Yeni yıla girerken yeni bir düzenleme daha geliyordu ki, son anda ertelendi.
Ertelendi diyorum, alım satımlar yine noterden yapılacak. 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren başlayacaktı uygulama, ancak elektronik alt yapı henüz tamamlanamadığı için ben yazıma başlarken ertelemeye gidildiğini öğrenmiş bulundum.
Peki, ne zamana ertelendi. 6 ay sonrasına...
1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren tapudaki yeni düzenlemeyle gayrimenkul alım satım, devir işlemleri artık noter üzerinden yapılacak.
Bu düzenlemenin tapu dairelerindeki yoğunlukları azaltacağı söyleniyor.
Gerçekten tapu dairelerindeki kalabalık öyle bir hale gelmiş durumda ki, vatandaşın randevu almak için bile bazen uzunca bir zaman beklemesi gerekiyor.
Düzenleme ilk ilan edildiğinde tapu harçlarından muzdarip kişiler öncelikle tapu harçları düşer, bir miktarda notere öderim biter sanarak sevindi.
E haksız da sayılmazlardı!
Tapu harçları bayağı bayağı el yakıyor, hem alıcı hem satıcı için durum böyle…
Bundan böyle hatta, masraflar daha da tuzlu olacak.
Normalde nasıldı?
Tapu harcı, alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı yüzde 2 olmak üzere satış bedeli üzerinden yüzde 4 olarak tahsis ediliyordu.
Fakat yeni düzenleme ile birlikte tapu harcına ilaveten artık noter ücreti de ödenecek.
Bu ücret ise, taşınmazın değeri ne kadarsa ona göre belirlenecek.
Noterler açısından karlı bir düzenleme olmakla beraber, vatandaşın eli ve cebi belli ki biraz daha yanacak.
Ayrıca her ne kadar süreç, tapu daireleri ve noterler arasında ki iletişim ve bilgi paylaşımı yapılarak gerçekleşecekse de;
Acaba tapu devir ve satış işlemleri bu uygulamayla, bazı kişiler tarafından kötüye kullanılabilir mi?
Yani vatandaş tapu dairelerindeki yoğunluğu arayabilir mi?
…
TAPU DEMİŞKEN, SAHİ HÜRRİYET KÖYÜ NE OLDU?
Karacabey'in Hürriyet köyünü defalarca köşeme taşıdım. Konu hassas ve önemli. Bu yüzden vicdani olarak yazdığım, tam bir tapu mağduriyeti haberi.
Yurt edinmek adına, aldıkları arazinin borcunu ödemek için en zor işlerde yıllarca çalışan Bulgaristan göçmenlerinin hazin hikayesi aslında yaşananlar.
201 hanelik bir köy kurup yaşamak adına bin bir zahmetle aldıkları 12 bin dönümlük bu arazinin 6 bin 200 dönümünü imera, kavaklık olarak köyün ortak kullanımına ayırıyorlar.
1978 yılında yapılan kadastro çalışmalarında köy halkı, bahsedilen ortak kullanım alanlarının varlığının devam etmesi adına köy tüzel kişiliğine kayıt yaptırıyor.
Fakat 2014 yılında çıkarılan 6360 Sayılı Büyükşehir Yasasıyla köy tüzel kişilikleri sona erince olanlar oluyor. Birçok köy birçok kişi bu yasayla hak ihlaline uğruyor.
Bileklerinin gücüyle aldıkları bu yerler, anında beş kuruş ödemeden yeni sahiplerine yani belediyelere geçiyor.
Evet, inanılır gibi değil!
Hiçbir bedel ödemeden üstelik ihalelerle kısım kısım satışa çıkarılıyor gözlerinin önünde…
…
Hürriyet köyü dernek başkanı Bayram Efe’nin son konuşmamızda söyledikleri de oldukça ilginçti:
“Satışlar artık öyle bir hale geldi ki, işadamları belediyelere, ucuz arazi var mı?" diye soruyor. Sonrasında bizlerden bu yasa sebebiyle bedava aldıkları arazileri, imara açılmamış ve kurak arazi olarak oldukça ucuza satıyorlar. Yeni sahipleri de bire on üzerine koyarak elden çıkartıyor. Özellikle Karacabey ve Mustafakemalpaşa’ya bağlı birçok köy OSB adı altında ranta kurban gidiyor”.
Konuşmamız esnasında Bayram bey’e
Tabi olaya hukuki yönüyle baktığımızda, belediyelere verilen bir izin var ve belediyeler bu anlamda herhangi bir usulsüzlük yapmıyor aslında deyince,
Bayram bey: ”Doğru! Fakat bu yasa bu arazilerin belediye’ ye geçmesiyle alakalı. Ekip biçip hatta istihdam bile sağlayarak belediye’ ye gelir sağlayabilir. Yasa belediyelere kafana göre sat demiyor.”
Ayrıca sözlerinin devamında;
“Karacabey’e bağlı yirmi küsür köy bilindiği üzere mahalle oldu. Ama bu köylerde hala köy yaşantısını sürdürerek çiftçilik ve hayvancılık yapmaya devam ediyor. Mahalle olmadan önce köy statüsündeyken, haliyle su ve elektik faturalarını şehre göre neredeyse yarı yarıya ödüyorlardı. Yani bu aslında bir nevi hayvancılığı ve çiftçiliği destekleme amaçlıydı. Mahalle olan köylerin çoğunluğu köy yaşam tarzlarına devam ettiği için su- elektrik fatura bedelleri bir yıl öncesine kadar da o şekilde devam ediyordu. Fakat bu yıl tarife belediye tarafından değiştirildi. Şuan zaten zor durumda olan köylü iyice perişan oldu. Köylülerimiz hayvanlarını satma, bahçelerini ekmemeyi düşünür hale geldi. Bu uygulama devam ederse köylerimizde ne çiftçilik, ne hayvancılık kalmayacak!” ifadelerini kullandı.
Bayram beyin söyledikleri çok mühimdi. Köylülerimiz yem, tohum, gübre fiyatlarıyla baş etmeye çalışırken; böyle bir desteğin çekilmesi, durumu iyice zora sokacağı kesin.
…
Hürriyet köyü konusuna dönersek, maalesef bu kadar çabaları ve mücadelelerine rağmen onları hala kimse duymuyor?
En son gittikleri Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’dan talepleri ise şu olmuş:
“Hürriyet köyü olarak artık Karacabey’e bağlı olmak istemiyoruz. Biz size bu anlamda daha çok güveniyoruz. O yüzden Mudanya’ya bağlanmak istiyoruz” demişler.
Ve bu haksızlığın çözümünün ancak belediyenin sattığı kişilerden rayiç bedelleriyle geri alınarak tekrar kendilerine verilmesiyle mümkün olabileceğini söylüyorlar. Ayrıca yerleri alanların da bu haksızlığa ortak olduğunu, bu yanlıştan dönmelerini hatta mahkemede bile yanlarında olmalarını istiyorlar.
Var olan gerçek ise; maalesef atı alan Karacabey’i çoktan geçmiş!
Fakat henüz atların, kuzuların otlayacağı, çimenlerin biteceği yemyeşil bayırlar var.
Bari onları bırakın!
Bari onları teslim edin gerçek sahiplerine ve vicdanın yüceliğine…
Yorumlar 33
Kalan Karakter: