Dün Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamaları öylesine kalabalık öylesine coşkuyla kutlandı ki;
Bırakın her dönem içimizde olan Cumhuriyet düşmanlarına,
Yüz yıldır içlerinde ukde kalan vatan topraklarımız için,
Sınırlarımızın önünde volta atanlara,
Din, dil, ırk üzerinden galeyana getirip yıkmaya çalışanlara,
Cumhuriyet’in üzerinden planlar yapıp, bizi ötekileştirmeye çabalayanlara karşı;
“Biz hepimiz Türkiye CUMHURİYETİYİZ!
100 yıl önce çok daha zor şartlarda, topraklarımızı bölüştüğünüz masalardaki planlarınızı, darmaduman etmiş bir milletiz.
"Ve yıllarca saltanatla yönetilen söz hakkı olmayan bizleri, 'yöneten' makamına getiren bir liderin evlatlarıyız” diyen hislerle tek yürek olmuş milyonlarca yurttaşın, coşkusuyla meydanları çınlatan cevabı niteliğindeydi...
Ve öyle yüksek ses ve az sözle, öyle çok şey anlatıyorlardı ki;
“Kimse kusura bakmasın!” diye başlıyorlardı söze,
Bazı zamanlardaki sükutumuzu da, kimse ikrardan saymasın!
O Cumhuriyet’e olan idrakımızdan ve inancımızdandır...
Zaman zaman bazı konularda aksaklıklar olsa da,
Bazen Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet ilkelerine taban tabana zıt sesler çıksa da,
Hatta bunlardan güç alıp bir hayale girse de kimileri,
“Milyonlarca Cumhuriyet ve vatan sevdalısının yanında cılız, kısık bir sesten öteye geçemeyeceklerdir” diye de devam ediyorlardı sözlerine...
Ve haklıydılar, hem de sonuna kadar.
Kaldı ki, 100 yıl önce yılların paslı zincirlerinden kurtulmuş; bize ait olan vatan topraklarımızda, özgür ve bağımsız şekilde yaşamaya,
İnsan olmanın ayrıcalıklarına, egemenliğin kayıtsız şartsız kendi iradesinde olmasına,
İdarecinin soy bağıyla değil, oy çokluğuyla demokratik şartlarda belirlenmesine,
Ve her şeye rağmen hukukun üstünlüğüne alışmış, benimsemiş ve çok sevmiş bir millete,
Tekrar ayaklarına o prangaları kim geçirebilir ki!
Ve dün her yaştan milyonlarca insanın sel olup aktığı “Cumhuriyet Yürüyüşü”;
Cumhuriyet’i ne çok sevdiğimizi,
Sonuna kadar koruyacağımızı,
Ve kimsenin bunun aksini dahi düşünmesine izin vermeyeceğimizin gözler önüne bir kez daha serildiği;
Bir “Cumhuriyet şöleni”
Ve milletin her daim Cumhuriyet ve Atatürk’ün yanında olacağına dair,
İkinci yüzyıla girerken de yine tekrarladığı bir söz, selam ve saygı duruşuydu...
Ve bunun yaşattığı gururdu da ayrıca.
“Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.
Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.” Mustafa Kemal Atatürk
Cumhuriyet’i layıkıyla yaşayacağımız, yaşatacağımız ve koruyacağımız daha nice yüzyıllara...
Yorumlar
Kalan Karakter: