Yerel seçimlere doğru tüm partilerde adaylar kim olacak diye heyecanla beklenirken,
Dün CHP 4 büyükşehir ve 227 seçim çevresi adaylarını açıkladı.
Açıklanan Büyükşehirler’de malumun ilanı diyeceğimiz,
Ankara Mansur Yavaş, İstanbul Ekrem İmamoğlu, Bursa Mustafa Bozbey, Balıkesir Ahmet Akın isimleri açıklanırken,
Açıklamayı yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in:
“Bursa ve Balıkesir illerimizde de daha önce partimizin ve örgütümüzün üzerinde mutabakata vardığı, ayrıca anketlerde de kazandığını gördüğümüz isimler parti meclisimizin kararıyla adaylaştı” sözlerine yer vermesi;
Bursa özelinde konuşursak; böyle bir açıklama yapılması, gerek Mustafa Bozbey gerek bir kesim partilinin adaylığın içine sinmesi anlamında oldukça önemliydi.
Keza her ne kadar örgütün kararı olsa da, anketlerde de halkın yoğun teveccühünün olmasının da aday olarak belirlenmesinde etkili olduğu vurgulanıyordu.
Ve bu, Bozbey’in Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği aday kimliğinden öte, kazanacak aday olarak bir kez daha rüştü’nün ispatı niteliğindeydi...
...
Merakla beklenen başta İzmir olmak üzere, Eskişehir, Adana gibi bazı büyükşehirlerde ise belli ki aday belirleme çalışmaları hala devam ederken,
6 ilin açıklandığı aday listesinde ise, en göze çarpan ama çok da şaşırmadığımız, Kılıçdaroğlu’na karşı açık tutumuyla öne çıkan ve devamında Yüksek Disiplin Kurulunca temmuz ayında partiden ihraç edilen,
Fakat değişimle beraber bir süre önce partiye dönen Tanju Özcan da yine Bolu Belediye Başkan adayı olarak listede yerini aldı.
Bu arada dün CHP il ve ilçe başkanlıklarına;
Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcısı M.Gül Çiftçi Binici imzasıyla gönderilen genelgede,
“20 Şubat, aday listelerinin seçim kurullarına sunulması,
23-24 Şubat, geçici aday listelerinin ilanı ve aday listelerine itiraz,
3 Mart, aday listelerinin kesinleşmesi” gibi maddelerin bazı partililerde kafa karışıklığı yarattığı,
Aralık ayında olduğumuz ve 21 Mart’ta propaganda yasaklarının başlayacağı düşünüldüğünde,
Bu tarihlerin oldukça gecikmeli olduğu, seçim çalışmalarının kısa bir süreye sıkıştırılmış olacağı tedirginliği yaratırken,
Siyaset bu! Ne zaman ne olacağı, kimlerle yol yürüneceği belli olmayacağı gibi,
Bazı önem arzeden kararların, bunlar da hesaba katılarak netleştirme gerekliliğini de unutmayalım diyorum...
...
YILDIRIM İYİ PARTİ ADAYI FERİT GÜRSOY’UN İSTİFASI VE SONRASI...
İYİ Parti, son günlerde sadece istifa haberleriyle anılırken;
Tepe yönetimden tabana kadar devam eden istifaların hızı öyle bir seviyeye ulaştı ki,
Böyle giderse, seçime kadar Meral Akşener ve yanından ayrılmayan birkaç kişi dışında İYİ Parti’de kimse kalmayacak gibi duruyor.
Aldığımız kulis bilgilerine göre, genel merkezde neredeyse her gün yaşanan tartışmalar ayyuka çıkarken,
Partinin yönetim kademesindeki bir kesimin İstanbul başta olmak üzere,
“Hiç değilse birkaç Büyükşehir için iş birliği yapalım”gibi talepleri nedeniyle, Akşener’in yanındaki bazı isimler tarafından hain olarak itham edilmeleri, dahası disipline verilmeleri artık iyice rutine bağlanırken,
Bu şekilde itham edilenler de bir bir istifa edip, partiden ayrılma yoluna gidiyor.
Ve baktığımızda, bu durumun Akşener’in tutarsızlığı yorumlarının ötesinde olduğu ve;
“Acaba bilinçli yapılan bir planlamanın son aşaması mı ?” iddialarını gitgide doğruladığının farkında mı diye de merak etmiyor değiliz...
Ve genel merkezde durum böyle iken, haliyle bu güvensizlik ikliminden biran önce kurtulmak isteyen parti üyeleri de yine çareyi istifa etmekte buluyor.
Yıldırım İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi ve yine Yıldırım’dan belediye başkan aday adayı olan,
Ve hatta açıklamasını da çok öncesinde 8 Ekim’de büyük bir heyecan ve organizasyonla gerçekleştiren Ferit Gürsoy da geçen hafta istifasıyla şaşırtan isimlerden oldu.
Çünkü Yıldırım’da yaşayan, ihtiyaçlarını bilen ve uzun zamandır devam ettiği meclis üyeliği göreviyle beraber,
İlçe insanıyla kurduğu iletişim, sorunlarını çözmek için çabaları nedeniyle de yine sevilen bir isim olması,
Ve her seferinde İYİ Parti’nin, Yıldırım’da çok iyi yerlere el birliğiyle geleceğine inandığını ve ne olursa olsun asla pes etmeyeceği ile ilgili söylemleriyle tanıdığımız Gürsoy,
Ne olmuştu da hem adaylıktan çekilmiş, hem partisinden istifa edip, bağımsız olarak meclis üyeliğine devam etme kararı almıştı.
Gürsoy’un adaylıktan çekilirken yayınladığı istifa metninde;
“Partili, partisiz tüm Yıldırımlı vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaşmamıza rağmen mensubu olduğum partimin bazı çevreleri tarafından kimi zaman takdir edildim, ama çoğu kez de görmezlikten gelindim.
İYİ Parti’nin Yıldırım’daki hiçbir programına çağrılmadım, yok sayıldım. Son olarak Yıldırım İlçe teşkilatının düzenlediği Genel Merkez ve grup toplantısı için TBMM’deki etkinliğe ne davet edildim, nede bununla ilgili öncesinden şahsıma bir bilgilendirme yapıldı. Tüm bunlar, bardağı taşıran damlalar oldu.
İstifa kararını da tek başıma vermediğimi kamuoyunun bilmesini isterim. Yol ve dava arkadaşlarımla ortak hareket edip, yaklaşık 200 kişilik çalışma gurubumuzla,ortak akılla aldığımızın da bilinmesini isteriz”şeklinde istifa nedenlerini açıklıyordu.
Ve bu istifanın ardından 200-250 kişilik partili grubun da istifa ettiği haberleri kulağımıza gelirken,
Gürsoy konu hakkında; "Bazı partili arkadaşlar, senin olmadığın yerde bizim de işimiz olmaz diyerek istifa ettiler. Ancak benim kimsenin kararını etkileme adına bir sözüm olmamıştır. Ayrıca kimseye ne kötü söz ne de çamur atmadım. İstifamın ardından bazı siyasi partilerden teklif gelse de, şu an biraz dinlenmek istiyorum. Ancak Yıldırım’a vefa borcum olduğunun farkındayım. Bu nedenle ileri ki süreçte arkadaşlarımızla ortak bir karar vereceğiz mutlaka” açıklamasında bulundu.
...
Ve yaşananlara baktığımızda; İYİ Parti üst yönetiminde devam eden fikir uyuşmazlıkları, tutarsızlıklar, suçlamalar ve istifaların teşkilatlara yansımasıyla,parti tahmin edilenden daha hızlı biçimde;
“Az olsun bizim olsun” diye belirttikleri hedeflerine emin adımlarla koşuyor...
Tabii bu süreçte “bizim” diyecek bir alan kalacak mı?
Bilemiyoruz...
Yorumlar
Kalan Karakter: