Bugün farklı partilerden ama özellikle son günlerde kulaklarını çok çınlattığımız iki siyasetçiyle sohbet etme şansı bulduk...
Sabah saatlerinde CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey gazetemizi ziyarete gelmişti.
Her ne kadar kimileri daha aday adayı olduğunu iddia edip, başka başka hülyalara dalsa da,
Görünen o ki Bozbey, yerel seçim startını çoktan vermiş. Hatta projelerini tek tek anlatıyor bile...
Eh sürpriz de sayılmaz.
Tamam, kurultay sonrası Kılıçdaroğlu’nun gidişi, Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğuna oturuşuyla kısa bir süre acabalar olsa,
“Kılıçdaroğlu’nun ilan ettiği adaydı, değişebilir”yorumları yapılsa da,
Ki Bozbey bile o dönem adaylığıyla ilgili soruları yanıtsız bırakıyordu ve açıkçası yüzünden düşen bin parça olduğu da gözlemleniyordu.
Ve haklıydı da!
Siyaset ne de olsa, belli mi olurdu.
Yılların deneyimli siyasetçisi Bozbey de bu yüzden işini garantiye almadan konu hakkında sessiz kalmayı yeğlemişti.
Hatta adaylık başvurusunu bile son güne bırakmıştı. Ama o gün öyle bir ilan etmişti ki;
Bırakın adaylık başvurusunu, seçimi kazanmış bir belediye başkanı gibi kutlamalar yapılırken,
Gerek il ilçe örgütleri, gerek tüm milletvekilleri ve hınca hınç bir kalabalığın desteğini de almıştı.
Ve aslında malumun ilanıydı.
Kaldı ki zaten Büyükşehir için ciddi olarak başka bir isim bu süreçte duymamıştı kimse...
O yüzden biz Bozbey’e sorularımızı aday adayı olarak değil, aday olarak yönelttik bugün...
...
Öncelikle bu süreçte aldığımız duyumlar doğrultusunda,
“Büyükşehir adayı olmaktan ziyade Nilüfer için aday olmak istediğini iletmiş miydi gerçekten genel merkeze?”diye sorduk kendisine...
Asla böyle bir şey olmadığını ama Nilüfer’deki başarılı başkanlık geçmişi nedeniyle insanların böyle düşünüyor olmasını da normal bulduğunu söyledi..
Devamında ise;
“İttifak çabalarının sonuçsuz kalmasının seçimi kazanmanıza olumsuz etkisi olacağını düşünüyor musunuz?” diye bir soru yönelttim.
“Parti olarak iş birliği anlamında elimizden geleni yaptık, olmadı.
Fakat açıkçası ben Büyükşehir’i alacağımıza yürekten inanıyorum.
Çünkü özellikle son yıllarda Bursa’nın iyiden iyiye ihmal edilmesi, yapılan yatırımların alt yapısız ve sürekliliği düşünülmeden algıya dönük yapılması, vatandaşın hoşnutsuzluğuna neden olduğu açıkça görülüyor.
Ve devamlı sahadayız, her kesimden seçmenle de görüşüyoruz.
Gördüğümüz şu ki, geçmişte gerek AK Parti’ye gerek farklı partilere oy vermiş seçmenden bize yoğun bir dönüş var ve bunu açıkça da ifade ediyorlar.
Yine Nilüfer Belediye Başkanlığı dönemimizde başka başka bölgelerden irtibata geçtiğimiz ve bir şekilde dokunduğumuz insanların gelip desteklerini belirtmeleri de oldukça güzel...”
Mustafa Bozbey, projelerini anlatırken de,
Şu ana kadar kentsel dönüşüm adı altında yapılan projelerin de asla kentsel dönüşümle alakası olmadığını ifade ederken,
“Öncelikle zemin etüdü yapılmalı. Ve Bursa’da fay hatlarının nerelerden geçtiği de vatandaşla paylaşılmalı. Ayrıca çevre etki değerlendirmesi ve sağlık etki değerlendirmesi yapılması şarttır. Kimi zaman fay hatlarının üzerine bile konumlandırılan bu binalar parça parça bölümler halinde değil, bölgenin tümünün yaşam alanlarından okullarına, yeşil alanlarına değin planlanarak yapılmalıdır ve bizim de önceliğimiz sağlıklı kentsel dönüşüm projeleri olacaktır.”diyerek düşüncelerini belirtti.
Mustafa Bozbey’e, “Nilüfer, Mudanya ve Gemlik için desteklediğiniz isimler var mı? Çünkü bazı adaylar sizin desteğinizi aldığını söylüyor.” diye sordum.
Haliyle pek inanmasak da, herkese aynı mesafede olduğunu söyledi.
Peki Büyükşehir’de rakibi olmasından mutlu olacağı bir isim var mıydı!
Bu soruyu da “Rakibin kim olduğu farketmez. Kazanacağız.” şeklinde yanıtladı.
Açıkça söylemek gerekirse daha birçok soru yönelttiğimiz Bozbey’den net yanıtlar almak kolay değildi.
Ve her defasında yanıt beklerken, konuyu kendi anlatmak istediği yerlere ustaca nasıl da götürmeyi başarıyordu anlamasam da helal olsun dediğimi itiraf etmeliyim...
...
DÜNDAR’DA ENDİŞELİ BEKLEYİŞ!
Mustafa Bozbey’i uğurladıktan sonra planlandığı üzere Mustafa Dündar’la görüşmek üzere Bursa’nın simgelerinden olmaya aday Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’ne gittik.
Dündar’ın gurur duyduğu projelerden biri burası.
Ve aslında haksız da sayılmaz.
Çünkü dünyanın en büyük panoramik müzesi ve haliyle Dündar da bu projenin mimarı konumunda...
İçinde sergi, toplantı salonları, belli etkinliklerin yapılmasına imkan veren sahnesi, kafeteryalarıyla büyük bir alana konumlandırılan müzenin en önemli bölümü ise,
Panoramik şekilde 4 yılda, 8 ressamın 2800 figür resmederek 360 dairesel döngü içerisinde,
Bursa’da bir beylikten dünya devletine uzanan yolculuğu anlatılan bölümü...
Ve görülmesi gereken muhteşem bir müze olduğunu da söylemek gerek.
Ve şimdiye kadar 136 ülkeden yüz binlerce insan da bu müzeyi ziyaret etmiş.
Dündar, müze hakkında bilgi verirken eleştirenler için ise,
“Dündar’ın fantazisi diyenlere ben de şunu diyorum, bir şey üretmek için öncelikle vizyon gerekir. Bizim yaptığımız bu eseri görmek için Bursa’ya gerek yurt içinden gerek yurt dışından turistler geliyor. Ve bulunduğu konum itibariyle sonrasında tarihi yerleri de geziyorlar. Bunun Bursa’ya faydasını görmek de yine bir vizyonu gerektirir”diye ifade ediyordu.
Sonrasında meydan projesinden ve kentsel dönüşüm projelerinden bahsederken de, çok katlı olmamasına dikkat ettiklerini, yapım aşamasında bu yönüyle de eleştirildiğini ama binlerce konutu tamamladıklarında eleştirenlerin şaşkınlığından bahsetti gülerek...
Mustafa Dündar’a bir diğer sorum:
“Bütçenizi nasıl böyle iyi kullandığınıza şaşıranlar, ilginç bulanlar var. Ne dersiniz bu konuda?”
Dündar;
“3 milyar bütçemiz var. Tabii vatandaştan alınan vergiler ve ödeneklerimiz de... Osmangazi büyük bir ilçe ve bunca proje kolay değil. Ama biz bütçeyi bilinçli ve tasarruflu kullandık.” cevabını verdi.
“Bütçe demişken, sizinkinin aksine Büyükşehir’in oldukça borcu olduğu söyleniyor. Eğer Büyükşehir’den başkan olursanız zorlanacağınızı düşünüyor musunuz?” diye sorduğum soruya karşılık da;
“Sorun yok! Borcumuzu da öder, işimizi de yaparız.”diye kısa ve net bir yanıt verirken,
Büyükşehir için projelerini sorduğumda ise,
Yanıtı, “Ben hayal kurmam. O vakit geldiğinde projelerimi planlar, uygularım.” oldu.
Peki olur ya, eğer Büyükşehir için aday olarak seçilirse rakibi Bozbey’in seçimlerde zorlayacağını düşünüyor muydu diye merak ettim.
Bu soruma da şöyle yanıt verdi:
”Temayülde bana hedefimi sorduklarında, 17 ilçeyi de kazanmak dedim. Yani aday olursam karşımda kimsenin kazanma şansı yok! Olamaz...”
Evet, verdiği yanıtların çoğu oldukça iddialıydı ve bir aday olarak da haliyle bu şekilde konuşması normaldi.
Ancak adaylık konusunda Büyükşehir’i çok istediği ama oldukça tedirgin olduğu da gerek vücut diliyle gerek konuştuğu bu iddialı sözlerin arasına sıkça,
“Bakalım bir belli olsun da”kelimelerini sıkıştırması ve hatta söyleşinin bir yerinde “Bir an önce belli olsa”diyerek artık beklemekten belki de arafta kalmaktan sıkıldığını belli ediyordu.
Ve yine ''Adaylarda hangi kriterler etkili olacak'' diye kendisine sorduğumda cevabını vermeye çalışsa da net bir şey söyleyemiyordu...
...
Bugün, biri önceki dönem diğeri hala mevcut belediye başkanı olan,
Aynı isimleri taşıyan ama farklı siyasi görüşlerden olan iki tanınmış siyasetçimizle kısa söyleşiler yaptık.
Mustafa Bozbey adaylığının netleşmesinin verdiği rahatlıkla oldukça neşeli ve umutluydu... Tabii asıl mesele bundan sonrasıydı.
Mustafa Dündar’ın işi haliyle çok daha zordu. Çünkü aday olmak için karşısında sıkı rakipleri vardı ve hala temaslar devam ediyordu.
Üstelik her ne kadar temayül yapılsa veya bazı anketlerde onun ismi çıktığı söylense de,
Belli ki bunların hiçbirinin belirleyici olmadığının kendisi de farkındaydı.
Ve belki de en güçlüye yakınlığın kadardı asıl kriter...
Yorumlar
Kalan Karakter: