Türkiye’de mevcut gıda politikalarında yaşanan aksaklıklar...
Kapsamlı ve etkili bir şekilde yapılamayan denetimler...
Ve temizliğe, hijyene verilmeyen önem yüzünden, ülkemizde güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişim noktasında ne kadar içinden çıkılamaz, tespiti zor bir hale geldiğimizi bugün bir kez daha deneyimledim.
Öğle aperatifi için dışarıdan ofisime ayvalık tostu söyledim.
Zamanında gelen siparişime sevinerek, haklarını da yemeyelim (!) elime de sıcak servisle ulaşan tostumu iştahla yemeye koyuldum.
Bir ısırık aldım.
Sonra bir ısırık daha, bir tane daha...
İnsanın açken yediği kuru ekmek bile bal çörek gelirmiş ya, karbonhidratın sağladığı anlık ve geçici mutluluk ile tam nirvana seviyesine yükselecektim ki o’nu gördüm!
Gri şeffaf kanatları ve incecik siyah bacaklarıyla, erimiş kaşar peynirimin üzerinde sere serpe yatıyor...
Bir tost uğruna ya Rab, ne sinekler ölüyor!
Hayaller ayvalık tostu olsa da, hayatlar denetimsiz işletmeler yüzünden ne yazık ki sinekli tost oluyor...
Öğle aperatifi için sipariş verdiğim tostun içinden çıkan sinek sebebiyle tabii ki kurumu gerekli yerlere şikayet ettim.
Ücret iadesi istedim.
Özenle hazırlanmış sinekli tostu kendilerine iade ettim.
Siparişi geri almak için gelen yetkili, böyle bir şeyin nasıl meydana geldiğini bilemediklerini, yüksek sıcaklıkta küçücük bir sineğin zaten eriyip gideceğini, benim bu ısıda pişen bir tosta yapışan sineği asla fark edemeyeceğimi, zaten sineğin de canlı gibi durduğunu, üstelik kurum olarak kendilerinin bir yerel belediyeden temizlik ve hijyen ödülü (!) aldıklarını da söyledi.
Tostumun içinden sinek çıktığı için neredeyse suçlanıyordum ki, geri adım atılarak özürler dilendi, kusurlara bakılmaması temenni edildi.
Son tahlilde aceleci sineğin sonunu, denetimsiz tostçu getirdi.
Gazete kurumuna sinekli tost getirmek de, bizim tostçunun talihsizliği...
Yorumlar
Kalan Karakter: