7 Aralık 2022 tarihli ‘Mudanya’dan uzak duran müteahhitler’ başlıklı yazımın ardından, yapı denetim firmalarından olumlu tepkiler aldım.
Özellikle Mudanya Belediyesi’nin eskiye dönük kestiği cezalarda kendilerine çok haksızlık yaptıklarını dile getirdiler.
Evet bir şeyler vardı, biliyordum fakat, bu kadar haksızlık yapacaklarını düşünmüyordum.
Konuştuğum yapı denetim firması sahipleri (isimleri bende saklı), “Müteahhitlerden çok bizim canımız yandı, yanmaya da devam ediyor. Bize artık Mudanya’dan bir iş geldiğinde, hemen geri çeviriyoruz” dediler…
Peki neydi onları bu kadar isyana sürükleyen nedenler?
Yazıya başlamadan önce açıkçası yapı denetim firmalarına karşı bakış açım hiç de olumlu değildi. Yani bir ön yargım vardı. İmza ve onay yetkisinin onlarda olması nedeniyle bazı noktalarda özellikle minareyi kılıfına uydurduklarını düşünürdüm!..
Tabii ki her sektör gibi, yapı denetim firmalarında da çürükler var! Hatta en doğru, en dürüst firmalarda bile sümen altından su yürütenler var. (Hepsini demiyorum)
Yani düşünün bir kere müteahhit, dubleks olması gereken evin dubleksini ayırmış, ayrı bir kat ve ayrı bir daire çıkmış ortaya… Önüne de kocaman bir teras yerleştirilmiş ohh ne rahat.
Ama bunu hiçbir denetmen görmemiş!.. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Evet olabiliyor.
****
Müteahhit, mimar, mühendis, yapı denetim ve belediye aksında bir çark kurulmuş durumda…
Çark şöyle işliyor:
Müteahhit yapısından yer kazanmak istiyor. Önce belediyede kendine birini buluyor. Bu kişi ya imar ve çevre müdürlüğünden ya da yapı denetim müdürlüğünden oluşuyor.
Ardından inşaatında görevli olan yapı denetim firmasının imza yetkisi olan temsilcisiyle anlaşılıyor.
Sonra mimara el altından proje değişikliği sağlatılıyor. (El altından diyorum çünkü, proje değişirse prosedür değişiyor.)
Ardından mühendis yeni projeye göre yapının değişmesini sağlıyor.
Yapı Denetim firma yetkilisi, işi onaylıyor.
Belediye yetkilisi işi onaylıyor.
Son olarak da oturma izni verilmiş oluyor.
Çarkın tüm tarafları bu işten para kazanıyor.
Bu yöntemle fazladan kazanılan milyonlar söz konusu…
****
Bu çarka bir çomak sokmak gerekmiyor mu?
Artık takipte kalacağımı özellikle bildirmek isterim.
****
Şimdi gelelim Mudanya’ya…
Bunların hiçbirine Çevre ve İmar Müdürü Cihan Cengiz döneminde izin verilmedi, verilmiyor da…
Bunu zaten önceki yazımda da belirtmiştim. Gerçekten idealist bir yapıda olduğu için kendisini tekrar tekrar tebrik ederim.
Fakat, bir konuya daha değinmiştim yazımda. Cihan Cengiz’in göreve başlamadan önceki yapıların tekrar incelemeye alınmasıyla ilgiliydi.
Meseleyi derinlemesine araştırdığımızda, Mudanya Belediyesi, bu denetimden artık kendisine bir gelir kapısı yaratmış durumda.
Evet, ceza kesilsin!
Sonuna kadar cezayı hak ediyorlar.
Fakat ceza kesilirken de en azından kanuna uygun olsun.
****
Mudanya Belediyesi, imara aykırı yapılan, projeye aykırı yapılan tüm yapıların denetimini gerçekleştirdikten sonra hem müteahhide hem de yapı denetim firmalarına ceza kesiyor.
Aslında Mudanya Belediyesi’nin yapı denetim firmalarına ceza kesme hakkı yok.
4708 Sayılı Yapı Denetim Kanunu der ki;
İlgili idareler Yapı Denetim Firmalarına ceza kesemezler. İlgili idare tespit ettiği aykırılığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine bildirir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü gereken cezayı verir.
Nedir gereken ceza?
Ya para cezası keser ya da belirli süre iş alamaz.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ancak ve ancak 4708 sayılı kanun çerçevesinde bir karşılığı yoksa 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre ceza kesebilir.
Yani bu konuda Mudanya Belediyesi’nin ceza yazması mümkün değil!..
Aslında Mudanya Belediyesi İmar ve Çevre Müdürlüğü ceza yazılmaması gerektiğini söylerken, Mudanya Belediyesi Yapı Denetim Müdürlüğü ceza yazılmasında ısrarcı… Aslında kurum için de bile ikilem bir durum söz konusu.
****
Öte yandan kesilen cezaların müteahhide ayrı, yapı denetim firmalarına ayrı olması gerekirken, Mudanya Belediyesi iki tarafa da aynı cezayı kesiyor.
Burada eşitlikten bahsetmek mümkün ama adaletten bahsetmek kesinlikle mümkün değil!..
Yani müteahhidin sözleşmesi ve kazandığı para ile yapı denetim firmalarının sözleşme bedeli ve kazandığı para aynı olmazken kesilen cezalar nasıl eşit olabilir?
Öyle ki, arsa bedeli üzerinden bile ceza kesmişler. Mevzuatta ise böyle bir şey yok. Aykırılığın tespit edildiği metrekare üzerinde ceza kesilebilir ancak.
Bu durum öylesine büyümüş ki, artık Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na kadar taşınmış.
****
Dedim ki; “Bu aykırılıkları neden yapıyorsunuz?”
Tabi ki yukarıda yazdığım çark sisteminin dışında gerçekleşen olaylardan bahsettiler. Yapının her aykırılığı bilerek yapılmıyormuş. Gerçekten gözden kaçanlar olabiliyormuş, firma yetkilisinin yetersizliği söz konusu olabiliyormuş. Zaten yaptıkları hataların bedelini ödemeye hazırlarmış.
Bence de haklılar.
Yani 10 santimetre büyük yapılmış bir odayla, fazladan bir kat çıkılmış bina arasında tabi ki fark olacaktır. Bu fark düzeltilemiyorsa eğer, bedeli ödenir, ödenmelidir.
***
Son Söz!
Yapı denetim firmalarının sorunları o kadar çoktu ki… Hani bir kez dokunduk, binlerce kez ah işittik derler ya…
Şimdilik sadece Mudanya’da olanları anlattım.
Başta Nilüfer’de ve Nilüfer Belediyesi’nde olan usulsüzlükleri, diğer ilçelerde yaşadıkları sıkıntıları ise başka bir yazıya sakladım.
Fakat, çark her tarafta aynı işliyor. Bunu fark ettik!..
Yorumlar
Kalan Karakter: