Seçime günler kala siyasi manevralar hız kesmezken, adaylar da tüm enerjileriyle gerek sahada gerek yaptıkları ziyaretlerle kendilerini tanıtmaya ve anlatmaya çalışıyorlar.
Haklılar hem de sonuna kadar!
Çünkü bu seçimin Türk siyasi tarihinde muhtemelen tarihe geçeceği ortada...
Bir tarafta 21 yıllık siyasi bir iktidar, diğer tarafta şimdiye kadar iktidar olmaya hiç bu kadar yakın olmamış bir muhalefet!
Haliyle durum bu şekilde olunca, iktidarın “ya kaybedersek” telaşı,
Muhalefetin “bu şansı kaybetmemeliyiz” heyecanı birbirine karışmış durumda.
Bahsettiğimiz siyasi ziyaretler sebebiyle, Nöbetçi Gazete’de de oldukça hareketli günler yaşıyoruz.
Birçok siyasi partiye ev sahipliği yaptığımız bu süreçte, bugün de siyasi partilerin milletvekili adayları gazetemize ziyarete geldiler.
Bugün ilk olarak Bursa Büyük Birlik Partisi 1. bölge 1. sıra adayı Ekrem Alfatlı’yı ağırladık.
Bildiğimiz üzere Alfatlı; Genel Başkan Yardımcısı olması yanında, yıllardır siyasetin içinde ve Bursa’da da şahsi olarak sevilen bir isim.
BBP Genel Başkanı Destici’den sonra partinin medyada da en çok gördüğümüz yüzü...
Gerek ulusal kanallarda gerek yerel medyada sık sık karşımıza çıkan Alfatlı’nın medya ile olan iletişimi de oldukça iyi. Soruları yanıtsız bırakmıyor ve elinden geldiğince de net yanıtlar veriyor.
Sohbetimiz sırasında Alfatlı: Çalışmalarında 1. ve 10. adayın performans yönünden hiçbir farkının olmadığını, özellikle bu seçimde daha bir azimle çalıştıklarını belirtti.
Bunun üzerine; "Bu seçimde kendi parti ambleminizle girmenizin etkisi olabilir mi diye sorduğumda ise;
“Tabii ki bu durumun bizi motive ettiği muhakkak. Bunun yanında 30 yıl sonra ilk kez barajsız bir seçime giriyoruz. Şimdiye kadar hep baraja takıldık. O yüzden umutluyuz ve iki bölgeden de vekil çıkaracağımıza inanıyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Ayrıca şehir planlaması ile ilgili söyledikleri ve Bursa trafiği için projeleri gerçekten çok önemli olduğunu da belirtmek gerekir. Bursa’da tarım arazilerinin ranta kurban gittiğinden de bahsederken;
O sırada araya girerek şunu sordum:
“Ekrem bey, bu rantın bu kadar yaygınlaşması sizce kimler tarafından bu hale geldi?”
Soruma ise cevabı oldukça güzeldi:
“Yalancının, rantçının siyasi partisi yoktur. Bu karektersizliktir."
Alfatlı’ya HÜDA-PAR’la ilgili de;
“Milliyetçi tabandan gelen bir parti olarak, iktidarın sizin de içinde bulunduğunuz ittifakta bir şekilde HÜDA-PAR’a da kapılarını açmasını nasıl karşılıyorsunuz?” diye sorduğumda ise;
Buna da yanıtı oldukça netti:
“Yetki bizde olsaydı, HÜDA-PAR’la işbirliği yapmazdık. Parti programlarına baktığımda da onlarca katılmadığım madde var”derken;
Devamında yine de, HDP ile HÜDA-PAR’ın karşılaştırılmasının hoş olmadığını da sözlerine ekledi.
Aslına bakarsanız; böyle bir savunmaya girmesi durum itibariyle, oldukça normal. Fakat rahatsız oldukları da ortada.
Ve bu seçim ve sonuçlarının diğer seçim süreçlerine göre farklı olacağı düşünüldüğünde; eğer iktidarın değişimi söz konusu olursa, muhtemel yeni ittifaklar veya çokça kopuşlar da olacağını düşünüyorum.
Yani birçok taş yerinden oynarken bazıları yerine oturacak, belli ki bir çoğu da yer değiştireceğe benziyor!
...
KAYIHAN PALA’DAN ŞAŞIRTAN TESPİT!
Başlıkta belirttiğim gibi bugün BBPve CHP’nin 'en’lerini ağırladık. Yani partilerinin ilk sıra adayları ve haliyle diğer adaylara göre “en” şanslıları...
Gün içinde ziyaretimize gelen ikinci konuğumuz ise CHP’nin 1. bölge 1. sıra adayı Prof.Dr. Kayıhan Pala’ydı.
Aday listelerinde hemen hemen tüm partililerin onayladığı iki-üç isimden biriydi Pala. Donanımı, akademik kariyeri, sosyal ve toplumsal konulara duyarlılığı oldukça takdirle karşılanırken;
Milletvekilliğine de neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
Kayıhan Pala’nın sohbetimiz sırasında bahsettiği seçim tespitleri ise oldukça ilginçti. Kaldı ki kendisinin de şaşırdığı tespitlerdi:
“Bu seçim sürecinde çok farklı durumlara rastlıyoruz. Mesela; köylere gittiğimizde ve oradaki insanlarla görüştüğümüzde, mevcut iktidardan, şehir çeperinde yaşayan insanlara göre çok daha fazla şikayetçi olduklarını gördük. Halbuki, önceki seçimlerde durum tam tersineydi.”
Aslında hayvancılık ve tarımdaki maliyetlerin çokça artışı, köylünün devamlı yeteri kadar devlet desteği alamadıklarından şikayetlerini düşündüğümüzde, çok da ilginç sayılmaz.
Pala’nın söylediği bir diğer ilginç durum ise; birçok insanın oy vereceğini ve mevcut durumdan oldukça şikayet ederken, fotoğraf çekmekten çekindiğini ve hatta çekmemeleri için ricada bulunanlara rastladıklarını söylüyor.
Ve ekliyor; Bizler siyasetçiyiz ve vatandaşın siyasetçiden korkması değil, sevmesi gerekmez mi!
...
İMAMOĞLUNUN BURSA ZİYARETİNDE TUHAF ŞEYLER!
Bugün Ekrem İmamoğlu; önce İnegöl’de daha sonra ise Bursa Mihraplı Kent Parkında halk buluşmaları gerçekleştirdi.
Bildiğimiz üzere İnegöl için AK Parti'nin kalelerinden tabiri kullanılır.
Ve bugün gerçekleşecek miting için, acaba bir sıkıntı yaşanır mı?
İnegöllüler nasıl karşılayacak acaba diye bir çok yorum yapılmıştı.
Fakat İnegöl, İmamoğlu’nu gayet güzel karşıladı. Olanca yağmura rağmen, meydanı dolduran kalabalık coşku içinde İmamoğlu’nu dinledi.
Bu anlamda daha önce de İnegöl’ü ziyaret eden, halkla buluşmalar gerçekleştiren altılı masanın liderleri de İnegöl’de yine gayet iyi karşılanmış ve demokratik şekilde programlarını tamamlamışlardı.
Ve bu yüzden İnegöl halkını ve idarecilerin hepsini kutlamak gerekir.
Daha sonra Bursa’ya gelecek olan İmamoğlu'nu birkaç saat öncesinden vatandaşlar Mihraplı'da beklemeye başlamıştı bile...
İmamoğlu geldiğinde ellerinde bayraklar, pankartlarla şarkılar söyleyerek kucakladı Bursalılar.
Burada da alanın küçük olmasına rağmen katbekat üstünde bir kalabalık olduğunu söyleyebilirim.
Fakat İmamoğlu alana gelmeden 5-10 dakika önce karşı apartmanın balkonuna, üstünde MHP adayının koskocaman bir fotoğrafı asıldı birden bire!
Ne oluyordu, şimdi mi akıllarına gelmişti anlayamadı kimse.
İlginç bir şekilde 50 metre uzağına da yine MHP’nin büyük bir seçim standı göze çarptı...
Ve nihayet İmamoğlu geldiği otobüsün üstünde konuşmasına başladı.
O sırada birçok pankartta Sinan Ateş isminin yazılı olduğunu gören İmamoğlu:
“Kimse merak etmesin. Bu cinayet faili meçhul kalmayacak. 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, bizlerin de katilleri bulmak boynumuzun borcudur”dedi.
Ama hemen akabinde, bir araç içinden MHP marşları çalınması ve içindekilerin bozkurt işareti yaparak bedenlerini dışarıya doğru sarkıtıp ağır bir şekilde geçmesi...
O sırada tüm gözler araca çevrildi. Fakat İmamoğlu görmezden gelerek konuşmasına devam etti.
Ve bu araç sonrasında yine aynı şekilde geçti.
Neyse ki kalabalık oldukça sağ duyulu davranarak bir kargaşaya mahal vermedi.
Allah muhafaza, ya boş bulunulsaydı!
Ya, bu yapılana karşılık verilseydi!
Tabii ki, bunu yapanların MHP’li mi, yoksa onların kılıfına girmiş provakatörlüğe soyunmuş birileri miydi bilmiyoruz.
Fakat, vatandaş tarafından bu tür eylemlerin kabul görmediği hatta puan düşürtecek hareketler olduğunu çok iyi biliyoruz.
Ve tek isteğimiz demokratik şekilde bir seçim süreci geçirerek yine demokratik bir şekilde egemenliğin kayıtsız şartsız millette olarak nihayete ermesi o kadar...
İmamoğlu konuşmasının sonunda ise; altılı masanın il başkanlarını ve milletvekili adaylarını da yanına alarak yine birlik mesajları verdi...
Ve sanırım seçmeni de artık en çok mutlu eden durum; Sırtında dünya kadar yük varken, üstüne bir de ötekileşmelerin ağırlığı değil!
Birlik olmak, olabilmek ve bunu yansıtabilmek...
Yorumlar
Kalan Karakter: