Benden önce defalarca yazıldı, defalarca gündeme getirildi, defalarca ses oldular ama peki ya sonuç?
Koskoca bir hiç!
Kulaklar duymaz, gözler görmez, diller söylemez olmuş…
Gücü ele geçirenin gücü elinde tutmak için yaptığı her şey mübah mıdır?
Dur diyecek bir kahraman yok mudur?
****
Hikaye aslında yıllar önce başladı!
Yenişehir’de bir köy var uzakta! O köy bize daha yakın olsun, diyerek 1986 yılında bir iskan komisyonu toplanmış. Komisyon kararına göre, Yenişehir’in Marmaracık köyüne bir teklif götürülmüş, denilmiş ki; “Bu köy yola da şehre uzak, buraya elektrik, su getirmek çok zor, isterseniz sizin köyünüzü yol yakın bir yere taşıyalım.”
İskan Komisyonu, bu teklifi yapmış ama zorunlu tutmamış!..
İsteyen gelebilir, istemeyen kalabilir demiş!..
Taşınmak isteyenlere güzel imkanlar sunulmuş. Mesela, devlet arazi satmış köylülere, hem de faizsiz bir şekilde 10 yılda taksit taksit ödenebilen araziler!
E tabi cazip fiyatlarla satılan, bölge Marmaracıklılar tarafından da ilgi görmüş! Amma velakin herkesin o kadar imkanı yok!..
Bazıları da ata toprağını terk etmek istememiş!..
Gel zaman, git zaman Marmaracık köyü ikiye bölünmüş. Eski yerleşim yerine Eski (Yukarı) Marmaracık, yeni yerleşim yerine de Yeni (Aşağı) Marmaracık denmeye başlamış.
Aşağıya taşınan Marmaracıklılar, yukarıdaki arazilerini ve evlerini satılığa çıkarmış… E tabi, bedavaya çürüyecek değil ya, burası para etmeyecek nasıl olsa diyerek elden çıkarmışlar!..
Bir müddet sonra bakmışlar ki, yukarıdaki köy daha fazla rağbet görür olmuş!.. Yani, hiçbir hukuki engel de yok, statü değişikliği de yok, köy yine köy olarak yaşamına devam ediyor.
İmar durumu da belli… Arsa tapusu var…
Ne demek arsa tapusu?
İmar durum belgesi aldıktan sonra sınırlar çerçevesince konutunuzu veya ticarethanesini yapabilirsiniz.
Marmaracık köyleri de bunu yapıyor!..
Yenişehir Belediyesine giderek tapularına göre konut, ticarethane yapmak istediklerini söylüyorlar, camiyi restore etmek istediklerini anlatıyorlar. İmar durum belgesi talep ediyorlar. Fakat nedense Yenişehir Belediyesi, her seferinde keyfi bir şekilde bu talepleri reddediyor.
İşte bütün sorunlar da burada başlıyor!
****
Aşağıdaki Yeni Marmaracık köylülerinden, Yenişehir Belediyesi’ne, Büyükşehir Belediyesi’ne AFAD’a, CİMER’e sürekli olarak şikayet yağıyor.
Büyükşehir Belediyesi, Eski Marmaracık’ı ‘kırsal yerleşim yeri’ olarak görüyor. Bizzat ada-parsel bazlı sorulduğunda çıkan sonuç bu!
Ne demek bu? Siz köysünüz ve köy içi yapı yapabilirsiniz diyor!
Peki Yenişehir Belediyesi burası için ne diyor?
Yenişehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Kamüran Toroman’ın imzasını taşıyan resmi yazı adeta itiraf niteliğinde ifadeler yer alıyor!..
“Eski yerleşim bölgesinde kalan tapu kaydında mevki köy içi olan, tapu kaydındaki niteliği Arsa, Kerpiç Ev ve Arsası, Kerpiç ev ve Avlusu, olarak kalan taşınmazlar, mahalle nüfusundan olmayan kişilere satış yapılmak süretiule el değiştirmiş bu taşınmazlarda kaçak olarak inşa edilen ruhsatsız yapılaşmalar artmış buna bağlı olarak 16 adet yapı, belediyemizce yıkılmış veya yıktırılmış, 15 adet yapıda da yıkım işlemleri devam etmektedir.”
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde aksine bir karar alınmadığı takdirde Eski Marmaracık köyü kırsal alan olarak kalmaya devam edecek. Aksine bir karar bugün itibarıyla yok!.. Peki Yenişehir Belediyesi, neyin arkasına sığınıyor?
Bölgenin “Afete Maruz Bölge” ilan edildiğini bu nedenle de iskana kapatılması gerektiğini savunuyor. Peki, gerçekten de “Afet Maruz Bölge” kararı var mı?
Onu da AFAD’dan istenen belge de arayalım!..
AFAD’dan gelen yazıda aynen şu ifade yazmaktadır!..
“Müdürlüğümüz arşivlerinde; Yenişehir ilçesi, Marmaracık Mahallesi eski köy yerleşim alanlarının bulunduğu bölgede alınmış bir “Afete Maruz Bölge (Yapılaşmaya ve İkamete Yasaklanmış Afet Bölgesi) Kararı bulunmamaktadır.”
****
Özetle;
Büyükşehir Belediyesi’nin üst ölçekli planında Kırsal Yerleşim Bölgesi olarak geçen, AFAD tarafından ‘Afete Maruz Bölge’ olarak görülmeyen bu tarihi yerleşim yeri nedense Yenişehir Belediyesi’nin İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından tanınmıyor!..
Hukuka uygun yapılan yapılar, yıkılıyor…
Hatta yeri deldiğinde suyu ve elektriği kesiliyor.
Bunu da ‘Kaçakla Mücadele’ adı altında yapıyor.
Peki şimdi ne olacak?
Hukuksuzca yok sayılan Eski Marmaracıklılar, adalet için mahkeme koridorlarını aşındıracak.
Benim hukuk diplomam yok ama, delillere baktığımda vatandaşın haklı olduğunu görebiliyorum.
Peki ceza kime kesilecek?
Yine vatandaşa kesilecek…
*****
Son Not!
Kurumlarda çalışanlar ne kadar hata yaparlarsa yapsınlar, ne kadar siyasi karar alırlarsa alsınlar fatura her zaman olduğu gibi kurumlara kesilecek. Kurumlara kesilen ceza ise vatandaştan tahsil edilecek!... O halde artık bile isteye yanlış karar verenlere de bir yaptırım yapılması gerekmez mi?
Yorumlar
Kalan Karakter: