Bugün yeni bir yıl başladı.
Başladı başlamasına da değişen nedir diye sorduğumuzda, ortaya herhangi bir sonuç çıkmıyor…
Dün 2022’ydi bugün 2023…
Bazen hiç gelmesini istemediğin günler vardır ya hani. Ama mutlaka gelecektir o gün!..
İşte 2023 de öyle bir yıldı!..
10 yıldır söylenen Hedef:2023 mottosundan vazgeçmiş halde girdik bu yıla.
Şimdi dönüp bir geri bakalım!
Düne göre bugün daha pahalı yaşam.
Düne göre bugün daha ucuz hayat.
Değişen kuru takvim yaprağından başka bir şey değil.
***
Dünün sorunları, bugün de devam ediyor.
En büyük sorun yaşayan kesimin sesi olmanın peşindeyim bugün.
Ücretli öğretmenlerin…
Sayıları 100 bine yaklaşmış durumda.
Kendileri resmen devletin öğretmen açığını kapatmaktalar.
Her şeyde olduğu gibi eğitimde de günübirlik politikalar uygulandığı için, geleceğe yönelik hiçbir adım atılmadığı için, her geçen gün büyüyor bu sorun…
Kadroya alınan öğretmenlerde bile uzman öğretmen ve başöğretmen olarak ayrım yapıldığı bugünlerde ücretli öğretmenler sendikal hakları olmadan bir şeyler değişsin diye uğraşıp durmaktalar.
Girdikleri ders sayısının ücretini almak zorunda olan öğretmenler herhangi bir eylem bile yapamadıkları için her zaman gündemin arkasında kalmaya devam ediyorlar.
Onlar da seslerini twitterdan duyurmanın peşine gidiyorlar.
Ülkenin gündemi zaten artık oradan belirleniyor…
Mesela bakın, KYK borçları silinsin diye bas bas bağırdılar, tık yok!... Twitter’da tag çalışması yaptılar artık binlerce, milyonlarca twit atılmaya başlandı. Sonra muhalefet partileri dillerine dolamaya başladı… Hükümet sonunda geri adım atarak KYK borçlarının faizini silmeye kalktı. Yani sonuç aldılar!..
Burada bir parantez açarak, “KYK borçlarının faizleri silindi ama başka bir şey yüklendi. O da başka bir yazımın konusu” diyerek kapatayım parantezi.
***
Yıllardır EYT’den bahsediliyor. Emeklilikte yaşa takılıp duruyorlar. Yıllardır bir mücadele var bu konuyla ilgili. Seçime artık aylar varken her oyun kıymeti varken EYT düzenlemesi yapıldı. Şartlara, kriterlere bağlandı ama EYT artık ülkenin gündeminde değil. Bunu da yine sosyal medya üzerinden örgütlenerek gündeme taşımayı başaran yüz binlerce insan sayesinde yapıldı. Şimdi daha başka problemler ortaya çıkacak ama olsun. Sonuçta yılların getirdiği ve muhalefetin diline doladığı EYT problemi de ortadan kalmış oldu. (!)
***
Peki şimdi sırada ücretli öğretmenler mi var?
Neden olmasın…
Evet neden olmasın diyorum ama bir yandan da aynı kriterleri taşımadıklarını düşünüyorum.
Şimdi KYK’da ve EYT’de istekler belliydi, karmaşık bir şey yoktu ortada.
Mağdurlar belliydi, mağduriyetler belliydi, çözüm belliydi. Muhalefetin seçim vaadi de belliydi.
Ama ücretli öğretmenlerde durum bambaşka.
Muhalefet ‘ücretli öğretmen’ kavramına karşı çıkarak her öğretmenin kadroya alınması gerektiğini savunuyor.
Ücretli öğretmenlerin istekleri ise muhalefetten daha farklı. Belli bir iş gününü veya yılı tamamlayan ücretli öğretmenlerin kadroya alınmasını istiyorlar.
Mesela 540 iş gününü doldurmuş ücretli öğretmenlerin. Ücretli öğretmenler bu konuda ikiye ayrılıyor. İş günü şartı aranmaksızın kadroya geçmek isteyenler de var çünkü…
Bir başka ayrım da eğitim fakültesi mezunu veya formasyon eğitimi sahibi kişilerin kadroya alınmasıyla, ön lisans mezunu ücretli öğretmenlerin de aynı kategoride kadroya girmesi…
Burada da büyük ikilem var.
***
Öte yandan Cumhur İttifakı paydaşları MHP ve BBP de ücretli öğretmenlerin belirli koşulları sağladıktan sonra kadroya alınması gerektiğini söylüyorlar ve her noktada dile getiriyorlar.
Bu konuya tam anlamıyla tek bir parti var o da AK Parti. Yani hükümet, yani iktidar.
Belki de şimdilik sumen altı ediyor. Zamanı geldiğinde yine bir gecede bir kararnameyle tüm ücretli öğretmenlerin gönülleri kazanılacak veya yeni bir umut vermiş olacak. Ama sanırım şimdilik buna ihtiyacı yok. Anketlerde biraz daha puanı düşerse sıra onlara da gelecektir.
***
Son Not!..
Ücretli öğretmenler hemen hemen her akşam twitter’da bir çalışma yapıyor. Sürekli gündemde kalmak istiyorlar. Siyasi aktörlerle bir araya gelmeye çalışıyorlar. Basınla bir araya gelmeye çalışıyorlar. Bir dayanışma örneği sergiliyorlar.
Türkiye’nin her yerinden ücretli öğretmenler dertlerini anlattıkları ve çözüm üretmeye çalıştıkları odalara katılıyorlar.
İşte o odalardan birine Nöbetçi Gazete yazarı olarak ben ve Gözde Şahin ile birlikte konuk olduk.
Bilgilerimizi ve yorumlarımızı onlarla paylaştık. Umarım yardımcı olabilmişizdir.
Yorumlar 3
Kalan Karakter: