CHP’de aday adaylıkları açıklanırken, şimdilerde gözler aday olacak isimlerde...
Genel seçimler sonrası CHP’de mağlubiyetle yaşanan hayal kırıklığı akabinde,
Değişimcilerin gerçekleştirdiği galibiyetle, partili olan ve olmayan seçmenin bakış açısı da hızla değişti diyebiliriz.
Mağlubiyetin önceki yönetimin yanlış politikalarından kaynaklı olduğunu, değişimle beraber makus talihin değişeceğine inananlar olduğu gibi,
Akşener’in, CHP’nin iş birliği anlamında tüm iyi niyetli girişimlere karşın sert tutumuna tepki verenlerin de CHP’ye yöneldiğine şahit oluyoruz.
CHP’DE İKİ DYP’Lİ BABANIN ÇOCUKLARI AMA...
Aday adayları belli olduktan sonra tanıdık simalar kadar isimlerini ilk kez duyduğumuz adayların olduğunu da görüyoruz.
Bu isimlerin bir kısmı samimi olarak adaylıklarını ilan ederken, bir kısmının sonrasını düşündüklerini ise tahmin etmek zor değil!
Yine adaylar arasında aileden siyasi geçmişi olan bazı isimler de bulunmak da.
Mesela; Nilüfer ve Osmangazi’den aday iki ismin de babaları DYP’de yıllarca siyaset yapmış bildik tanıdık isimler...
Bu adaylardan İbrahim Alagöz; DYP İl Yönetim Kurulu Üyeliği ve Nilüfer İlçe Başkanlığı görevlerinde bulunmuş ve Bursa’da sevilen,sayılan isimlerinden Fuat Alagöz’ün oğlu...
Ve halleri vakitleri de oldukça iyi bir aile.
İbrahim Alagöz, önceleri babasının yolunda DYP, sonrasında DP üyeliği devamında ise,
Kurulduğu gibi İYİ Parti’ye geçmiş ve partiye hatırı sayılır yardımlar yaptığı, cömert biri olduğu da partililer tarafından inkar edilmiyor.
14 Mayıs seçimlerinde de 2. bölgeden ikinci sıra adayı olarak listede iyi bir yer verilse de,
Kısmet diyelim olmayınca olmuyor.
Ancak “Başarı denemekten vaz geçmeyenlerindir” sözündeki gibi,
Siyasette bireysel başarı ise; “Genelde güçlü tarafı hissedebilenlerindir”demek de sanırım yanlış olmaz.
Ve tüm çabalara rağmen milletvekili olamayan Alagöz,
Henüz İYİ Parti’de istifalar bu kadar çoğalmadan, büyük bir öngörüyle İYİ Partiden ayrılıp bu kez CHP’ye geçiyor.
Ve şimdilerde de Nilüfer’den belediye başkanlığı için aday adayı...
Şansı var mı? Bilemiyoruz.
Ama kendisini sadece aday olarak tanısak da, babası Fuat Alagöz dediğim gibi sevilen sayılan ve tanınan biri...
...
CHP’den bir diğer DYP’li babanın oğlu ise,
Osmangazi’den aday adayı olan Mustafa Orkun Gazioğlu...
Babası Mehmet Gazioğlu, DYP’den Bursa milletvekilliği ve İçişleri bakanlığı yapmış bir siyasetçi...
Mustafa Orkun Gazioğlu’nu da şimdilik İbrahim Alagöz gibi babasının ismiyle tanıyor olsak da,
Alagöz’den farkı, ilk kez bir siyasi partiden aday olması hatta ilk kez siyasete adım atması...
Ve bizlerin de kendisini yeni tanıyacak olmamız.
...
Birkaç gün önce gazetemizi ziyarete gelen Mustafa Orkun Gazioğlu’nu daha yakından tanıma imkanı da bulmuş olduk.
İnşaat yüksek mühendisliği, ulaşım politikaları alanında yüksek lisans ve uzun yıllar da finans sektöründe üst düzey yöneticiliğe kadar gelmiş. Ve hala kariyerinde iyi bir noktada devam eden Gazioğlu’na ilk sorumuz “Siyasete şimdiye kadar girmeyi düşünmezken, kararınızı değiştiren ne oldu?”
“Malum siyasetçi bir babanın oğlu olunca,siyasette yaşamımızın bir parçası oldu her zaman. Siyasi tespitlerimi de babam hep çok yerinde bulup,siyasete girmemi tavsiye etse de, ben uzak durmayı tercih ettim şimdiye kadar. Ama ülkenin son yıllarda ki gidişatına baktığımda, ki finans sektöründe olmam ekonomik anlamda da kimi zaman daha profesyonel bakmamı sağlıyor. Hal böyle olunca, edindiğim tecrübeler ve bilgi birikimimi siyasette kullanmamın vaktinin geldiğine karar verdim. Hele ki böylesi zor zamanlarda...”şeklinde yanıtladı.
Peki aileden sağ kökenli bir siyasi görüşten geldiğiniz düşünüldüğünde, neden CHP’yi tercih ettiniz? Şeklindeki soruma karşılık ise;
“Öncelikle şunu ifade edeyim; Babam Mehmet Gazioğlu siyasetçi değil, devlet adamıydı. Bizler de o terbiye ile yetiştik. 2007’den itibaren Türkiye’nin gidişatını gören babam ve ailece hepimiz CHP’yi desteklemeye başladık ve siyasette de CHP ile yol yürüme kararı aldım. Tabii bu kararıma partide yaşanan değişimle beraber inancımın da arttığını söyleyebilirim. Ve bence değişimin yaydığı ışık yerele de yansıyacaktır.”
Gazioğlu projelerinden bahsederken de; Mesleği gereği analiz yaparak ilerlediğini, deprem gerçeğini ivedilikle ele alarak acil projeler geliştirdiğini, gerek acil toplanma yerleri, gerek hava koridorlarından başlayarak, kentsel dönüşümü de vatandaşı mağdur etmeden, cazip planlamalarla yapılması gerektiğini savunuyordu.
Ve Osmangazi’yi incelediğinde kum saati görünümünü aldığını, bölgenin ferahlatılması gerektiğini ve boşaltılan alanların binalarla tekrar doldurulmasından ziyade, riskli görülen yerlerin yeşil alanlar haline getirilmesi gerektiğini belirtiyordu.
Yine yurt dışında Kültür Park’ın dünyaca ünlü Central Park ve Hyde Park’la anılırken, yeterli şekilde tanıtılmamasının da bir eksiklik olduğundan bahsediyordu.
Ve yüksek lisansını ulaşım alanında yapmış olmasının getirdiği donanımla Bursa’nın en önemli sorunu olan trafiği de çözme noktasında da bir dizi proje üretmişti.
Gençler ve çocuklara yönelik gerek eğitim gerek sosyalleşme anlamında, mahalle mahalle neler yapabileceğini tasarladığını anlatan Gazioğlu’na;
“Birçok proje hayata geçireceğinizi anlattınız. Bunlar için büyük maliyetlerde söz konusu olacaktır. İşin finans noktası için de planlamalarınız var mı?” şeklindeki soruma karşılık ise;
“Tabii ki, sonuçta yıllardır finans sektöründe çalışmış biriyim. İnanın güzel projeleriniz varsa, gerek yurt içinden gerek yurt dışından destekleyen birçok şirket oluyor.
Ve amacım, yıllardır bu alanda edindiğim tecrübe ve birikimlerimi Osmangazi’nin tarihi dokusunu,ruhunu bozmadan bu ilçemizi medeni ve çağdaş bir çehreye kavuşturmak için kullanmak”
Yerel seçimlerde oldukça umutlu olduğunu da ifade eden Gazioğlu, “Önceki dönem seçim sonuçlarına baktığımızda, aradaki farkın oldukça az olduğu zaten görülmekte ve bu farkı kapatmanın hiç de zor olmayacağına inanıyorum”diyor.
Peki olur ya, Gazioğlu aday olursa babasının ismi kendisine olumlu veya olumsuz anlamda etki eder miydi?
Bu soruma karşılık ise; “Babam dürüst bir siyasetçiydi. Maddi olarak da biz belki ihtişamlı bir hayat sürmedik. Ben beyaz yakalı bir çalışan olarak hayatımı idame ettirdim. Ve çok şükür ki, bizler de temiz ve dürüst bir hayat sürdürdük. Tabi ki babamın olumlu etkisi olacaktır. Çünkü babam bize mal mülkten daha önemli olan itibarını hediye etti.
Ve o yüzden babama duyduğum inanç bana verdiği güven ve Osmangazi’ye umut olmak ve umutları boşa çıkarmayacağıma söz vererek adayım diyorum”
Şunu ifade etmeliyim ki, Gazioğlu ile söyleşimiz neticesinde, Belediye başkanlığını hakkıyla yapacak bir isim olacağını düşündüğümü söylemeyelim.
Çünkü siyasete atılmak için 50 yaş gibi verimli bir çağda olmakla beraber, mesleki olarak edindiği kariyeri tırnaklarıyla kazıyarak başarmış. Babasının konumundan veya çevresinden faydalanmayı düşünmemiş. Mesela sınavlara girmiş,başarısız olmuşsa bir daha ki sefer daha çok çalışmış. Genel Müdürlüğe terfi ettiğinde bile haberi olmamış. Halbuki Bursa’da dibe vuran bankayı 1 yılda bölgede 1’incilik seviyesine çıkarmayı başarmış. Ama bunu görevim diyerek yapmış.
Ve duruma baktığımızda bir belediye başkanından beklenilen, şehir planlaması, ulaşım politikaları ve tabi finans çözümlerinde bilgi ve deneyimi epey fazla olan Gazioğlu’nun mütevazi bir kişiliğe sahip olması ve iletişim noktasında da artısı olduğu düşünüldüğünde, Osmangazi’ye yakışacak gibi duruyor.
Kaldı ki, gerek genel merkez gerek il ve ilçe teşkilatının, Mustafa Orkun Gazioğlu konusunda olumlu oldukları da kulağımıza gelen haberlerden...
Ve muhtemelen Aralık ayının son haftası belli olacağı tahmin edilen aday isimlerinde, bakalım sevinenler kimler olacak!
Veya en önemlisi zamanı geldiğinde, seçilen adaylar vatandaşı mutlu etmeyi başarabilecekler mi?
Yorumlar
Kalan Karakter: