Dün akşam itibariyle başlayan lodos, Bursa’yı etkisi altına alırken, gece boyunca yıkılan ağaçlar, kopan çatılar, patlayan dükkan camları bunlardan etkilenen araçlar ve tüm bunlara rağmen geç saatlere kadar valilikten beklenen “okullar yarın tatil açıklaması...”
Bu arada sanırım sayın valimizin henüz Bursa’da yeni oluşundan ötürü yarın lodos biter diye düşünüp kararı bekletmiş de olabilir.
Ama yine de bu tatil açıklamasında bazı ilçelerin dahil edilmemesini ilginç bulduğumu söyleyebilirim.
Anladığım kadarıyla lodosun en çok etkilediği ilçeler baz alınmış olsa da, okuyucularımdan; “İyi de tatil edilen bölgelerde oturup, tatil edilmeyen bazı bölgelerde öğrenim gören çocuklarımızın olduğu neden göz önüne alınmamış ki! Bu yüzden lodosun hüküm sürdüğü bu bölgelerde sabah kalkıp okula gitmek zorunda kaldılar” şeklinde serzenişler aldım.
Haklılardı ve biz bir kez daha henüz Bursa’nın lodosuyla tanışan valimize tekrardan hoşgeldiniz diyelim...
...
Evet dışarıda lodos devam ederken, biz yine siyasetin lodosundan etkilenen havaya bir göz atalım.
Bugün İYİ Parti’de beklenen bazı gelişmeler yaşandı. Yok, ittifak kararı diye düşünmeyin!
Kaldı ki gelişmelere bakılırsa o iş biraz daha beklemede gibi...
Bahsettiğim, dünden beri Ankara’da kamp kurmuş aday adaylarından bazılarının netleşmesi...
Bursa’dan Karacabey Fatih Karabatı, Keles İsmail Yeni, Orhangazi İsmail Kaya ve Yenişehir Ercan Özel’in adaylıklarını açıklamakla kalmayan Akşener; ellerini de tutup kendine vefalı partililere güvenini gösterdi.
Evet, birkaç gün önce köşemde yazdığım bu isimler zaten malumun ilanıydı diyebiliriz.
Ancak birkaç gün önce aldığım bazı kulis bilgilerinde Osmangazi adayı olarak ilk günden beri bilinen İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu’nun da adaylığının açıklanacağı haberlerini alsak da,
Bugün Akşener’in belirlediği adaylardan Hasanoğlu’nun ismi geçmiyordu!
Yine ittifak olursa ortak aday çıkaracakları konuşulan bazı ilçe aday isimleri de yoktu.
Bu durum geçen hafta kaleme aldığım; bazı bölgelerdeki güç birliği temaslarının devam ettiğiyle alakalı ihtimalleri de güçlendiriyordu.
Yani ittifak beklentisinde olan gerek CHP’li gerek İYİ Partililer için bundan sonrası “geliyor gelmekte olan” heyecanı mı yoksa son sözleri “bay bay” mı olacak acaba göreceğiz...
DEVA AYRI BİR DÜNYADA!
Dün gazetemizde önce Saadet Partisi Bursa İl Başkanı ve ekibini daha sonra ise yine ekibiyle beraber Gürsu Belediye Başkanını ağırladık.
Öncelikle Saadet Partisi’nden söze başlarsak; İl Başkanı Ali Osman Karahan, GİK Üyesi Gökhan Gerçek ve İl yönetiminden Erdoğan Adın ile siyasetle alakalı birçok konudan güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.
Partinin genetik kodlarından mıdır bilmem ama Saadet Partililer genelde oldukça sakin, kolay kolay etliye sütlüye karışmayan ve kimse hakkında olumsuz konuşmamaya dikkat eden kişilerdir. En azından şimdiye kadar tanıdıklarım ve söyleşi yaptıklarım öyleydi.
Altılı masa ile ortaklıkları süreci ve sonrası da hep bu düzlemde devam etti.
Herkes birbiriyle didişirken onlar küçük yorumlar haricinde bu polemiklerin dışındaydılar hep!
Mecliste şu anda Gelecek Partisi’yle ortak grup kurmaları ile ilgili de iyi yorumlar yaparken,
Yerel seçimlerde bir ittifak olur mu soruma karşılıkta açık kapı bırakırken, her ne kadar Büyükşehir’de iddialıyız deseler de,
“Seçim sonuçlarında istediğimiz sonucu almamamız bizi hiçbir zaman pes ettirmez veya farklı arayışlara sokmaz. Biz her türlü yolumuza devam ederiz. Tabii ki içimizden gidenler olmuştur mutlaka ama onlar zaten bizim ideolojimizi kavrayamamış, kendince basamak kullanmaya çalışmış olanlardır” diye yorumluyorlardı.
Nasıl olduysa oldu tam da bunun üzerine AK Parti’den konu açıldı ve Karahan bu mevzuda oldukça iddialı konuşarak;
“AK Parti’nin ömrünü tamamladığı bir döneme girdiğini düşünüyorum. Kaldı ki geçmişte ANAP’ın bitiş sürecindeki hatalara benzer hatalar yaptı ve genel olarak baktığımızda bir inişte olduğu ve ittifaksız yol alamadığını görüyoruz” şeklinde devam etti.
Karahan’ın söyledikleri kimimize göre inandırıcı gelmese de veya Saadet Partisi özelinde onların da yıllardır pek yol katetmediği düşünülerek dikkate almasa da birileri,
Şunu söylemek gerek, yok olmak ve var olabilmenin birbirinden oldukça farklı olduğunu da unutmayalım.
Türkiye siyaseti onlarca yıldır birçok partiye ev sahipliği yaptı. Kimileri görünüp gitti kimileri uzun iktidarlar yaşasa da sonu farklı olmadı ama belli ideolojik temellere dayanan başta CHP olmak üzere MHP, Saadet Partisi ve Demokrat Parti gibi tabanları kemikleşmiş partiler hep varlıklarını sürdürmüşlerdir.
...
Karahan; Yıldırım, Gürsu ve dağ yörelerinde oy potansiyellerine güvenirken, yerel seçimlerde bu bölgelerden oldukça umutlu olduklarını da dile getiriyorlardı. Ve ciddi bir iş birliği olmazsa, Büyükşehir için de adayları olduğunu belirtiyorlardı.
“ DEVA Partisi’yle temaslarınız var mı?” şeklindeki soruma ise;
“DEVA; ilginç şekilde kendini çok ayrı bir yerde, farklı bir dünyada görüyor. Yani kimseyi kendine yakın görmüyor” diye manidar bir yanıt verdi.
Bu arada sahi DEVA Partisi ne yapıyor ya da ne yapacağıyla ilgili bir şeyler duyan bilen var mı?
Tamam, zaman zaman bazı adayları veya teşkilat toplantılarıyla ilgili paylaşımlarını ve yine Babacan’ın bazen gündemle ilgili açıklamalarını görsek de önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili yol haritaları, seçim çalışmaları,
Ve hatta gerçekten yerel seçimlerde görebilecek miyiz gibi sorularla alakalı,
Seçmenle muhatap olmayı düşünüyorlar mı?Yoksa Karahan ve Gerçek’in söyledikleri gibi seçmenden de mi kendilerini çok farklı bir yerlerde görür oldular!
Ya da genel seçimlerde aldıkları milletvekillikleri gibi bu kez 15 belediye başkanı vadeden bir ittifak mı bulamıyorlar acaba?
...
GÜRSU BELEDİYESİ “RAKİP TANIMIYOR!”
Yukarıda belirttiğim üzere Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık da dün konuğumuzdu.
Kendisi 8 yıl içinde neler yaptığını detaylarıyla anlattı, sorduğumuz soruların tamamını da yanıtladı.
Işık; öncesinde vadettiği tüm projelerinin yüzde 88’ini tamamladığı gibi vadetmediği, sonrasında ihtiyaç olduğunu tespit ederek hayata geçirdiği birçok projeden bahsetti.
Bunların yanı sıra sağlık merkezlerinden, 22 yeni park, 17 basketbol sahası gibi gerekliliklerin yanında hayvan barınağı, kütüphane, kadınlar lokali, dijital yetkinlik merkezi ve eurodesk gibi birçok belediyenin ikinci plana attığı projeleri de vardı.
Ve Bursa’da en çok göç alan ilçelerin başını çeken Gürsu’da haliyle nüfus yoğunluğunun fazla olması ve yıllarca eğitimin ihmal edildiği bu bölgeye onlarca eğitim kurumunun kazandırılması,
Çocukları ve gençleri kötü alışkanlıklardan alıkoymak adına açılan gençlik merkezlerinde gerek spor gerek sanata yönlendirme çalışmaları da oldukça önemliydi. Kaldı ki bu projeler dahilinde girdikleri yarışmalarda, gençlerin birçok ödül kazanmasına vesile olmaları noktasında rakip tanımadığını da ifade ediyor.
Tabii iktidar belediyesinin getirdiği avantajlar da düşünülmeli ve üstüne 8 yıllık bir görev süresini de unutmamak gerek.
Ve belki Gürsu için çok daha fazla yatırımlar yapabilirdi de... Ama elinde bu avantajlar olup kendi menfaatleri için kullananların da az olmadığını görünce en azından böylesi skandallara karışmamış biri olarak yine de fena bir başkan sayılmaz diyebiliriz.
“Yani çaldı ama çalıştı da” denilenlere nazaran; “çalmadı çırpmadı ama daha da iyi şeyler yapabilirdi” diye anılmak da bir başkan için güzel sözler. En azından bir dahaki dönem için umut verici görülebilir.
Peki Mustafa Işık’ı yeni dönemde yine Gürsu’dan aday olarak görür müyüz?
Bu sorumuza Işık da tıpkı diğer siyasiler gibi, “Takdir genel merkezin. Ne derlerse o” dese de pek tabii ki oldukça istekli.
Başka adaylar da yok değil tabii. Mevcut durumda Gürsu’ya talip 10 aday daha olsa da,
Kapı komşusu Kestel Belediye Başkanı gibi gözünü yükseklere dikip, teşkilatın gözüne batmadığı
ve tıpkı Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz gibi kim ne yorum yaparsa yapsın polemiklerden uzak durduğu düşünüldüğünde, şansı oldukça yüksek olabilir diye düşünebiliriz...
Ve siyasete bir yerlerden başlayıp üstüne bir de koltuk bahşedilmişse, gördüğümüz kadarıyla birilerinin dolduruşuna gelip hızlıca sıçramayı düşünenler maalesef mevcut koltuğunu da arar oluyor.
Yani işin aslı; bağıra bağıra geliyorum diyenlerden ziyade, onların arkasından sessizce kıvrılıp yürüyenler ve bunu kavrayabilenler oturabiliyor çoğunlukla o koltuklarda.
Yorumlar
Kalan Karakter: