Ön Söz…
Beşyol bilmecesindeki son durumu dün yazıma taşımıştım. Son olarak hak sahiplerine SMS’le yanlışlıkla tebligat yapıldığından bahsetmiştim. Henüz okumadıysanız lütfen buraya tıklayınız…
Eğer okuduysanız, buyurun yazının devamı…
***
SMS’le gönderilen tebligat nedeniyle hak sahipleri yine Büyükşehir Belediyesi’ndeki Kentsel Dönüşüm Ofisi’nin yolunu tuttu…
Ancak gidip, görüşenlere de görüşmeyenlere de yazılı tebligat geldi…
Yani bir nevi iş resmiyete dökülmüş oldu.
Ancak, 15 günlük süre tebligat ele geçtikten sonra başlar…
Neyse çok da irdelemeyelim konuyu.
***
Görüşmede neler konuşuldu?
3 ada bazında kentsel dönüşüme giriştiklerini, İstanbul Yolu Caddesi üzerinden başlayarak Yeşilova tarafındaki Çiçek Pastanesi’nin oraya kadar olan bölge kavşak alanının içinde kalıyor. Burada hızlı bir şekilde kentsel dönüşüme başlayacaklarını ve İstanbul Yolu’nun çehresini değiştireceklerini söylediler.
Hak sahipleri tabi ki süreci sonuna kadar kullanmak istiyorlar… Ve düşünmek için zaman istiyorlar.
Kentsel Dönüşüm Ofisi’nden verilen cevap ise “Yerleriniz açık artırma usulüyle satışa çıkmadan bir gün öncesine kadar düşünebilirsiniz” olmuş…
***
Şimdi tam bu noktada bir parantez açalım:
Açık artırmada ilk etapta diğer malikler yani kentsel dönüşümü kabul edenler bu yerleri almaya talip olabiliyor. Ancak bu şekilde bir talip bulunmaz ise 2.ci kez tekrar açık artırmaya çıkarılıyor. Bu sefer de kentsel dönüşümü yapan kurum. Mesela belediye bu yeri alma hakkına sahip oluyor.
Peki açık artırmanın bedeli nasıl belirleniyor?
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne giderek, “Bu ada parselde böyle bir durum yaşandı, anlaşamadığımız kişilerin yerlerini açık artırma usulü satma hakkına sahip olduk” diyerek bilgi veriyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü de bir komisyon oluşturuyor. Gidilip yerinde inceleniyor ve ortaya bir bedel çıkartılıyor. Parantezi kapatalım…
***
Tüm bunlar sürerken de halen daha şuyulandırılmanın durdurulmasına yönelik davalar sürüyor…
Belki de davalar sonuçlansa şuyulandırılmanın durdurulması kararı çıkacak. Ve her şey başa dönecek. Tüm bu haksızlıklar da ortadan kalkacak.
Türkiye’de adalet yavaş işliyor ne yazık ki…
Sonrasında ise çok sürpriz bir gelişme yaşanıyor…
Bilirkişi heyetinin gelmesine yakın, mahkemeye bir evrak gidiyor…
Bu evrakta özetle şöyle deniyor:
“Büyükşehir Belediyesi’ne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı rezerv alan ilerleme talimatı vermiştir. Bu nedenle bahsi olunan yer de dahil olmak üzere kentsel dönüşüm çalışmasından Büyükşehir Belediyesi olarak çekiliyoruz.”
Şimdi mahkemeye bu evrak gittiğine göre, bilirkişinin o bölgeye gitmesine gerek kalmaz. Öyle değil mi, zaten davadan çekilmişler. Ortada dava bile kalmamış…
Hatta taraflar, bu hamlenin belediye tarafından geri adım attığı yönünde algılanıyor.
İyi ama işin ilginç olan kısmı, Beşyol Kavşağı’nın nasıl yapılacağı?
Alan ortada kalmış durumda…
Beşyol Kavşağı alanında şuyulandırmanın durdurulması amacıyla dava açan kişilerin belediyeyle anlaşması için verilebilecek daire, dükkan, ofis gibi şeyler de kalmadı…
***
Sonrasında ise yeni haberler çıkmaya başladı gazeteler ve internet sitelerinde…
Beşyol Kavşak alanında yüzde 89’luk bir çoğunluk olduğunu ve geriye kalan yüzde 11’lik kısmın da açık artırma usulüyle gerçekleştirilerek engellerin kalkacağına dair…
Kimse bu işlerin nasıl olduğunu anlamadı…
Davacı vatandaşlar, “Artık biz çok yorulduk. Bu kavşak alanının yapılması da Bursa için önemli… Büyükşehir Belediyesi’yle görüşelim ve bir anlaşmaya varalım” diyerek randevu talep ettiler.
Belediye Başkan Yardımcısı’yla görüşmelerinde hak sahipleri aynen şunu istedi: “Recep Altepe döneminde burada bir kamulaştırma kararı vardı. Buraya bir kavşak yapılacaksa o dönemki gibi bir kamulaştırma kararıyla yapın. Bu yapılabilir… Siz bizi üzmeyin, biz de sizi üzmeyelim.”
Belediye Başkan Yardımcısı da, “Bu konuda haklısınız. Ben, Başkan ve Başkan Yardımcılarıyla konuşacağım. Zaten sizin bölgede bir kamulaştırma söz konusu olursa Karayolları Müdürlüğü tarafından yapılacak.”
***
Nasıl hikaye ama?
İnsanlara hak ettiğini vermek bu kadar zor mu bilmiyorum…
Bu kadar tantana ne için?
Açılan davalar, şuyulandırmalar, itirazlar, bilirkişiler…
Bunun gerçekten çok basit bir yolu var!..
Devlet, tüm kamulaştırmaları insani bir şekilde merkezden hak sahiplerine hak ettiğini verecek şekilde düzenlemeli.
Sadece “Yap olsun” ya da “Yaptım oldu” demekle iş bitmiyor…
Uzlaşmak bizim en önemli parçamız!..
Yorumlar
Kalan Karakter: