Aylardır beklenen CHP kurultayı nihayet hafta sonu gerçekleşecek.
Seçimlerden sonra CHP’li seçmenin hüsrana uğradığını kabul etmeyen Kılıçdaroğlunun;
“Yenilmedik, sadece kazanamadık” deyip Türkçe’mize yeni bir deyim kazandırıp,
Art arda 12. mağlubiyetinde artık elle tutulur yeni şeyler söylemek lazım gelirken, sadece koltuğunu kaptırmama ısrarı,
Kendine rakip gördüğü halk nezdinde sevilen, yüksek oy potansiyeline sahip Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’u kaybetme pahasına, aba altından önemsizleştirme tavırlarıyla,
Sevgi, hoşgörü söylemleriyle kazandığı sempatiyi sonuna kadar tükettiğinin farkında mı acaba?
Bir siyasi parti liderinin kendisinin değil, partisinin geleceğini düşünme sorumluluğu olduğunu da mı unuttu?
Ya da hep mi böyleydi de, bu kez mızrak çuvala sığmadığından mı görünür oldu!
Parti içi demokrasiden veya tek adam rejimi diye eleştirdiği söylemlerini,
Acaba aynanın önüne oturup, gördüğünün aksini ezberleyerek mi hazırlıyordu muhalif açıklamalarını...
Ve Kılıçdaroğlu yıllarca eleştirdiği siyasilerin,
Parti içinde çok daha demokratik, çok daha vefalı ve partisi adına çok daha fazla çaba sarf ettiğini anlamamızı sağladı böylelikle...
Öyle ki neredeyse iktidara “Yaşasın Kılıçdaroğlu” bile dedirtti!
...
Düşünsenize, yıllardır seçim kaybeden bir genel başkan,
Seçim sürecinde partisinden gizli buluşmalar, yaptığı anlaşmalar, verdiği vaatler,
Bitmedi! Bunca yıl hiçbir zaman yapmadığı kadar muhalifliği partisi içine kanalize etmek,
Partisinde ayrışmalara, bölünmelere sebebiyet vermek,
Ve daha olmamış kurultay öncesinde, doğmamış çocuğa don diker gibi,
Kurultaydan sonra ileri geri konuşanları, partiden ihraç edeceğine dair tehditleri,
Dahası yerine başka bir aday geçmesi gerekirse, kendi belirlediği bir aday olacağını hatta kafasında bir isim olduğunu belli eden açıklamalarla, partiyi tekelleştirmesi veya çok eleştirdiği özelleştirme çalışmalarına girmesi,
Bundan sonra nasıl bir yol izleneceğine karşı adam akıllı bir yol haritası sunamaması,
Ve maalesef tek başarısı,
Her gün “yok artık!” dedirttiği halde halen alkışlanması...
İyi de kendini artık bu kadar aleni şekilde ifade ederken, hala arkasına bu kadar kişiyi almayı nasıl başarıyor diye de düşünmeden edemiyoruz.
Bu mevzu üzerine konuştuğum bazı Kılıçdaroğlu’nu destekleyen siyasilerin nedenleri; Özgür Özel’in yeterli güveni vermediği, aslında mevcut durumda genel başkan olmaya layık kimsenin olmadığı yönünde...
E o zaman bu durumda Kılıçdaroğlu’nu destekleme amacı, karşısındaki rakibinin de başaramayacağını düşünerek, “aman ağzımızın tadı bozulmasın” deyip aynı düzende kalma tercihi mi?
Nedense bu düşünce tarzı hiç yabancı gelmedi...
“Bu tarz düşünen seçmen yüzünden seçimi kaybettik” diye eleştirenler,
Şimdi mevzuyu aynı şekilde mi tahlil ediyordu!
Ne diyelim! Buradan da bazı siyasilerden çok daha öngörülü bir seçmen kitlemiz olduğunu, hatta siyasileri bile ikna edebilen maharete sahip olduklarını da anlamış oluyoruz...
Bu noktada alternatif olur diyerek, naçizane bir soru yöneltmek istiyorum.
5 yıl sonra olacak seçimler için yeni bir genel başkan fikri neden bu kadar ağır geliyor?
Belki yeni başkanın bu arada yapacağı reformlar, icraatlar ve hatta partiyi fabrika ayarlarına getirmesi sizi oldukça mutlu edecek!
Etmezse de en azından fikriniz netleşecek!
Ve yıllarca tüm kayıplara, tüm yenilgilere rağmen ısrarla desteklenen Kılıçdaroğlu’ndan başka bir adayın bunu hak etmediğinden gerçekten bu kadar emin misiniz?
Ve değişimin safsata mı yoksa partinin yıllardır makus kaderinin değişmesi mi olduğunu denemeden bilmek bu kadar kolay mı gerçekten!
...
CHP KURULTAYI İLE BELİRLENECEK SAFLAR VE ADAYLAR...
Her ne kadar aylardır CHP’de öncelikli olarak sadece ilginç şekilde Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olması ve olmaması mevzusuna odaklanılsa, partililer içlerinde saflara ayrılmış olsa da,
Siyasi anlamda çok daha önemli, çok daha dikkate alınması gereken asıl konu: Önümüzdeki yerel seçimler.
Evet CHP dahil birçok siyasi parti çalışmalarına yavaş yavaş başlamış durumda!
Amma velakin CHP Kurultayı, Kılıçdaroğlu’nun bu anlaşılmaz tavırları nedeniyle tüm siyasi partileri de ilgilendiren milli bir durum haline geldi.
Çok da haklılar!
Şöyle ki, altılı masanın en güçlü ama genel başkanlarının pek de anlaşamadığı iki partisi CHP ve İYİ Parti’nin yerel seçimlerde tekrardan ittifak sağlaması kurultay sonucuna göre belirlenecek.
Çünkü her ne kadar iki parti de bu ittifakın gerekliliğine inansa da,
İYİ Parti bu konuyu ancak yeni bir genel başkanla sağlayabileceklerini düşünüyor.
Sebeplerine gelince, 2019’da bazı belediyeleri destekleme kararlarında, belediyelerdeki görevlendirmeler konusunda verilen sözlerin tutulmayışı ve genel seçimlerde Kılıçdaroğlu’yla aralarında yaşanan anlaşmazlıklar.
Bu nedenlerle Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi dahilinde, kendi adaylarıyla seçime girecekleri kararlarında oldukça netler.
Tabii bu kararlarıyla kendilerini de riske attıkları ortada...
Kurultayı yakından takip eden AK Parti’ye baktığımızda da CHP kurultay sonucuna göre adaylarını belirleme kararında olduğunu anlıyoruz...
Bursa özelinde örnek verecek olursak eğer Özgür Özel kazanırsa, Büyükşehir’de Mustafa Bozbey İYİ Parti tarafından da destekleneceğinden,
Ki hatta altılı masanın diğer bileşenlerinin de Bursa dahil bazı bölgelerde destek vereceği de kulislerde konuşulmakta...
Bu durumda AK Parti her ne kadar Efkan Ala’nın da desteklediği Davut Gürkan’ı Büyükşehir adayı olarak görmek istese de,
CHP’nin ittifakla girmesi halinde, işlerin zorlaşacağından dolayı AK Parti’nin her hafta yaptığı anketlere kulak vereceği ve şimdiye kadar da bu anketlerde Alinur Aktaş’ın önde olduğu söylenmekle beraber Büyükşehir’i riske etmeyerek Aktaş’ta tekrar karar kılacakları iddia ediliyor.
Böyle bir durumda, Büyükşehir kadar mühim olan Osmangazi ve Yıldırım’da da adayların tekrardan gözden geçirileceği söyleniyor...
Yine Kılıçdaroğlu seçilmesi halinde İYİ Parti, 2 adayını netleştirdiği,
Büyükşehir’de Selçuk Türkoğlu, Osmangazi’de ise il başkanı Mehmet Hasanoğlu’nun adaylıklarının neredeyse kesinleştiği de aldığımız duyumlardan...
Tüm bunlara baktığımızda, iddialı partilerin CHP kurultayına göre şekillenecek A ve B planları varken,
Merak ediyorum, kurultayın ev sahibi CHP’nin çıkacak sonuçlara göre farklı planları var mı?
Yoksa gayet planlı ve programlı şekilde her şey kararlaştırılmış olabilir mi acaba?
Yorumlar 1
Kalan Karakter: