Yerel seçime doğru siyaset gitgide hareketlenirken, bizler de gerek aday adayları gerek siyasetin içinden isimlerle siz okuyucularımızı bilgilendirmek amacıyla, sık sık görüşüyor ve izlenimlerimizi aktarmaya çalışıyoruz.
Bugün de AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ın Nöbetçi Gazeteyi ziyareti sırasında gerçekleştirdiğimiz söyleşiden edindiğimiz ilginç tespitlerimizi yazmak istiyorum.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim, bu köşemde yazacaklarıma “Hazır bulmuşken” ile başlarsam sanırım İl Başkanı Gürkan’a haksızlık etmiş olurum.
Çünkü Gürkan; her aradığımızda ulaşabildiğimiz, eğer müsait değilse sonradan mutlaka dönüş yapan ve yetkisi dahilinde sorularımızı elinden geldiği kadar yanıtsız bırakmayan nadir siyasilerimizdendir.
...
Malum yerel seçimlere 4 ay kala en çok merak edilen mevzuların başında kimlerin aday olacağı konusu var!
Davut Gürkan’la ilgili de bu anlamda sık sık tahminler ve yorumlar yapılmakta...
Lakin özellikle yerel seçimlerde, aday namzetlerinin başında öncelikli il-ilçe başkanlarının ismi geçer,
Ki bu boş bir tahmin de değildir. Çünkü teşkilat başkanlarının hayali de ve yine aday listelerinin ilk sıralarında da teşkilat başkanları olur genelde...
CHP Kurultayı öncesinde aldığım kulis bilgilerinden bahsetmiş ve;
AK Parti’nin adaylık süreci için CHP Kurultayı’nı beklediğini belirtmiş,
Nedenine gelince, İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu ile ittifak anlamında asla bir anlaşmaya varmayacağıyla ilgili net tutumu karşısında,
Ve Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde güçler ayrılığı olup, muhalefetin yerel seçimlerde işinin iyiden iyiye zorlaşacağı, haliyle iktidarın işinin ise daha kolaylaşacağı,
Böylelikle de, anketlerde geçenlerden çok, gönüllerinden geçen aday isminde karar kılınacağını yazmıştım.
Ve aldığımız duyumlara göre de başta Efkan Ala dahil olmak üzere gönüllerden ilk geçen ismin ise, Davut Gürkan’ın olduğu yönündeydi.
...
Fakat CHP Kurultayı’nda Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesine rağmen, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ittifakla ilgili tutumu ilginç şekilde değişmemekle beraber,
Akşener’e yakın isimlerden istifaların gelmesi de, parti içinde “İttifak isteyenler- istemeyenler” veya Akşener’e “Yeter veya devam” diyenler arasında bir kaos yaşandığını gösteriyor.
Ve hafta sonu İYİ Parti’nin ana yönetim kadrosundan, teşkilat yönetimlerine kadar Şile’de kampa gireceği haberiyle taşların daha fazla dağılmasına izin verilmeden toparlama, yerine oturtma çalışmalarına nihayet karar verildi gibi görünüyor.
Haliyle de bu kamptan çıkacak kararları da gerek iktidar, gerek muhalefet partilerinin heyecanla beklediğine ise şüphe yok!
...
Kamp demişken; Birkaç gün önce ise, AK Parti Genel Merkezi tarafından Kızılcahamam’da düzenlenen 3 günlük İl Başkanları Çalışma Kampı vardı.
Ve Bursa AK Parti Teşkilatı’nı temsilen Davut Gürkan da bu çalışmalara katılmıştı.
Programın seçimle alakalı yol haritası belirleme adına oldukça verimli geçtiğini belirten Gürkan, bölgelere ayrılan bir toplantı olduğunu söylerken,
Anladığım kadarıyla, bölgesel farklılıklar gözetilerek belirli stratejiler belirlenmişti.
Ayağının tozuyla Bursa'ya gelen ve bugün de mevcut belediye başkanlarıyla bir toplantı yapan Gürkan,
Her ne kadar oldukça ihtiyatlı yanıtlar verse de, her ne kadar genel konuştuğunu belirtse de, benim hissettiğim bazı başkanları,
Kendi bölge ve hizmetleri olmayan yerlede billboardlar da boy göstermeleri konusunda uyarması,
Aklıma geçtiğimiz günlerde meclise de taşınan Alinur Aktaş ile ilgili billboard tartışması gelmedi değil!
Yine adaylarla ilgili açıklamalarında; Mevcut başkanların gelecek dönem için planladıkları projeler, geçmiş dönemde yapacaklarını söyledikleri fakat bunlardan yapmadıkları varsa nedenleri,
Ayrıca mevcut başkan ile ilgili gerek parti içinde gerek sahada sıkıntılar var mı diye araştırmak ve başkanlarla ilgili bu anlamda müzakereler yaptıklarını ve bunun görevi dahilinde olduğunu söylerken;
Dikkatimi çeken şu detayı da vurgulamak istiyorum:
Davut Gürkan’ın bugün başkanlarla yaptığı toplantıda; Bundan sonraki dönem için adaylık vesaire gibi konularda hiçbir yorum yapmamalarını talep etmesi ile ilgili sorduğum soruyu geçiştirse de,
Belli ki Mustafa Dündar’ın birkaç gün önce Büyükşehir adaylığı ile ilgili gazeteci Yüksel Baysal’a verdiği ropörtajla alakalı gibiydi.
Aday belirleme adına 26 Kasım’da bir temayül gerçekleştireceklerini ama sonuçlarının tamamiyle belirleyici nitelikte olmayıp, öne çıkan adayların tekrar saha anketleriyle bir sınavdan daha geçeceklerini de belirtti.
...
GÜRKAN BÜYÜKŞEHİR’E ADAY MI?
Davut Gürkan konuşmamız sırasında sağlıkta yaşanan sorunlarla ilgili verdiği samimi ve mühim yanıtlarla, ki detaylarını okumak isteyen okuyucularımız yazarımız Lale Akasoy’un bugünkü ( 17.11..2023) köşe yazısından takip edebilirler.
Kamuda yaşanan liyakatsızlıklara karşı da tavrının net olduğunu birkaç kez yinelerken,
“İdarecilerin liyakata uygun atanması devletin işleyişi ve kamuoyunun güveni adına oldukça mühimdir. Şimdiye kadar hiçbir atamaya karar anlamında müdahil olmadım. Tabii ki çokça şikayet olan biri varsa araştırma yaparak, sıkıntılı bir durum varsa fikrimi beyan ederim. Ama referans hakkına sahip olsak da hiçbirimiz referans uygulatma noktasına sahip olmamalıyız”şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Peki AK Parti Büyükşehir adayları arasında uzun süredir ismi geçen Davut Gürkan gerçekten aday mıydı? Gürkan’ın bu soruma yanıtı;
“Aslında layık görülüp, ismimin anılmasına onore olduğumu söyleyebilirim. Lakin şimdiye kadar bu konu hakkında ağzımdan tek kelime çıkmadığını da herkes bilir. Ama her sorulduğunda Belediye Başkanlığı için niyetimin olmadığını da belirttim. Aday asla değilim. Ve genel merkez bize ‘devam et’ sürece dediği müddetçe biz görevimizi yapmaya da devam edeceğiz” oldu.
Ancak Gürkan, her ne kadar “Aday değilim” dese de ateş olmayan yerde dumanın işinin olmadığını düşünüyorum.
Kaldı ki, Gürkan’ın görevimize devam edeceğiz sözleri,
“Ve son olarak ne söylemek istersiniz?” soruma karşılık;
“Değişmeyen tek şey değişimdir diyorum” ifadesi de bana kalırsa tahminlerimizi yeterince destekliyordu...
Ve söyleşimiz sırasında Gürkan’ın “Alimler, siyaseti küçümsediği sürece cahiller tarafından yönetiliriz” sözlerine sonuna kadar katılmakla beraber;
Tüm billboardlarda siyasiler yerine bu sözün yazılması seçmen açısından çok daha aydınlatıcı ve etkili olmaz mıydı acaba?
Ne dersiniz!
Yorumlar
Kalan Karakter: