Cumhurbaşkanlığıyla ilgili; Cumhur ve Millet ittifakının malumun ilanı açıklamalarından sonra diğer siyasi partiler de adaylarını birer birer açıklamaya başladılar.
Gerçi Zafer Partisi bu anlamda Cumhur ve Millet ittifakından daha tez canlıydı diyebiliriz.
Hep bir cumhurbaşkanı adayı bulma halinde olduğunu görüyorduk.
Mesela; Memleket Partisiyle gerçekleştirdiği kısa süreli ittifakta, adayımız Muharrem İnce derken;
Millet ittifakında yaşanan aday krizinde, bu kez de adayımız Mansur Yavaş demeye başladı.
Bu sebeple, Muharrem İnce “ne yapıyorsunuz” deyip bu kısa birlikteliği bitirdi.
Ve Mansur Yavaş’ı desteklemesi de Zafer Partisine bir şey kazandırmadı.
Hal böyle olunca 11 Mart'ta Zafer Partisi; Adalet Partisi, Ülkem Partisi, Doğru Parti ve Türkiye ittifak Partisi ile ATA ittifakını oluşturdular.
Bu kez Ümit Özdağ ittifakları adına yeni cumhurbaşkanı adaylarının; eski MHP Milletvekili Sinan Oğan olduğunu açıkladı.
Fakat Doğru Parti “3’üncü bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmanın Cumhur İttifakı’na hizmet edeceği inancındayız” diyerek ATA ittifakından ayrıldı.
Ama neyse ki; açıklanan aday Sinan Oğan bu kez kesin gibi.
Bu arada Sinan Oğan’ın Devlet Bahçeliyle yıldızlarının pek barışmaması sebebiyle, iki kez MHP’den ihraçla çıkarılmış bir isim.
Bu teklifi her ne kadar MHP’ye karşı bir tutumla kabul ettiği yorumları yapılsa da, aday olma kriterlerini geçmesi zor gibi görünse de, ATA ittifakı yerine getirebilecek mi göreceğiz ve aksi durumda kimi destekleyeceğini de…
Bu arada bir çoğumuzun akıllarındaki soru ise; Cumhurbaşkanlığı adaylıklarının genelinde, ya parti başkanları veya yaşadığımız süreçte olduğu gibi en büyük ittifak ortağı aday olurken;
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, kendisi neden hiç aday olmak istemedi!
Acaba fazla mütevazi olduğundan mı, yoksa olası durumlar karşısında kendisini riske atmama öngörüsünden mi?
…
Memleket Partisi hakkında ise şunu söylemek gerekir; Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda oldukça istikrarlı bir duruş sergilediklerini söyleyebiliriz.
Kaldı ki; hafta sonu yaptıkları ön seçim neticesinde, partililerinin kararı da o doğrultuda oldu ve Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan etti.
Ön seçimle seçilmesi oldukça demokratik olması yanında, İnce dışında sahi başka aday var mıydı?
Milletvekili aday başvurusu için, Bursa Memleket Partisi İl Başkanlığından bugün istifa eden Mesut Şahin;
Özellikle deprem sonrası süreçte partilerine oldukça talep olduğunu, şu an itibariyle üye rakamlarının 106 binlere yükseldiğini, 35-40 bin üyenin ise; onaylanmak için beklediğini ve günde 5-7 bin üye girişinin devam ettiğini ifade etti.
Malum cumhurbaşkanlığına aday olmak için mecliste 20 milletvekili imzası veya 100 bin imza gerekli. Memleket Partisinin 2 milletvekili olmasına karşın yeni üye rakamlarına bakılırsa; adaylık konusunda sıkıntı olmayacak!
Peki daha öncesinde Kılıçdaroğlu’nu destekler nitelikte söylemleri olmasına karşın,
Şimdi net şekilde adaylığını açıklayan Muharrem İnce’nin;
Acaba geçmişte yaşananları da düşündüğümüzde; gücünü resmi olarak ispatladıktan sonra Millet ittifakını desteklemek mi amacı?
Olabilir mi!
Kaldı ki; seçime iki cumhurbaşkanı adayıyla girilirse, seçimin ilk turda bitmesi kuvvetle muhtemelken, ikiden fazla aday olması durumunda ise; seçim muhtemelen ikinci tura kalacaktır.
Bu durumda Memleket Partisi seçmeninin Cumhur İttifakını desteklemeyeceği düşünüldüğünde;
Ve daha öncesinden İnce’nin kendi söylemlerinde de bahsettiği:
“Seçim ikinci tura kalırsa Millet ittifakını destekleriz” sözlerine binaen, burada başarısı sadece seçimi ikinci tura bırakmaya sebep olmak olarak kalmaz mı?
Bu durum onun için ağır bir yük olmaz mı?
Ve ben bu durumda tecrübeli bir siyasetçi olarak İnce’nin de bunları düşündüğünü ve belki de seçime yakın bir sürede aday olmaktan vazgeçeceğini düşünenlerdenim.
…
Bu arada Türkiye ittifakına dün biraz değinsem de;
Mesele, Cumhurbaşkanlık adaylığı olunca Ahmet Özal’ın adaylığına da değinmemiz gerek diye düşünüyorum.
Türkiye ittifakının cumhurbaşkanı adayı olarak gösterme kararı aldıkları Özal;
1999 yılında baba memleketi Malatya’dan bağımsız milletvekili olduktan sonra siyaseti bırakıp sadece müteahhitliğe devam etse, belki kendisi için daha hayırlı olurdu.
Fakat bu siyaset nasıl bir şeyse bir kez iyi bir görev aldıysanız, bırakmanın mümkünatı yok!
Sonrasında Anavatan Partisinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu fakat olamadı,
Demokrat Parti genel başkan yardımcısı oldu, olmadı!
Ana Partiyi kurdu, olmadı!
2015 genel seçimlerinde bu kez Saadet Partisi Mardin Milletvekili adayı oldu, yine olamadı!
Aynı yıl Hak ve Adalet Partisine katıldı, olmadı!
Emin olmamakla beraber, son olarak TEK Parti Genel Başkanı oldu!
Ve 7 siyasi, fakat pek tanıdık olmayan partilerle, Türkiye ittifakını oluşturdular.
Bu kez milletvekilliği falan da değil, cumhurbaşkanlığa aday olduğunu açıkladı!
Yapmayın etmeyin!
Herkes babası gibi olmak zorunda değil ki!
Veya etrafınızdakilerin gazına geliyorsanız, gelmeseniz mi artık acaba?
Bakın bir dönem milletvekili oldunuz, hala birçok ülkede müteahhitlik de yapıyorsunuz!
Keyfini çıkarın gitsin!
Üstelik 100 bin imzayı toplamak göründüğü kadar kolay değil!
Hele ki, bu süreçte kafayı toparlamaya çalışan seçmenin karşısına;
Son dakika çıkan siyasetçinin işini, hatır gönül bile çözmez!
Yorumlar
Kalan Karakter: