Siyasi partilerin il ilçe kongrelerinin nihayete ermeye başlamasıyla beraber yavaş yavaş önümüzdeki yerel seçimlere odaklanıldı.
Ve tabii ki seçimlerde kimlerin aday olacağı tahminlerine de...
Aslında bu tahminler uzun süredir yapılsa da henüz netleşen isimler mevcut değil!
Hatta çok öncesinden genel başkanları tarafından duyurulan isimlerin bile şimdi durum analizleri yapılarak değişebileceği dahi söyleniyor.
Bursa’da CHP adayı çok öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ve ismi belli tek aday diyebileceğimiz Mustafa Bozbey olsa da,
Önceki yerel seçimlerde kazanmayı bazı sebeplerden (!) kıl payı kaçıran Bozbey’e bir vefa gibi görülse de, 16 yıl Nilüfer’de başarılı şekilde yaptığı belediye başkanlığının da etkisi olduğu muhakkak!
Ama kulislere kulak verdiğimizde aslında Bozbey’in Büyükşehir için çok da hevesli olmadığı ikinci bir yenilginin içinde olma tedirginliği yaşadığı ve hatta Nilüfer’den aday olmak için genel merkezden birileriyle irtibata girdiği, fakat henüz net bir dönüş almadığı iddialarını daha öncesinde köşeme taşımıştım.
Tabii genel merkezin de işi kolay değil. Onca karmaşa ve belirsizlik yaşadıkları bir süreçte, en azından net olan bir adayları var ve yerine tanınmış, yeni bir aday bulmak da öyle kolay değil!
Kaldı ki, Bursa da öylesine yabana atılacak bir bölge değil...
Fakat aldığımız duyumlar, parti içinde bu durumun ele alındığı hatta Bozbey’in de haklılık yönünün olduğu düşünülerek bazı alternatif aday profillerinin de gözden geçirilmeye başlandığı söyleniyor.
Bu noktada Bursa’yı en çok ziyaret eden, Bursa halkının yakından tanıdığı, özellikle Bozbey’in oy alma potansiyelinin zayıf olduğu bazı bölgelerde güçlü olabileceği düşünülen Bursa milletvekili Orhan Sarıbal; bazı isimlerce Bozbey’e alternatif olarak düşünülüyormuş.
Bu durum Sarıbal’ın milletvekili olmasından kaynaklı olarak, onun için de herhangi bir risk teşkil etmiyor.
Sonuçta kazanmasa dahi tekrar meclisteki koltuğuna oturabilecek.
Amma velakin mesele, Bursa genelinde yeterli oy oranını sağlayabilecek mi?
Sanırım genel merkez de eğer bu iddialar doğruysa, iki ismi kefeye koyarak son kararını verecektir...
...
İYİ PARTİ İÇİN SÜRPRİZ ADAY!
Yukarıda CHP’de kulis bilgilerine dayanarak yazdığım ve Bozbey’e alternatif olarak düşünülen milletvekili Orhan Sarıbal’dan sonra İYİ Partinin Büyükşehir adayının da yine Bursa milletvekillerinden bir isim olduğunu öğreniyoruz.
Malum günlerdir siyasi partilerin yerel seçimdeki adaylarıyla ilgili kulis bilgileri üzerinden tahminler, yorumlar yapıyoruz. Fakat aldığımız bu bilginin tahminlerden öte olduğunu söyleyebilirim.
Geçtiğimiz günlerde de bulunduğumuz bir toplantıda saygıdeğer bir abimiz İYİ Parti için pek de tahmin etmediğimiz bir isim zikretmişti.
“Her ne kadar acaba olabilir mi?” diye düşünürken,
İlk günden beri İsmail Tatlıoğlu gibi güçlü bir isim ve yine Bursa’ya mal olmuş bazı iş adamlarıyla görüşmelerin devam ettiği ve neredeyse bu isimlerden biri ilan edildi edilecek diye beklerken,
Duyduğum isim de öylesine biri değildi hatta Bursa’da İYİ Parti denilince ilk akla gelen isim desek de abartı olmaz.
Konuştuğum kaynakların birebir şahitliğinde gerçekleşen süreç şu şekilde olmuş;
Meral Akşener’in 2 hafta önce bir düğün programı için Bursa’ya geldiği gün gerçekleşen il teşkilat toplantısında Akşener;
Eğer düşünülen adaylar olmazsa ki Tatlıoğlu’nun Uludağ Üniversitesi’nde akademisyen kimliğiyle başvurduğunu ve siyasete bir süre ara verdiğini de öğreniyoruz bu arada,
Ve adaylık için kimse başvuru yapmazsa, 2 milletvekilimiz ve il başkanımız var. Hangisi olursa bu görevi hakkıyla yerine getireceğine inanıyorum şeklinde net bir dille konuşuyor.
Akşener’in özellikle belediye başkan adaylıklarında teşkilatın mutfağından gelen isimlerde yoğunlaştığı da belirtilirken,
Konuşmanın devamında; Akşener’in özellikle Selçuk Türkoğlu’nu bu görevde istediğini de ve gerek Hasan Toktaş, Mehmet Hasanoğlu gerekse partililerin de isteğinin bu yönde olduğunu bizzat yaptığım sohbet sırasında ifade ettiler.
Objektif bir gözle baktığımızda; İYİ Parti adına Türkoğlu’nun bu görev için düşünülen en iyi isim olduğu açık.
Çünkü il başkanlığı süresince Bursa’daki saha çalışmaları, gerçekleştirdiği eylemler, gitmediği mahalle, arşınlamadığı sokak kalmaması ve sık sık halkın içine karışmasıyla Bursalı’nın en çok gördüğü, tanıdığı ve kendine yakın bulduğu il başkanı olmayı başarmıştı.
Kaldı ki milletvekili olduğu günden itibaren de birçok konuyla ilgili meclise en çok önerge veren vekil olması ve yine gündem olan projelerde de çekinmeden yoluna devam edip ülke genelinde ismini duyurarak farkındalık yaratan bir milletvekili olmayı da başarması Akşener’in onu Bursa’da doğru aday olarak görmesinin nedenlerinden olabilir.
...
İYİ Parti'den söz açılmışken; Osmangazi adayı için tahmin edildiği üzere hala İl Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu üzerinde durulmakta ve muhtemel aday...
Ama bu konu ile ilgili konuştuğum Hasanoğlu; adaylık için görevden ayrılma tarihinin son günü 1 Ekim olsa da şu an hala görevine devam ettiğini, böyle bir talebi olmadığını ve genel başkanın talimatı yönünde hareket edeceğini belirtti.
Her ne kadar çoğumuz tanısak da bazılarımızın öncelikli doktor kimliğiyle tanıdığı Hasanoğlu hakkında şunu da eklemek isterim:
Mehmet Hasanoğlu, İYİ Parti’nin kuruluşuyla beraber görev alsa da öncesinde BTTDD (Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği)’nin de yıllarca birçok kademesinde görev almış ve genel başkan yardımcılığına kadar gelmiş bir isim.
Yine 2007 yılından 2016’ya kadar MHP Bursa kadrolarında 3 dönem boyunca ilçe başkan yardımcılığı da yapmış bir siyasetçi ayrıca. Yani öylesine tesadüfi olarak görev verilmemiş.
Hatta MHP Belediye Meclis Üyeliği görevindeyken hazırladığı projelerinden, Osmangazi’de yol planlamalarıyla ilgili çalışmalarından partiden istifa edip çıktıktan sonra Osmangazi Belediyesi de uygulama noktasında çokça faydalanmış ve bu konuda Hasanoğlu faydalı olabildiği için çok da memnun.
“Sonuçta yaşadığımız şehir. Kim yaparsa yapsın, şehrimizi güzelleştirmek adına takdir edilmeli” diyor.
Hasanoğlu şimdilerde de yine proje üretmeye devam ederken,
İYİ Parti Göç ve Sığınmacı Politikaları Başkanı Tolga Akalın ile beraber gerek parti içinden gerek dışından işin uzmanlarıyla oluşturdukları bir komisyonla Göç Politikaları Doktrini hazırladıklarını ve 22- 23 Ekim tarihlerinde Akalın’ın da katılımıyla Bursa’da sunumunu gerçekleştireceklerini ifade etti.
...
Seçmenin içinden de yöneticileri kendi menfaati için onaylayan, hatta bazı siyasilerin kimyasını bozup sonra eleştiren bazı seçmen kitlesinin de olduğunu bilsek de;
Genel olarak bizler, yani sıradan ülkenin vatandaş bilincinde olan insanları;
Ülkeyi, yaşadığımız bölgeyi; halkın halinden anlayan,
Sorun yaratan değil, sorunlarımıza çözüm üreten,
Bize yabancı kalan değil, empati kurabilen,
Bizi birbirimizden ayrıştıran değil, kaynaştıran,
Hakkımızı çalan değil, halkı için çabalayan,
Oylarımızla oturdukları koltukları sahiplenen değil, emanet olduğunu bilen,
Göstermelik değil, samimi olan,
Donanımıyla yönetimde ehil, gelişime odaklı, aktif, çalışkan,
Halkına nezaketi görev bilen,
Refahı ve mutluluğu için çabalamayı ilke edinen
Yöneticilere emanet edelim, etmeliyiz de...
Ve olur da yanılırsak; Ata’mızın “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesiyle sabırla bekleriz önümüzdeki seçimleri...