Küresel ısınmayla beraber iklimler mevsim normallerinin her yıl biraz daha üstüne çıkarak hem kendini hem bizi krize sokuyor.
Ve beraberinde olumsuz değişimler ve zararlı sonuçlar da doğuruyor.
Yani “Nerede önceki yazlar, kışlar” deyip hayıflanmamız aslında boş bir söz değil, bilimsel olarak da artık teyitli...
Özellikle 2000 yıllardan itibaren daha aşina olsak da, mevsimlerin gel gitlerine,
Aslında iklim değişiklikleri 1990 yılı sonrası sinyallerini vermeye başlamış, gıda ve su kıtlığı, siyasi istikrarsızlıklar, göç ve çatışma durumları ile beraber ele alınmaya başlanmıştı.
Ve gittikçe bir kısır döngüye girdi.
Çünkü iklim krizi kuraklığa, kuraklıkla mücadelede yetersiz kaldıkça da, tekrardan yeni bir krizle karşı karşıya kalınıyordu habire...
Kaldı ki çoğumuzun bildiği gibi kuraklık ve arkasından gelen kıtlık, susuzluk, ülkelerin sınır güvenliğini bile tehdit edebiliyor.
Ve bu noktada herhangi bir ülkenin tek başına mücadele edeceği bir sorun olmasından öte çözümler gerektirmesi sebebiyle,
1990’larla birlikte Birleşmiş Milletler çatısı altında yürütülen küresel bir çaba başladı.
Böylelikle devletler arası işbirliğine resmiyet kazandıran önemli anlaşmalar imzalandı.
Ve bu mücadelede başat rol oynayarak iklim değişikliğine karşı yürütülen mücadeleyi başlatan Avrupa Birliği, üzerine düşeni yaparken hala etkili olduğunu da söylemek gerek...
Tabii bu çabada, AB’nin dünya üzerinde iklim değişikliğine ilişkin tehdit olarak algılanmasının en yüksek olduğu coğrafyalardan biri olmasının payı büyük...
...
Yaşanan bu süreçte, her ne kadar bir çok ülke birlik içinde mücadele ediyor olsa da,
Dünya nüfusunun hızla artması, tüketim alışkanlıklarımızın çevreci olmaması, yenilenebilir kaynakların tercih edilmemesi ve doğal kaynakların geri dönülmez şekilde tahrip edilmesini önlemek noktasında bazı idarecilerin umursamazlığı, öngörüsüzlüğü sebebiyle iklim kriziyle mücadele,
Maalesef olması gereken seviyeden hala çok uzak, hala riskli seviyelerde...
Çünkü dünya genelini ilgilendiren mühim bir konuyken,
Bazı ülkeler iklim krizine karşı önlemleri eksiksiz alarak, destekleyici olarak da,
Yine yeşil alanları, doğal kaynakları koruma, artırma adına çalışmalarını hızlandırırken,
Diğer taraftan bizim de içinde bulunduğumuz bazı ülkeler ise,
Hala bireysel ve genel mücadelede yetersiz kalıyor.
Hatta ormanları, yeşil alanları sanki hiç bitmeyecek gibi
Bırakın korumayı, iklimi daha fazla nasıl krize sokarız diye tetikliyoruz.
Tarım arazilerinin yok ediyoruz, doğal kaynaklarımızı tüketiyor,
Ve tek kullanımlık ürünlerden paramız çokmuş gibi nedense vazgeçemiyor çevreyi kirletmekte sınır tanımıyoruz. Ve sanırım biz dünyayı her zamanki gibi işimize geldiğince takip ediyoruz.
Halbuki,mücadelenin temeli olan bireysel, toplumsal ve yönetimsel bilinçlenme ile birlikte daha yaşanılabilir bir dünya mottosunu benimsemek ve bunun için bazı öncelikler acilen belirlememiz gerekmez mi?
...
SICAKLAR, SİNEKLER VE BELEDİYELER!
Evet küresel ısınmanın neticesiyle olağanüstü sıcaklar yaşıyoruz.
Belki iklim kriziyle mücadele de yetkililerin,
“Bir anda netice alamayız” söylemlerine bir nebze hak verebiliriz.
Fakat bu sıcaklarda vatandaşın sinek, böcek ve bilimum haşeratla giriştiği mücadeleye bari bir el atsa yetkililer, bir yardımcı olsalar!
Malum sıcaklarda bu tür canlıların üreme hızı arttığı gibi etkileri de farklılaşıyor.
Hastanelerde sıcakların artmasıyla beraber, böcek ısırmaları vakalarının çoğalması, kenelerin yine tehlike arzetmesi, alerjik reaksiyonların artmasıyla ilgili kulağımıza gelen vaka haberleri,
Yine yakıcı sıcaklar nedeniyle camları açmak zorunda kalan vatandaşların sıcak mı, sinek mi tercihine sıkışması,
Malum herkesin kliması olmadığı gibi,
Gelen yüksek faturalardan mütevellit klimaları çalıştırmanın yürek istemesi,
Ve her nedense normallerin üstünde yaşadığımız yaz sıcakları vesilesiyle epey içli dışlı olduğumuz her türlü sinek böceğe karşı belediyelerin ilaçlama yapmıyor olması,
Gerçekten akıl alır gibi değil!
Bursa özelinde konuştuğumuz her mahalleden bir çok vatandaş bu mevzudan muzdarip.
Ve ısrarla; “Lütfen dile getirin. Her yıl düzenli olmasa da belediyeler ilaçlama yaparken, bu yıl neden oralı olmuyorlar. Bu bir tasarruf planlaması mı yoksa klimalı odalarına sivri sinek girmediği için mi?”
Sahi neden ilaçlama yapılmıyor?
Yorumlar
Kalan Karakter: