Dün Osmangazi’ de ikamet eden bir vatandaş gazetemizi arayarak, mahallelerindeki önemli bir mevzu için bana ulaşmak istediğini belirtmiş.
Arkadaşım mühim bir konu olduğunu iletir iletmez hemen dönüş yaptım.
Mahallede yaşayan ve Gazcılar civarında iş yeri olan bu beyefendi aslında mahalleliyi temsilen aramıştı ve görüşmemiz sırasında da zaman zaman yanındaki arkadaşları bana söylediklerine ilaveler yapıyordu.
Mesele aslında çok da yabancı olmadığımız haberlerdendi.
Zaman zaman belediyelerin görmeden, denetimini yapmadan veya bazen de tamamen bilerek, isteyerek, görerek ama nasıl yapım izni verdiklerini bir türlü anlayamadığımız inşaat haberlerinden biriydi.
Ve şehir planlamasını yerle bir eden, belediyelerin hatalar zincirlerinden bir halka dahaydı...
Haliyle bu yanlışlara alışmamak adına, milyonuncu kez olsa da yetkililerin uyarılması, hatalarından dönmesi umuduyla yazılması gerekiyordu ve tabii yeri de birebir gidip görmek lazımdı...
Göördüm ki; Burası bir çok yere göre daha özel bir lokasyona sahipti.
Çünkü, bu mahallede büyük bir bölge sit alanı olarak geçiyormuş.
Yani devlet tarafından kamu yararı gözetilerek koruma altına alınan ve yapılaşmaya, değişime izin verilmeyen, korunması gereken alanlar.
Tıpkı Hanlar Bölgesi gibi...
Hatırlayın, şehrin en merkezi, tarihi yapıların en yoğun olduğu o bölgeye, geçmişte plansızca düşünmeden yapılan onlarca bina, nasıl da berbat bir görüntü veriyordu.
Yıllar sonra ise; meseleyi Büyükşehir Belediyesi ele alarak bu çirkin görüntüye bir nebze de olsa son verdi.
Ümidimiz daha da güzelleştirmeleri, iddia edildiği gibi bu kez de, tetikte bekleyen bazı büyük firmalara, kahve ve lezzet şöleni adı altında ranta yine teslim edilmemesi...
Neyse biz konumuza dönersek;
Bahsettiğimiz yer Osmangazi Belediyesi sınırlarında Demirtaşpaşa Mahallesinde...
Burası da yine Ulucami, Hanlar Bölgesi, Ördekli Kültür Merkezi ve daha sayamayacağım kadar tarihi mekana yakın olmakla beraber,
Yine 1390 yıllarında yapılan Timurtaşpaşa Camii ve Hamamına da 15-20 metre uzaklıkta...
Hatta bahsi geçen inşaatla aralarında araç geçişinin sağlandığı bir yol var sadece.
Caminin önünde ve zaten yola cepheli her binada olması gereken şekilde yola 3-4 metre aralıkta yaya geçiti için bir kaldırımda mevcut!
Şimdi “Ne var bunda, zaten hep öyle değil midir?” diye söylenebilirsiniz...
Yok ama işte!
Mahallenin şikayetçi olduğu epey büyük bir alanı kapsayan inşaat neden, neye dayanarak ve kimlere güvenilerek bu şekilde yapılmış anlayamadım.
Çünkü yola bir karış mesafe bırakılmadan, sıfır mesafeyle diklilen bu bina nerdeyse yolun içine yapılmış gibiydi...
Binanın giriş kapısı da yola açılan bina da sadece yayalar için değil, binaya girip çıkacaklar için de tehlike arz edebilir durumda.
Ayrıca mahallede birebir konuştuğum insanların iddialarına göre; Müteahhit, Osmangazi Belediyesinden yapı izni aldığını söylemiş şikayetçi olanlara...
Yani bu durumda söz Osmangazi Belediyesinde!
...
Bina farklı yönlerden yoların kesiştiği köşe başına konumlandırıldığı için burada gerek yayalar, gerek araçlar için yaşanması muhtemel tehlikeleri de artırıyor.
Yine yaz dönemi için eğitim veren Timurtaşpaşa Kur'an Kursuna giden küçük yaştaki çocuklar da bu binanın yapıldığı yerde bir kaç kez tehlike atlatmış.
Ve düşünün;
Birçok evin ve dolayısıyla insanın yaşadığı bir mahalle burası.
Yayalar kaldırımdan yürüyor ve birden kaldırım bitiyor. Çünkü büyük bir bina yapılmış ve yolla sınırlı duvarları.
Ve mecburen en az 50-60 adım yolun tamamen içinden yürümek zorundasınız.
Mahalle ahalisinin en büyük endişesi ise kendilerinden çok 2 ay sonra okullarına gidecek olan çocuklar için...
Çünkü mahallede ilköğretim seviyesinde yaya olarak okuluna giden bir çok öğrenci var!
Ve mahalle sakinleri buna bağlantılı olarak inşaata çok yakın SİT alanına dahil olan alanda bulunan birçok insanın yaşadığı yine birçok evin 8-10 yıl önce yıkıldığını,
Ve o dönem yenilerinin yapılacağı söylense de, SİT alanı olduğundan dolayı bunun gerçekleşemediğini belirtirken, vadedilen paranın dahi ödenmeyip insanların yıllardır yaşadıkları büyük mağduriyeti de anlattılar...
Ve bu insanların tamamı alt gelir grubuna dahil...
SİT alanı olduğu için buna çok değinmek istemesem de yasalar herkese eşit uygulanması gerekmez mi?
Yani bir tarafta yasa gereği SİT alanı diye evleri yıkılıp, yıllarca mağdur olan bir kesim varken;
Hemen yanı başında usül dışı işi kitabına uydurup, ruhsat verilmesine imkan olmayan ve milyon liralık evler yapanlar!
Ve hatta bitmeden satışa sunulduğunu saklama gereği hissetmeyen, inşaata astıkları ilanla bunu duyuran hali vakti iyi müteahhitler...
Ve nedense Ahmed Arif’in çok güzel bir sözü geldi aklıma;
Kanun yalnız biz fukaralar için var. O da cezalandırırken sadece !
Bursa’nın bu önemli tarihi bölgesinin bir tarafı düzeltilirken, bir tarafı yine darma duman olmasın diye umut ederken;
Osmangazi Belediyesi’nin gözden kaçırmış olabiceğini düşündüğümüz bu tuhaf yapıları da tez zamanda görmesini diliyoruz...
İnanıyorum ki, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar bu duruma göz yummaz.
Ve onun, gerek kent merkezi, gerek kırsalda imara uygun olmayan kaçak yapılarla kararlı mücadelesine hepimiz tanığız.
Bizler de, Nöbetçi Gazete'de Osmangazi Belediyesi ekiplerinin yıkım haberlerine sıklıkla yer veriyoruz.
Başkan Dündar, konunun elbette gereğini yapar.
Yorumlar
Kalan Karakter: