Çok açık ve net söylüyorum.
Herkes işine baksın…
***
Sert bir giriş olmuş olabilir. Ama bugün herkesin bir Bursa hayali var.
Daha doğrusu Bursa’yı dizayn etme hayali var.
Herkes kendisine göre bir Bursa yaratmaya çalışıyor.
Bunu yaparken de biz gazetecileri kullanıyorlar.
Bizim görevimiz sizin borazanlığınızı yapmak değil!.. İşin doğrusunu, doğrularını ortaya koymak.
Herkes kendi penceresinden bakarsa, şehir karman çorman bir hal alır. Ki… Geldiğimiz nokta aynen bu şekilde.
****
Bursa’da bir plan eksikliği var elbette.
Şehrin bir kaçış noktası da yok, düzeni de yok, yeşil alanı da yok, turizmi de yok, yok olan o kadar çok şey sayabiliriz ki…
Gerçekleri söylemek gerekirse Bursa’yı bir anda en baştan yaratamazsınız. Fakat, olanı değiştirebilirsiniz.
Hafta içi BTSO Meclisi kürsüsüne çıkan Hasan Eker, Sıcaksu Bölgesi’nin TOKİ konut alanına dönüştürülmesini eleştirdi.
Hasan Eker, Meclis kürsüsünden “Konut yapılacak binlerce alan var ama turizm bölgesi için daha uygun bir yer yok” demiş…
Hatta demekle yetinmeyip, yaptığı konuşmayı haber haline getirip mail yoluyla tüm gazetecilere göndermiş.
Ona göre Sıcaksu Bölgesi, termal turizmi çekmek için planlanmalı ve toplu konut yerine otel yapılmalı.
Tebrikler Sayın Eker!.. Kanayan yaramıza merhem olmuşsunuz yani bu konuşmayla!..
Tek eksiğimiz o bölgedeki oteldi zaten.
****
Mesela oraya 5 yıldızlı otel yapalım…
Termal tesis olsun hatta o bölge…
Ya gerçekçi olalım arkadaşlar. Afyon’a termal tesise gidenler Afyon’a ne kadar kazanç sağlıyor? Ya da Armutlu’daki tesislere gidenler?
Ya da Akyazı’daki Kuzuluk termal tesisleri.
Ya da Akçay termal tesisleri?
Ben size söyleyeyim… 0 TL…
Birkaç firma oradan dünyaları kazanıyor.
Hele bir de devremülk şeklinde yapılan tesisler yatırımcısına kazanç sağlıyor ama şehre hiçbir katkısı yok.
5 yıldızlı otelde her şey dahil zaten. Ne kadar katkısı oluyor?
Hiç yok!..
Peki neden turizm tesisi yapılmasını istiyor Hasan Eker?
“Turist gelsin” demek işin süsü!..
O boş bölge altın değerinde olduğu için, rant kapısı olduğu için…
****
Şimdi…
Sanayi üzerinden şehrin planlanmasını isteyen, bununla ilgili sunumlar hazırlayan, projeler ortaya çıkartan, saatlerce kendisini anlatmaya çalışan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, üzerine vazifeymiş gibi açıklamalar yaparken kimsenin sesi çıkmazsa, hatta "Belediye Başkanlığı’na oynuyor” gibi yorumların yapılmasının önü alınmazsa, yani şehri siyaset ve belediye dururken sanayici yönetmeye kalkarsa, BTSO’nun da bir üyesi çıkıp, “O bölgenin turizm tesisi olması gerekiyor” demeyi kendisine hak görebiliyor tabi ki…
****
Demek ki şehirde tarımın sözü daha fazla geçiyor olsaydı, Ziraat Odası Başkanının da “Sıcaksu bölgesi tam bir tarım arazisidir. Burası tarım arazisi olarak kalsın” demesini bekleyecektik.
Esnaflar güçlü olsaydı, “Çarşı yapılsın” sözleri ağır basacaktı…
Yani bu şehirde herkes belediyenin işini yapmaya çalışıyor!..
Yapmayın, yakışmıyor!..
****
Büyükşehir Belediyesi bir proje çıkartır, beğenilir ya da beğenilmez fark etmez.
Onu eleştirecek, yön verecek kurumlar ne BTSO’dur, ne de ona bağlı olan üyeler, ne de dernekler, kurumlar, kuruluşlar…
Sizin yapmanız gereken tek şey, sadece görüş bildirmektir.
****
Büyükşehir Belediyesi doğru mu yapıyor?
Tabi ki hayır!..
Her ne kadar işinin ehli de olsalar, sadece 7 şehir plancısıyla tüm şehir planlanmaz.
En az 300 şehir plancısı olması gerekir.
Tüm kurumların görüşünün alınması gerekir.
Sadece sunum yapmak yetmez.
Her birinin görüşünü alacaksınız, değerlendireceksiniz ve ortaya bir plan çıkartacaksınız.
Ve kamuoyunun onayına sunacaksınız.
Kime ne yapılacağını söylemek benim haddime değil.
Sadece vicdanımız ancak bu şekilde rahat edecektir diye anlatıyorum.
Sadece bir kurumun mutfağında yapılan planlar, elbette en güzeli bile olsa şüpheler yaratacaktır.
Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Sıcaksu Bölgesi’nin toplu konut alanı olarak ayrılmasını şöyle savunuyor.
“Kamulaştırma yaptığımız büyük bir alan var. Soğanlı, Malcılar, Alemdar mahallelerine gidip gördüler mi hiç… Oranın kentsel dönüşüme girmesi kesinlikle şart. Şimdi yapılacak konutlar sayesinde geri kalan yerler de kamulaştırılarak yıkılacak ve yerlerine yeni yapılacak.”
Başkan Alinur Aktaş’ın niyeti çok iyi olsa da önümüzde bir kentsel dönüşüm örneği var geçmişte yapılan…
Soğanlı’daki boş arazilerin üzerine yapılan yatay mimariye sahip olan konutlar yapılırken de buradan sonra komşular dönüşecek denmişti.
Evler satıldı ama komşular dönüşmedi…
Ya yine konutlar satılır da evler dönüşmezse?
****
Her zaman söylediğim gibi, kentsel dönüşüm sadece binaların yenilenmesi değildir. Altyapısı, üst yapısı, yeşil alanı, sosyal alanıyla tam bir yeniden şehirleşmedir. Peki Bursa’da bu yapılıyor mu?
Hayır…
Sadece binalar yeniliyor.
Yeni rantlar sağlanıyor.
“Sıcaksu’ya bugüne ne yaparsanız yapın, ranttır” mantığı doğru bir yaklaşım değil!..
“Yeşil alana ihtiyacımız var orayı park yapalım” deseniz bile ranttır…
Hastane yapalım deseniz de ranttır.
****
Hadi bir kez de ben dizayn edeyim bu şehri o zaman!
Sıcaksu bölgesi boş kalsın. Hatta sıcak su kaynağı çevresindeki binalarda kalorifer sistemine entegre edilsin ve ücret alınmasın.
Oh ne güzel değil mi bakın artık ben de şehir plancısı oldum!..
****
Son Not!
Herkes kendi işine bakarsa, ortak akıl bu şehri değiştirir. Kimsenin elinde sihirli değnek yok.
Kimse baştan sona tek sefer de değiştiremez.
Şehri yönetmek belediye ve valinin, onu eleştirmek ise muhalefet partilerine özgüdür. Geri kalan herkes sadece görüşlerini bildirsin.
100’E 1 KALA!..
“Benim naçizane vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Mustafa Kemal Atatürk, bu cümleyi söylemeden hemen önce kendisine suikast yapılacağı bilgisi ulaştırılmıştır. Kaza yapacağını anlayan bir şoför bile hayatta kalma refleksiyle kendisini kurtarmaya çalışırken Mustafa Kemal Atatürk kendisini değil sadece gelecek nesilleri düşünmüştür.
Cumhuriyet’le birlikte kazandığımız nice değerlerimiz, 3-5 kuruşa satmadan, bazı mahlukların ayakları altında ezdirmeden nice yüzyıllarımız olsun Türk Milleti.
Yorumlar
Kalan Karakter: