Yıllarca çalışıp fakat yaşa takıldıkları için bir türlü emekli olamayan binlerce insanımıza, kısaca biz EYT’liler dedik. Yaptıkları mücadeleler, hak arayışları, azimleri, yüzlerce kez çaldıkları kapılardan;
“Asla emekli olmayacaksınız” yanıtını almalarına karşın yine de vazgeçmeyen bir grup olarak tanıdık onları...
Aslında grup dediğime bakmayın!
Her yıl on binlerin katıldığı; yüz binler, hatta milyonlarla anılan, toplumun önemli bir kesimiydi.
Hükümet her ne kadar bu gruba hiç ama hiç umut vermese de, son 7-8 ay içinde “istediğiniz umudu vereyim madem” gibi söylemleri olunca haliyle bizim EYT’liler de “nihayet” diyerek sevindikçe sevindiler…
Tabii ki sevineceklerdi!
Yıllardır verdikleri mücadele, sonunda dikkate alınmıştı.
Her ne kadar Kılıçdaroğlu’nun; Balıkesir mitinginde EYT’lilere yönelik sözlerinin etkili olduğunu söyleyenler olsa da;
Ne farkederdi!
Yeter ki emekli olma işkencesinin artık son bulmasıydı mesele…
Ve 2022 yılını tam uğurluyorduk ki, hükümetten beklenen açıklama geldi!
Bu açıklama; 1999 Eylül’den önce işe başlayan ve 5 bin pirim gününü tamamlayan vatandaşların emekli olacağı müjdesiydi.
Tek şart aradaki pirim borcunun ödenmesiydi. Askerlik, doğum borçlandırması da yapılarak bu daha kolay hale gelecekti üstelik.
Daha ne olsun!
O günden sonra SGK’ya koşanlar, pirim borçlandırma yapanlar, borçlandırma çıkaranlar…
Bitmedi!
Sonrasında ise; pirim borcunu öğrenir öğrenmez;
Bankalara koşanlar,
Olmadı! Utana sıkıla yakınlarına, dostlarına gidip borç isteyenler,
Hatta parmağında ki alyansı satanlar…
Bu bir fırsattı, hem de yıllardır beklenen bir hayal…
Üstelik şubatta ilk maaşlar da verilecek denmişti. Her ne kadar sonradan mart ayı dense de…
Hem de zamlı tarifeden!
2-3 bin aldığım emekli maaşından kredi borcumu öder, geri kalanı alırım.
Ne olacak ki emekli oluyorum nasılsa diye düşündü binlerce kişi!
…
Ha unutmadan!
Bu ödemelerin en büyük faydası, EYT hakkını kazandığını sananlar tarafından, devletin kasasına 21 milyar girmesine vesile olmasıydı.
Hem de daha 1 lira bile ödeme yapılmadan…
Ama olsun!
Emeklilik kesindi, söz büyük yerdendi!
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin ne demişti: 1999 öncesi SGK’ya kayıtlı olan tüm vatandaşlar bu haktan yararlanacak!
Fakat pazartesi yine o güvendiğimiz ağızlardan 5bin değil, 5750- 5975 günde emekli olunacağı öğrenildi!
Nasıl yani!
Ya arkadaşım!
Bu güvenilir ağızlar meğerse 5 bin derken, senin için dememiş ki;
Ne bilsinler 1999 öncesi dedikleri gibi senin balıklama atlayacağını!
Bu çok ucu açık bir tarihti zaten!
Düşününce, M.Ö’ye kadar bile gider, değil mi ama…
Neyse ki, 1980- 1990’ların yarısından öteye gitmiyor!
Bu tarihten sonra girişi olanlar ise 750- 975 gün arasında “mini minnacık” bir ek pirim daha ödemesi gerekecekmiş.
Yani bu durumda; 90’ların ortasından sonra işe başlayanların, emeklilik hayalleri bir başka bahara kaldı…
E peki adam akıllı açıklayamayan veya açıklamayı tercih etmeyen;
Yetkin ağızlar yüzünden, dünya kadar borca girip SGK’ya ödeme yapan vatandaşlar ne olacak?
Çalışıyorsa; maaşının yarısını, olamadığı emeklilik için borçlandığı bankalara verecek ki, ekonomik anlamda artık çok daha zorlanacak!
Çalışmıyorsa; şu saatten sonra ne yapar bilemiyoruz!
Hele ki emekliliğe güvenip üstüne bir de borçlanmışsa…
Sonuç itibariyle EYT yasası birçoğu için hiçbir işe yaramadığı gibi beklentiye kapılanların üstelik büyük bir borç altına girmesine sebep oldu!
Bu durumda; EYT yerine belli ki artık EPT diyeceğiz…
Yani; Emeklilikte Pirime Takılanlar!
Dileğimiz, Tüm emeklilere uğur getirmesi…
Yorumlar
Kalan Karakter: