Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Halkevi binasında bulunan Tasarım Atölyesi’nde yılın temasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Başkan Turgay Erdem, 2023’ü Nilüfer için ‘Tasarım’ yılı ilan etti.
Başkan Erdem, Tasarım derken sadece mimari, planlama, ürün tasarımı ya da sanatsal bir üretim biçimini değil, süreç ve sistem tasarımını öngördüklerini ifade etti.
Tasarım Yılı’nda yapılacak çalışmaların şehir plancısı Faruk Göksu danışmanlığında yürütüleceğini de sözlerine ekledi.
Haber bu kadardı toplanabiliriz…
Şaka bir yana Belediye Başkanı Turgay Erdem, basın toplantısında bizlere güzel tablolar çizdi. Ayrıntıları www.nobetcigazete.com adresinden öğrenebilirsiniz.
***
Nilüfer, Bursa’nın en yeni yerleşim yerlerinden biri. Şu ana kadar yüzde 30’u yapılaşmış durumda. Fakat yapılaşma alanları daha da büyüyerek iştah kabartan ranta açılıyor.
Yeni yerleşim yeri olmasına rağmen, hem ilçe hem de Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan yanlış politikalar neticesinde içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Şimdi bunların içerisinde 2023’ü tasarım yılı ilan ederek, daha fazla kötüleşmesinin yolu önlenmiş olacak mı?
Mesela şu anda, Alaaddinbey, Demirci, Tahtalı, Yaylacık gibi kırsal mahallelerde büyük bir tehlike var.
Tüm bu kırsal mahallelerin tarım arazileri üzerinde seralar kuruluyor… Kuruluyor ama seracılık faaliyeti gerçekleştirilmiyor.
Sera ruhsatı alınıyor, çelik yapı ve etrafı ile üstü naylonla kaplanıyor.
Sera olduğu için sanayi elektriği ve suyu bağlanıyor.
Peki seracılık yapılmıyorsa ne yapılıyor dersiniz?
Hiçbir şey!..
Peki neden var o zaman bu seralar?
Seçim yaklaşıyor… Hepsi şu anda imar barışını bekliyor. İmar barışı çıktığı an, uydu fotoğraflarına bakacaklar. Uydu fotoğraflarında çatısı görülen her şeye yapı muamelesi yapılacak. Ve tüm seralar bir anda yapıya dönüşecek… Yapı kayıt belgesiyle her biri resmi nitelik de kazanmış olacak.
Tabi o zamana kadar sıcak para kazanmak için kullananlar da var…
Bir deponun kirası şu anda o bölgede 50, 60 bin Türk Lirası.
Yani seraları depo olarak kullanıyorlar…
Hatta ve hatta tarım arazisinde soğuk hava deposu olarak ruhsat alıp imalat sanayisi üretimi bile var… Bir nevi kaçak fabrika yani!..
İşte bunların hepsi şimdi İmar Affı, İmar Barışı, adına ne derseniz deyin… İşte onu bekliyorlar!..
Peki buna Nilüfer Belediyesi ne yapıyor?
Soruyu sorduğum gibi, sanki Başkan Turgay Erdem’in kanayan yarasına parmak basmışım gibi anlatmaya başladı:
“En büyük sorunlarımızdan birisi kaçak yapılaşma. Bununla ilgili geçtiğimiz günlerde Sayın Vali Yakup Canbolat, tüm belediye başkanlarıyla toplantı yaptı. Önlem almak için talimat da verdi. Ama bu bana göre geç kalınan bir önlem. Bu mücadeleyi sadece ilçe belediyeleri veremez. Veremiyor da. Bakın ben itiraf ediyorum. Yetişemiyorum.”
Başkan Turgay Erdem, aslında çok doğru bir konuya değiniyor. Tek başına belediyelerin mücadelesi yetmez!..
Kaynağı yerinde bitirmek lazım. Bunun için de her zamanki önerimi tekrar sunuyorum. İnşaat veya tadilat ruhsatı olmayana malzeme satılmasın…
Neyse Başkan Erdem’in kaçak yapılarla ilgili şikayetlerine geri dönelim:
“Kaçak yapı tespitinden sonra süreç şöyle işliyor. Önce zabıt tutuluyor. Ardından belediyeye çağırılıp görüşülüyor ve kendisinin bu kaçak yapıyı yıkması isteniyor. Daha sonra bu zabıt encümenin görüşüne sunuluyor ve yıkım kararını encümen üyeleri veriyor. Yıkım günü emniyet ekipleriyle birlikte belirleniyor. Ama süreç böyle uzadıkça kaçak yapı sahibi mahkemeye başvuruyor ve yürütmeyi durdurma kararı alıyor. İşte biz de burada tıkanmış oluyoruz.”
Evet, şikayetinde haklısın Başkan ama arada gerçekten mağdur olanlar olabilir. Bu mağduriyeti engellemek adına mahkeme yürütmeyi durdurma kararı alıyor zaten!..
Eğer mahkeme burada devreye girmese siz kafanıza göre her binaya kaçak zaptı tutup yıkabilirsiniz… Bunu da düşünmek lazım!..
“Kaçak yapı tespit edildiği an yıkılmalıdır” diyen Başkan Erdem, açıklamasına şöyle devam ediyor:
“Kaçak yapıyı yıkmaya gidiyoruz. Bir bakıyoruz, elektrik bağlanmış, su verilmiş… Bizim tek başımıza mücadele etmemiz yetmiyor. O zaman vermeyin bu elektriği, bu suyu… Bir de her seçim öncesi çıkartılan imar barışının önü kesilsin. Yapılan inşaat alanları tarım arazisine, orman arazisine yapılıyor. Orman bölge müdürlüğü burayı korumalı, Tarım İl Müdürlüğü de korumalı. ‘Bizi ilgilendirmez’ dememeli. Topyekun mücadele içerisinde olmalıyız.”
Vallahi sonuna kadar haklı Turgay Erdem…
Mücadele topyekun olmalı.
Yorumlar 4
Kalan Karakter: