Tiyatro oyuncularının ilk öğrendiklerinden biri senaryoya bağlı kalmak, ikincisi ise doğaçlama yapmak…
Doğaçlama yapmanın en önemli kuralı, seyirciye unuttuğun repliği veya hareketleri çaktırmamak ve oyunun bozulduğunu hissettirmemek.
Bu nedenle doğaçlama yapan oyuncunun karşısındaki de doğaçlama yapmaya mecbur bırakılır ve bir noktada oyuna geri dönülür.
Sahnede her zaman aksaklıklar olabilir. Hepimiz insanız…
Ama oyunun yarısında ben rolümü beğenmedim, diyerek oyundan çıkılmaz veya başka bir oyun sahnelenmez…
Keşke 22 Eylül 2022 tarihinde Bursa Sheraton Otel’de de bu saygıyla İYİ Parti’nin programı devam etmiş olsaydı!..
****
2018’in mağduru olan İYİ Parti, o günden bugüne kadar her geçen gün büyüdü. Öyle çok büyüdü ki, başta merkez sağ olmak üzere, bir çekim partisi olmaya başladı.
Bu büyümede en büyük etken de Genel Başkan Meral Akşener’in çabasıdır.
Özellikle il il, ilçe ilçe esnaf ziyareti yapması, gittiği yerlerde adeta miting havasına döndürmesi tam bir siyasi şov olarak algılanmaya başladı.
Kısa zamanda en hızlı büyüyen partilerden biri olması da kaçınılmaz olmaya başladı.
İYİ Parti için artık iktidar çok yakın!
Belki bu seçimde değil ama bir sonraki seçimde hava böyle gitmeye devam ederse İYİ Parti parlamenter sitemin ilk iktidarı olabilir.
Fakat, hata yapılıyor…
Geleceği düşünerek, kibre düşülüyor.
Şimdiden ‘Seçimi kazandık’ gözüyle bakılıyor.
Yanlış!..
Henüz bu seviyede değilsiniz, yine bir Muharrem İnce vakası daha yaşanmamalı…
“Biz bu seçimi aldık, artık bizim devrimiz başladı” denilmemeli.
****
İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı’nın günler öncesinden hazırlıklara başladığı “Bursa iş dünyası ile buluşma” programı Sheraton Otel’de gerçekleştirildi.
Saat 14.30’da (yarım saat gecikmeyle) Genel Başkan Meral Akşener’in salona girmesiyle başladı. Hemen İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, selamla konuşması yaptı…
Ardından ise İYİ Parti’nin ekonomi kurmayları tek tek sahneye çıkıp, İYİ Parti iktidarındaki ekonomi modelini anlatmaya başladı.
Son olarak Meral Akşener sahneye çağrıldı…
Konuşma yapması beklenirken, önce programın olması gereken formattan bahsetmeye başladı.
Yani Bursa’da düzenlenen programın formatını beğenmediğini başta basın mensupları olmak üzere orada bulunan herkese tek tek anlatmaya başladı.
Yaklaşık 2 dakika süren konuşmasında bir tane bile siyasi mesaj yoktu.
Türkiye’nin en büyük yerel medyasına sahip olan, hatta İstanbul olmasa en büyük medyaya sahip olan Bursa’da Genel Başkan Meral Akşener, oyun değiştirdi.
Haftalardır yapılan hazırlıklar, yaklaşık 2 saat süren ve biz basın mensupları için sıkıcı fakat, iş insanları için önemli olan sunumlar havada kaldı.
Akşener, oyunu devam ettirerek iş insanlarına güven vermek, basın mensuplarına ise istediği manşetleri vermek yerine programı eleştirmeyi tercih etti.
İnanın bana Meral Akşener, formatın yanlış olduğundan ve yanlış ilerlediğinden bahsetmiş olmasa kimse bir şey demeyecekti belki de…
Zira…
Genel Başkan Akşener’in bu konuşması;
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz’ın Türkiye’de enflasyonun bilerek ve isteyerek artırıldığını vurguladığı sunumda, “Yanlış para politikalarında ısrar ederek dünya tarihinde çok az bulunacak bir hızda Türkiye’deki enflasyon yükseldi. 2011 yılından beri Türkiye para politikası doğru yapılmadığı için orada da yavaş yavaş bozulma var ve son yıllarda hızlandı. Türk Lirasına olan güven azaldı. Vatandaşımız mevduatını yabancı para cinsinden yapmayı tercih etti. Merkez Bankası asli görevini doğru yapmalı. Yapılması gereken önemli konulardan birisi bu. Enflasyonun yüzde 80’i geçtiği bir yerde Merkez Bankamız şu anki faizlerle Yüzde on iki ile bankaları fonluyor. Bu servet transferi. KKM aracılığıyla da hazinenin ve Merkez Bankası’nın gelecek nesillere bedel ödetecek farklı bir para transferi var. Ayrıca suni olarak devletimizin iç borçlanma kağıtlarında yaratılan aşırı talep var. Faizler düştüğü zaman bu kağıtlar aşırı değerleniyor. Çoğu banka büyük bir altın deposu üstünde oturuyormuş gibi yalnız bu sürdürülebilir ev değil. Bu hızla geriye dönecek” uyarılarının önemini yitirdi…
İYİ Parti kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale’nin üretimde dönüşüm stratejisi konusunda sunumundaki, “Bizim teknolojik dönüşüme önem vermemiz gerekli. Bursa sanayisi ile bilinen bir yer. Bu dönüşüm buradan başlamalı. Bunun için çalışmalı ve üniversiteleri işsizliği öteleyen kurumlar olmaktan çıkarmalıyız” vurgusunu unutturdu…
İYİ Parti TBMM Grup Sözcüsü ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu’nun ise “Bursa ekonomisi Türkiye’nin aksine negatif ayrışmaya gidiyor. Milli gelirden aldığı pay 2004’ten daha geriye düştü. Fert başına milli gelirde Biz Bursa 14 bin dolardan 9 bin 300 dolara gelmişiz. 2004’ten 2013’e kadar kazandığımızın yüzde yetmişini 2013 sonra yitirmişiz. Evet bütün Türkiye'de düşüş var ama Türkiye'deki düşüş yüzde 30. Bursa'da yüzde 70” şeklindeki sözleri yerine sürekli kulağına üflenen “Kısa kes” kelimeleri akılda kalıcı oldu…
*****
Yazımın başlığını ise; muhabir arkadaşım Özgür Can’dan aldığımı ifade etmeliyim.
“Muhalefette güç zehirlenmesi var” diyerek düşüncelerimin kendisinde hayat bulduğunu aktardım. (Gerçi aynı cümleyi o farklı yorumluyor ama…)
Gerek İYİ Parti’de gerekse CHP’de gelecekteki seçimin zafer sarhoşluğunun şimdiden başladığını düşünüyorum…
İYİ Parti’nin dünü ile bugünü arasında büyük bir fark var!...
Umarım bu uyarılar hem genel merkezde hem de il başkanlığı seviyesinde dikkate değer görür…
Yorumlar
Kalan Karakter: