Aslında 2020’den itibaren Kestel’de başlayan ve devam eden bir mağduriyeti yazacağım bugün.
Ve nedenini hala anlayamadığımız ama birilerinin mutlaka çok iyi düşünüp taşınıp gerçekleştirdiği bir mağduriyet bu...
Pandemi’nin patlak verdiği, insanların can havline düştüğü, evlerine kapandığı bir dönemde Bursa’nın Kestel ilçesinde bulunan Kestel Organize Sanayi Bölgesi(KOSAB) yönetimi,
6 Ekim 2020 tarihinde, sanayi bölgesindeki arazilerin bir bölümünü, üzerindeki iş yerleriyle birlikte kamulaştırma kararı almaya kalkıyor.
Hem de Genel Kurul toplantılarının pandemi sürecinde yasaklandığı öyle bir zamanda.
Sonra toplanıyor genel kurul ve aldıkları bu kararı doğruca Sanayi Bakanlığına sunuyorlar.
Kararın onanması için çok da beklemiyorlar.
3 ay gibi kısa bir zamanda “olur, uygundur ve kabul edilmiştir” müjdesi geliyor.
Haliyle bu “olur” kararı geldikten sonra Bursa Valiliği de Yatırım İzleme Birimi kanalıyla kamulaştırma kararını, tahliye tebligatlarıyla işleme koyuyor hemen...
Amma velakin süreçten bi haber, kamulaştırılan bu alanda dükkanları bulunan ve kimisi 50 yıldır ekmeğini buradan çıkaran küçük esnaf şoke oluyor.
Çünkü ancak tebligatlar geldiğinde öğreniyorlar ekmek teknelerinin ellerinden gideceğini...
Ancak “kaçak köçek değil, kapı gibi ruhsatımız, tapumuz var!”
Olmaz! diyorlar gelenlere,
Haklısınız emir demiri keser ama sözümüz size değil!
Ancak “Adalet de mülkün temelidir hem de teminatıdır” deyip, mağduriyetlerini bildiren bir dilekçe yazıp haklarını aramak için mahkemeye giderek açıyorlar davalarını...
Ancak her defasında aleyhlerine sonuçlanıyor.
“Olsun! İstinaf Mahkemesine başvuralım.
Kesin araştırırlar haklı olduğumuzu görür ve karar da reddedilir” diyorlar nasıl olsa.
Fakat onlar sonucu heyecanla beklerken,
Tahliyeler işleme koyulmaya başlanıyor.
Ve özel mülkiyete ait toplam 2 bin 648 metrekare büyüklüğünde olan bu alan Kestel Organize Sanayi Bölgesi(KOSAB) talebiyle, “kamu yararı”gerekçe gösterilerek istimlak ediliyor.
Mülk sahibi olan esnaflarlarla yapılan bir görüşmedeki detaylar ise oldukça ilginçti!
Mağdur esnafları temsilen konuşan Özkan Akkaya:
“Burada şirketimizin mülkiyetinden faydalanılan 3 adet DSİ’den kayıtlı ruhsatlı, su ihtiyacımızı karşılamak için tesisatıımız var, ki boyahane olduğumuz için su bizim işimizin ana maddesi. Ayrıca yine atık giderlerimiz için mimari projelere göre yapılmış tesisimiz, kazan dairemiz arızalanması halinde tahliye edeceğimiz veya herhangi bir yangın esnasında acil toplanma yeri de yine bu alan içinde.
Üstelik kamu yararı derken, acaba KOSAB kendi yararını mı kastediyor? Çünkü bizim iş yerlerimiz bir bir kamulaştırılırken, hemen bitişiğimizdeki KOSAB Başkanı Cem Hısımcıl’a ait 3 parsel olan arsa ne hikmetse öncesinde birleştirilmiş tek yer olmasına rağmen içinde sanayi ile ilgisi olmayan işletmeler var ve buralar bu kamulaştırmaya dahil değil! Ve yine kendisine ait olan ve kiraya verdiği fabrikası da duruyor. Yönetimdeki kişiler KOSAB’ın faaliyetlerinin devam etmesi için kamu yararına buraların kamulaştırılması şarttır diye dilekçeye yazmışlar.
2648 metrekare alana ihtiyaç nereden doğmuş, açıkçası biz buna inanmıyoruz. Başka tasarrufları olduğu net. Kaldı ki başkan ve yönetimde bulunan bazı kişilerin bu alanın bitişiğinde bulunan yerlerini değerlendirecek projelerinin olduğunu düşünüyoruz” şeklinde mağduriyetlerini ifade ediyor.
Ve toplamda 2 bin 648 metrekare arsa üzerinde 14 adet dükkan, işlerinin bir bölümü için kullandıkları ve yine kendilerine ait olan boş arsanın ellerinden alınmasıyla 80 kişinin aileleriyle mağdur olduğu belirtilirken,
50 yıldır buradaki küçük dükkanında çoluğunu çocuğunu geçindirmiş bir başka esnaf ise, CİMER’e gönderdiği şikayet dilekçesinde;
“Sanayi Bakanlığı’na 18/02/2021 tarihinde 2306207/16 sayılı kamu yararı kararı almıştır. Süreç 2942 sayılı kamulaştırma kanununun Bursa Valiliği Yatırım İzleme Başkanlığı eliyle devam etmiştir. Gelinen noktada 50 yıllık baba yadigarı işletmem yerine yeni bir alan gösterilmeden ‘kümes parasına’ elimden alınmıştır”diyerek derdine derman arıyordu.
2020 yılından beri mücadele eden ve çalmadık kapı bırakmayan bu esnafların mağduriyeti devam ederken, dertlerini anlattıkları siyasi partilerden muhalefet partileri dışında MHP il yöneticileri de kendilerine hak vermiş. Ama değişen bir şey olmamış.
Ve yine İYİ Parti Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu kısa süre önce bu konuyla ilgili meclise önerge bile sunmuş ama maalesef...
...
Ve KOSAB’ın aldığı bu kararla mağdur olan esnaflar merak ediyor: Genel Kurul Toplantıları pandemi sürecinde yasaklandığı halde,
KOSAB bu dönemde nasıl böyle bir toplantı yapıyor ve birkaç üyeyle alelacele nasıl böyle bir karara imza atıyor?
Kaldı ki; aldıkları bu karar, mülk sahiplerinin tamamen bilgisi dışında ve “Acil kamulaştırma” kapsamında gerçekleştirilen bu işlemin aciliyet nedeni neydi?
Kamu yararı öne sürerken, nasıl bir plan güttüğü veya önümüzdeki süreçte bahsettiği kamu yararını kamuoyuyla paylaşacaklar mı?
Bedellerinin çok altında fiyat biçilen bu yerlerin konumu gereği oldukça değerli olduğu bilinirken, hemen yanı başında mülkleri olan KOSAB yöneticileri acaba kendi yerlerine ne kadar değer biçiyor ve kamulaştırılan bu yerler için kamuya mı yoksa kendilerine mi bir yarar sağlamayı düşünüyorlar?
...
Mesele şu ki; Tüm bu mağduriyetleri yaşayan ve fabrika açacak imkanları olmayan bu küçük esnaf yerlerinden yurtlarından edilirken, Mülklerinin gerçek bedellerinin çok çok altında fiyatlar belirleniyor.
Ve bankaya yatırılan kamulaştırma ücretlerini almayan mağdurların bazılarına da, kendi mülkleri olmasına rağmen 200 metre ilerideki KOSAB mülkünde kiracı olan banka şubelerinin ödediği kira üzerinden “İcra Dairesi” kanalıyla tebligat düzenlenerek gönderildiği iddia ediliyor.
Ve şimdi merak ediyoruz “kamu yararı” diyerek, KOSAB’ın pandemi süreciyle başlattığı ve bunca insanı mülklerinden, işlerinden ettiği bu karar, acaba bu gözyaşlarına değecek bir yarar sağlayacak mı kamuya?
Ve bu küçük esnaf, bahsedilen bu kamu yararının neden dışında tutulmuştu!
Yorumlar
Kalan Karakter: