Çarşamba akşamı MKKM’de Bursaspor kulübü Divan Kurulu toplantısı yapıldı.
Kimilerine göre, “dağ fare doğurdu” ...
Kimilerine göre de faydalı oldu...
Divan kurulu üyesi olarak;
Yapılan toplantının faydalı, yapıcı, yönlendirici olduğunu düşünen taraftayım.
Şüphesiz; bu durum, ne beklediğiniz ile de ilgili bir durum...
Divan kuruluna çok fazla anlam yükleyip, farklı beklentiler içinde olunursa;
“Dağ’ın fare doğurması” kaçınılmaz...
Görevlerinin sınırı çizili ve belli olan ve yaptırım gücü de bulunmayan Divan başkanlık kurulu ve üyelerinin yapacak oldukları görevler tüzük tarafından da belirlenmiştir.
Buradan hareketle, dün akşam yapılan toplantının, “bardağın yarısı dolu” diyenlerin gözünden tarif edilmesi daha doğru olur!
Çünkü;
Sürekli kan kaybeden Bursaspor kulübünün bir üst kurulunun düzenlediği toplantının ağır konukları vardı..
BBB başkanı ve Bursa’nın en büyük ilçesi Osmangazi belediye başkanını her zaman bu süreç içinde bulamayabilirsiniz..
Son dönemlerin en yüksek katılımının olduğu bu toplantıda BBB başkanı Mustafa Bozbey’in yaptığı konuşma önemlidir ve kayda değerdir..
“Ben Bursasporluyum ve buradayım” demiştir..
“İcazet makamı asla olmayacağım” demiştir..
Yönetimsel manada sistem ve planlama üzerinde durmuş;
Kulübün bundan sonraki geleceği ile ilgili saptamalarda bulunup
Kulübün baş belası olan borçlar ve transfer yasağı ile ilgili değerlendirmeler yapmıştır..
Ee daha ne olsun ki..?!
Kulüp başkanımız Sinan BÜR, çok fazla detaya girmeden kulübün genel durumunu sunup;
Üç aylık bir sürede üzerlerine düşeni yaptıklarını, ancak, sondan ikinci sırada aldıkları futbol takımını aynı sırada bırakmanın çaresiz üzüntüsünü yaşadıklarını ifade etmiştir…
Organizasyon ve projelerden sorumlu yönetici olarak, sevgili Orhan EFE’de, Bursaspor tarihinin en kısa zamanlı yönetimi olduklarının altını çizerek;
Bu kısa sürede yaptıklarını ve bundan sonrası için yapılabilecek güzel projeleri sıraladı...
Daha önce yazmıştım. Bir daha yazıyorum.
Mevcut yönetim içinde ciddi mesai veren, kafa yoran, çareler üreten sağlıklı zihin ve akıllar var...
Hem idari anlamda hem sportif anlamda var...
Tecrübe gerektirecek her türlü donanıma sahipler...
Lakin, sevgili Sinan BÜR başkanın dediği gibi, paraları yok.
Kulübün, bulunduğu yerden ivedilikle kurtulabilmesi için;
Para pul ne kadar önem arzediyorsa, yönetimsel beceri ve kulüp tecrübesi ve meşhur futbol aklı da o kadar önem arzediyor..
Ayrıca, eski yöneticilerimizden Öztürk YAZICI’nın, kaba hatlarıyla şirketleşme konusundaki yaptığı konuşma da bir nevi küçük çaplı sunum gibiydi...
Toplantının geneline bakınca; ne isteyip,ne beklediğiniz ile doğru orantılı bir oturum olduğunu söylemek mümkündür...
Evettt.. Önümüzdeki kongre süreci ile ilgili olarak da;
Mayıs’ın 12’sinde, olağan seçimli kongrenin olası başkan adaylarının başvuruları, Divan başkanlık kurulu tarafından alınacak.
İlk aşama, başkan aday ya da adaylarının, Özlüce’ye gelerek adaylık dilekçelerini vermeleri ile başlayacak...
Sonrası hakkında bilgi amaçlı yazılar yazmaya ve süreci sizler adına değerlendirmeye devam edeceğiz.
Not: Toplantı açış konuşmasını yapan sevgili Divan başkanlık kurulu başkanı Galip SAKDER’e bir düzeltme yapmak istiyorum.
Günay ve Barışıcı listelerinin başvurusu sırasında izledikleri yöntem için;
“Sicil kurulu ile kulüp avukatlarının yönlendirmesi ile” diye bir açıklamada bulundu...
Sanıyorum sehven bir ifade şekli oluştu...
Sicil kurulunun görevleri bellidir ve o gün de üzerine düşen görevleri layığı ile yerine getirmiştir.
Sicil kurulunun “yönlendirme” gibi bir görevi yoktur.
Yorumlar
Kalan Karakter: