En değerli hazinem çocukluğum, en değerli ganimetim oyuncaklarımdı…
Belki de çok zor alındığı için o oyuncakları bir şekilde herkesten saklamaya çalışır, ve sakınırdım…
Mesela aynı şekilde kitaplarımı da kimseyle paylaşamıyorum ben…
Yani okuduğum kitap benimdir, benim bir parçam… Onu asla benden istemeyin.
Belki de bu yüzden kütüphaneleri sevemiyorum.
Şimdi düşünüyorum da, belki de paylaşımcı olmayışım buradan geliyordur.
Zorlukla alınan mallara sonuna kadar sahip çıkabilmem, çıkmak istemem belki de çocukluğumun bir travmasıdır bende.
Kütüphaneye zorla götürülürdüm, bu yüzden yıllar boyunca kitabın benden uzak kalmasını sağlamışım…
****
Şimdiki çocuklar biraz daha şanslı bu konuda.
Çünkü; daha anlayışlı ebeveynler var.
Çocuk kütüphaneleri, gezici kütüphaneler, her biri ama her biri çocukların daha paylaşımcı bir dünyada yaşaması ve fırsat eşitliğini yakalayabilmesi için.
Şimdi bir de artık oyuncak kütüphanesi var.
Aileler, çocuklarını oyuncak kütüphanesine götürüyor, çocuklar burada hem sosyalleşerek yeni arkadaşlar ediniyor, hem de belki de ailelerinin alamayacağı kadar pahalı oyuncaklarla oynama fırsatı buluyor.
Ayrıca, üye olan çocuklar, istedikleri oyuncağı da evine götürme hakkına sahip…
****
Bu hizmeti, belediyelerin, valiliklerin veya kaymakamlıkların vermesine alışkınım ama bir zincir marketin bu hizmeti vermesiyle ilk defa karşılaşıyorum.
Gerçi proje ilk olarak Bursa’da başladı, fakat konsept böyle değil.
Onur Market, Küçükçekmece’de güzel bir projeye imza atmış. Oyun çağındaki çocukları, oyuncak ve kitapla buluşturmak amacıyla Gönüllü Hareketi Derneği tarafından hayata geçirilen Oyuncak Kütüphanesi açmış. Ve şu anda bu kütüphaneye yoğun bir ilgi var.
Aileler alışveriş yaparken, çocuklar da hem eğitici hem de eğlenceli oyuncakların tadını çıkartabiliyor.
Şu anda bir süper market için en önemli şey olan ‘Aktif Alan’dan feragat eden Onur Market, çocukların oyuncak kütüphanesi için büyük bir alan ayırmış.
0-8 yaş aralığında, bine yaklaşan bir üye sayısı da var üstelik.
Çocuklarına bir oyuncak bile almayan anne-babalar, çocuklarını markete götürmeye çekinirken, bu markete getirmek sorun yaratmıyor. Çünkü, belki de hemen sıkılıp bırakacağı oyuncak için ücret ödemek zorunda bile kalmıyorlar.
Bu projenin değerli olduğunu ve yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hatta eğer sıkıntı olmazsa daha fazla markette olursa daha iyi olur, daha fazla çocuk kazanır.
Ama bunun için bağışlar gerekiyor.
Bunu sakın para olarak algılamayalım, çocuklarınızın artık oynamadığı oyuncakları bağışlayabilirsiniz. [email protected] adresine bir mail atmanız yetiyor.
Diyelim ki, bağışlayacak zamanınız var… Onu da seve seve kabul ediyorlar. [email protected] adresine mail attığınızda bir gönüllü olabiliyorsunuz.
****
Bence benim bu kadar reklam yapmam yeter. Durum anlaşılmıştır diye düşünüyorum.
Şimdi sözü, Özen Grup Kurumsal İletişim Yöneticisi Nilay Taşçıoğlu’na bırakayım:
“Bu kütüphane, eğitimde fırsat eşitliğini gördüğümüz ve toplumda paylaşmayı sağlayan projelerden bir tanesi olduğu için canı gönülden destek vermek istedik ve Gönüllü Hareketi Derneğine böyle bir alan sağladık. Bununla beraber toplumda zaten var olan paylaşma kültürünü daha da sağlamlaştırmayı amaçlayan bir proje. Bu yüzden daha fazla oyuncak kütüphanesinin olmasını istiyoruz. Çalışmalarımız bu yönde. Umarız ki diğer ilçelerde de hızla oyuncak kütüphaneleri artar ve daha fazla çocuk daha farklı oyuncaklarla, daha fazla kitapla bir araya gelir. Güzel bir gelecek için güzel bir çalışmaya imza atmış oluruz hep birlikte.”
Yorumlar
Kalan Karakter: