın falan demiyorum..
Asla yanlış anlaşılmak istemem. Çünkü, yapılan saldırıyı kınıyor ve lanetliyorum..
Ama, fakat, lakin;
Bu müessir olayın akabinde, TFF'nin, alel, acel yarım saat içinde almış olduğu liglerin süresiz ertelenmesi kararını bir türlü özümseyemiyorum..
Ki, daha sonra yapılan yeni bir açıklama ile liglerin 19 Aralık'ta başlatılacağı duyuruluyor.
Ayrıca, yumruk olayının müsebbibinin koskoca köklü bir kulübün başkanı olması ve bu başkana TFF başkanının bir zaman önce ödül vermiş olması da oldukça ilginç..
Sonuç itibarıyla;
Deve'ye sormuşlar, neren eğri?
Deve demiş, nerem doğru ki..?
××× ××× ×××
Bursaspor kulüp başkanı Günay'ın istifa mektubu yazıp, kulübü bırakması üzerinden bayağı bir zaman geçti.
Bu süreç içinde inanılmaz, hayretlik durumlar yaşıyoruz.
Takım tepetaklak aşağıya doğru çakılmak üzere..
Bu meyanda başkansız kalan yönetim kurulu acayip işlere imza atıyorlar..
Bir haftadır kulüp içinde basın toplantısı düzenleyerek, olası başkan adaylarını görücüye çıkarıyorlar..
Görücüye çıkan adaylar da, neredeyse, yalvar yakar, kongre kararı alınması hususunu canlı yayında muhatabının gözüne sokuyorlar..
Bir aday;
"Her şeyimiz hazır, tüm planları yaptık, yeter ki kongre kararı alınsın" diyor.
Ve kısa konuşması içinde tam üç kez "kongre kararı alınsın " cümlesini kuruyor.
Yeminle, çok garip işler oluyor..
Bursaspor'a yazık oluyor..
Elin spor televizyoncusu, ekranlardan ağlamaklı sesle "Bursaspor'u kurtaralım" diye yayın yaparken; biz Özlücü'de aday kabul günleri düzenliyoruz..
Vay ki vayy Bursasporum..
Gölgesinde huzur bulduğumuz 60 yıllık çınarı el birliğiyle çürütüyoruz.
Türkçe İMDATT dedik, olmuyor...
S.O.S.
HELP HELP HELP
Yorumlar
Kalan Karakter: