Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Karesi Fabrikası’nda çıkan yangın, acı gerçekleri yüzümüze yüzümüze vurdu.
****
Baştan başlayalım.
Bursa’da organize sanayi bölgeleri şehrin içine yapılmadı.
Fakat, şehir adeta organize sanayi bölgelerini yuttu.
Önlem alınabilir miydi?
Eğer Bursa’nın 2 milyondan fazla insanı kaldırmayacağını bilmiş olsaydık ve göçün gelmesini engelleyebilseydik önlem alınabilirdi.
Eğer böyle bir şey olsaydı zaten harıl harıl sanayi bölgesi arayıp, tarım arazilerini sanayiye açmazdık.
Olan oldu artık önümüze bakalım.
****
Karesi Fabrikası’ndaki yangın, aslında ne kadar da büyük bir tehlikenin kapımızda olduğunu gösterdi.
Yangının tam olarak neden çıktığını bilemiyoruz. Elektrik kontağı diyorlar ama bana her zamanki bahane gibi geliyor.
Sonuçta yangın çıktı ve alevleri tüm Bursa’yı oraya kilitledi.
Bir yangını kontrol altına almak ve söndürmek neden bu kadar uzun sürsün ki…
Tek nedeni vardı. Bilinçsizlik ve yetki yetersizliği!
Yanan kimyasal maddelere su taşıdı işçiler. Hatta itfaiye ve helikopter de su taşıdı.
Meğer bu yangın suyla sönmezmiş…
Ben de bu acı gerçeği yeni öğrendim.
Hadi ben bilmiyorum da burada çalışanlar da mı bilmiyor, iş güvenliği uzmanları da mı bilmiyor, yöneticiler de mi bilmiyor, şehri planlayanlar da mı bilmiyor.
Türkiye’nin ilk organize sanayisi olan Bursa OSB’de hammaddesi petrol olan ürünün yandığında söndürmek için gerekli ekipman yok!
Hadi OSB’de yok diyelim. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin envanterinde de mi yok!..
Evet yokmuş. Teee Yalova’dan araçlar gelmiş.
****
Bugün Bursa OSB’de çıkan yangını konuşuyoruz. Peki ya Organize Sanayi Bölgesi’nde değil de cadde sanayilerinde çıkmış olsaydı bu yangın?
Vişne Caddesi, Beşyol, Alaattinbey…
Vişne Caddesi’nde tekstil yok mu. Kimyasal madde kullananlar yok mu? Karesi Tekstil’de çıkan bu yangın ya yukarıda saydığım yerlerde çıksaydı.
Peki o zaman ne diyecektiniz?
Ve orada çıkacak olası bir yangının çevresini de yakmayacağının garantisini verebilir misiniz?
Hatta can kaybının olmayacağının garantisini verebilecek misiniz?
Ne organize sanayi bölgesi ne de ıslah OSB’lerden biri buralar.
Direkt olarak şehirde ve şehrin içinde…
Eyvah eyvah!...
Eğer bir taşınma olacaksa ki, olacak… O zaman önce bu saydığım yerleri taşıyacaksınız.
****
Her ne kadar tarım arazilerinin sanayiye alanlarına dönüşmesini istemesek de başka çaremiz yok gözüküyor.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ın son bir yılda takip ettiğim her toplantısında TEKNOSAB’a vurgu yapması şimdi daha anlamlı gelmeye başladı.
TEKNOSAB, Karacabey’de 2.ci, 3.cü, 4.cü sınıf tarım arazilerinin üzerine kuruluyor.
O kadar büyük alan ki…
Geçen pazar günü Kaplanlar Soğutma’nın temel atma töreni için TEKNOSAB’a gittim.
Kaplanlar’a geleceğim ama önce gördüğümü söyleyeyim.
Adeta yeni bir sanayi şehri kuruluyor orada.
Otoyolun hemen dibinde.
Fakat şehre çok uzakta.
Evet, uzun uzun yıllar burası şehrin içinde kalmaz. Ama doğru bir şekilde planlanırsa…
Tabi ki uydu kentler kurulacaktır. Hatta bunun ilk adımı da TOKİ tarafından atılıyor. Umarım plan dahilinde olur.
Şu anda açılan fabrikalarda çalışan işçilerin günde en az 2 saati yolda geçecek. Yolda geçen saatin de işçiye ödenecek ücrete eklenecekse ne ala. Fakat, eklenmeyeceğini iyi biliyoruz. Bu da demek oluyor ki, oraya gidecek işçiler, ailelerine ayıracakları zamanı yola veriyor olacak.
****
Büyük yatırımlar yapılıyor.
Mesela Kaplanlar Soğutma, Türkiye’nin ve Balkanların en büyük tesisini yapmak için temel attı.
Temel atma töreni öncesinde konuştuğumuz Kaplanlar Soğutma’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Kaplan, TEKNOSAB’da kurulması planlanan fabrikaya 30 milyon dolar yatırım yaptığını söyledi.
Böyle bir zamanda bu yatırım, gerçekten büyük risk, gerçekten büyük cesaret, fakat Ertuğrul Kaplan’ın yüzde yüz ihracata yönelik olan bu yatırımından yıllık 100 milyon dolar ciro hedefi var.
Ertuğrul Kaplan’ın üzerinde durduğu en önemli şey ise fabrikanın tamamen yeşil bina standartlarında oluşu.
Yani yenilenebilir enerjiden en üst düzeyde faydalanacak. Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisini kullanacak.
Karbon salınımını sıfıra indirmeyi hedefleyecek.
Bunun artık bir zorunluluk olduğunu biliyoruz.
Hele hele Avrupa’ya ihracat gerçekleştirecek olan firma mutlaka yeşil standartlarını uydurmak zorunda.
Aslında TEKNOSAB bu konu da önem ifade ediyor. Dedik ya sıfırdan kuruluyor.
Eğer bir şeyler değişmezse Türkiye’yi ciddi tehlikeler bekliyor olacak.
Türkiye’de artık cadde işlerinin bitmesi gerekiyor. Bilmem ne caddesinde sanayi, üretimi falan olmaz!..
****
Tören sonrası Kaplanlar Soğutma’nın Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Duygu Kaplan’la da sohbet etme fırsatı yakaladım.
Firmasının büyümesini, çocuğunun büyümesi gibi gören Duygu Kaplan’ın heyecanının gözlerden okunduğunu söyleyebilirim.
Aslında onu heyecanlandıran şeyin yeşil enerji kullanılacak olması.
Güneş enerjisini, jeotermal enerjiyi kullanacaklar, atık dönüşümüyle bir malzeme sıfır atık hedefine varacaklar. Çok ciddi projeler ürettiklerini söylüyor Duygu Kaplan.
Kaplanlar Soğutma’nın bu yatırımı neden önemli?
Öncelikle Bursa kazanıyor olacak.
Bursa’nın vatandaşı kazanıyor olacak.
****
Son Not!..
Tarım arazisi üzerine kurulmuş, ovaları kurutmuş, başka yer mi yoktu… Gibi tartışmaların artık bir kenara bırakılması gerektiğini düşünüyorum.
Artık o ovadan kesinlikle verim alınmayacak zaten. Olan oldu!..
Şimdi burayı en doğru ve en güzel şekilde değerlendirmek gerekli diye düşünüyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: