TR Düşünce Kulübü’nü duyanlarınız vardır mutlaka,
Ama bilmeyenleriniz için kısa bir özet geçecek olursam, 2009’da Ağrılı iş insanı Ercan Yakut başkanlığındaki bu oluşum;
İlk başlarda Doğu Anadolu’dan gelen birkaç iş insanının kurduğu bir yapı gibi görünürken,
Zamanla büyüyen, bazı medya kuruluşlarının yöneticilerinin, siyasetçilerin, farklı sektörlerden iş insanlarının, bazı hemşehri derneklerinin hatta bazı sendika üyelerinin de katıldığı,
14 yıl sonunda ise, merkezi Bursa olmak üzere; 40 il, 15 ilçe ve 10 ülkede temsilcilikler açacak kadar gelişen bir sivil toplum kuruluşu halini aldığını söyleyebiliriz.
14 yıldır genel başkanlığını da halen Ercan Yakut’un yaptığı kulüpte, farklı siyasi partilerden, farklı dünya görüşünden çokça insan görmeniz mümkün.
Birçok yönden birbirinden farklı bu insanların bir araya gelmelerinin nedenini başkan Ercan Yakut şöyle açıklıyor:
“Din, dil, ırk ve mezhep farkı gözetmeden tüm insanların toplumsal refaha ulaşabilmelerini sağlamak için ulusal ve uluslararası alanda siyasi, hukuki, iktisadi ve sosyal konularda fikri ürün geliştirmek;
Yine sorgulayan, ötekileştirmeyen, insan hak ve özgürlüklerini içselleştirmiş; temellerini adalet, merhamet ve yüksek ahlak üzerine kurgulamış her daim ilerlemeyi, gelişmeyi ve evrensel değerleri merkezine alan bir düşüncenin temsilcisi olmak.”
Zaman zaman bizlerin de takip ettiği, yılda 2 ulusal, 2 de uluslarası konuyu ele alan dernek; yine gündeme damgasını vuran toplumsal, sosyal, siyasi konular üzerine de paneller, konferans ve sempozyumlar düzenliyor.
Farklılıkların içinde farkındalık yaratmaya çalışan kulübün bu çalışmalarına örnek verecek olursak;
Genel seçimler öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’na ev sahipliği yaparak basınla buluştururken, yine sonrasında Selçuk Türkoğlu gibi farklı siyasi partilerden, bir çok farklı siyasiyi misafir ederek gündeme özel fikirlerini paylaşmalarına vesile olmuştu.
Bugün ise; Genel Merkez Binalarının açılış töreni için yıllarını siyasete vermiş ve son olarak AK Parti’den milletvekili olmuş ve hala MKYK üyeliğini yürüten,
Bir zamanlar siyasi fikirlerinden dolayı hapis yatmış, kimi zaman gazetecilik döneminde yazdığı köşe yazıları nedeniyle ölüm tehditi almış,
Bazı söylemleriyle tepki alırken, bazı söylemleriyle alkış alan ama barış adına çok çaba vermiş hatta çoğunluğu bu konu üzerine olan 12 kitap yazmış, Kürt kökenli siyasetçi Orhan Miroğlu TR Düşünce Kulübü’nün konuğuydu...
...
KAYYUM ATAMALARINA MECBUR BIRAKILDIK!
Orhan Miroğlu, konuşmasına Gazze’de yaşanan olayların vehametini anlatan daha sonra Diyarbakır’da yaşanan Sur olaylarıyla benzerliklerini anlatan konulara yer verdi.
Daha sonra sorulara geçildiğinde ise gazeteci Yüksel Baysal’ın:
“Yerel seçimlerde doğu ve güneydoğudaki bazı bölgelerde HDP kazanması halinde yine kayyum atamaları gündeme gelir mi?” sorusuna karşılık Miroğlu;
“HDP Belediyeleri seçildikten sonra başlarına KCK’dan bazı kişilerin yönetiminde belediyeleri idare etmeye başlamışlardı. Bu konuda ben bizzat öncesinde bazı belediyeleri uyarsam da maalesef dinleyen olmadı. Hal böyle olunca bu belediyelerin terör örgütü tarafından yönetilmesine izin verilemezdi. Kaldı ki bu atamalarda içinde AK Partili üyelerin olduğu belediye meclisleri de feshedilmişti” yanıtını verdi.
Ben de Orhan Miroğlu’na;
“Filistin-İsrail çatışmaları nedeniyle yapılan uluslararası müzakerelerle 700 bine yakın Filistinli vatandaşın ülkemize sığınmacı olarak kabul edileceği iddialarının aslı var mıdır?” diye bir soru yönelttim. Miroğlunun yanıtı;
“Şimdilik hasta ve yaralılar dışında göçmenlerle ilgili bir konu yok! Ama tabii ilerleyen süreçte ne olur bilmiyoruz. Sonuçta zulüm gören insanlar var” şeklinde oldu. Sonrasında aramızda şöyle bir diyalog geçti:
-Peki böyle bir durumda Türkiye ekonomisi daha fazla göçmeni kaldırabilir mi?
-Suriyeli göçmenler yönüyle baktığımızda, aslında özellikle iş gücü anlamında oldukça faydalı olduklarını söyleyebiliriz.
-Fakat onlar sebebiyle vatandaşlarımız için istihdam alanlarının daralması da söz konusu olmadı mı? Üstelik sadece Suriyeliler değil, kaçak yollarla ülkemize gelen Afgan ve Pakistanlılar da var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
-Kaçak göçmenler konusu sıkıntılı ama onun dışında belki İran da kapılarını açsa birçok insan da oradan gelecektir. Dünyada vatandaşlık anlamında en çok talep gören ülkeler sıralamasında gurur duyacağımız şekilde 4. sıradayız. Üstelik çoğalmamız, güçlenmemiz anlamında iyi tarafları da vardır.
Evet, yılların siyasetçisi Miroğlu fikirlerini beyan ederken, benim bu yanıtlardan anladığım ise;
Her ne kadar şimdilik bir söylenti gibi kulaktan kulağa yayılsa da, acaba ateş olmayan yerden duman çıkmaz mıydı ve yeni bir göç dalgası olabilir miydi?
...
BÜYÜKŞEHİR ADAYLARI AYNI MASADA...
Orhan Miroğlu ile olan söyleşimiz, toplantı sonrasında da devam ederken, naif karakteri, olağanüstü donanımı ve diyaloglardaki üslubuna baktığımda, “Yazdığım kitaplar hep barış adınaydı” söylemini de doğruluyor gibiydi.
Keza bazı konularda fikir ayrılıklarımız olsa da, nezaketle dinlemesi ve kimi zaman hak vererek kimi zamansa kendi görüşündeki haklı sebepleri detaylarıyla anlatması, o çok özlediğimiz medeni tartışmaları hatırlattı.
Tabii TR Düşünce Kulübü’nün de bu anlamda hakkını yiyemeyiz.
Kaldı ki bugün açılış için davet edilen konuklar arasında farklı görüşlere sahip birçok konuğu da ağırladı.
Mesela; Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, CHP Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey, İYİ Parti’nin tanınmış simalarından İsmail Tatlıoğlu, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu... Açılış sonrası hepsi bir masada oturup sohbet ederken,
Yine aynı masada oturan Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Gıyasettin Bingöl’ün masada yaptığı “Bu masadan en az bir başkan çıkacak” esprisi ise; kimilerini gülümsetse de iddialarında tedbirli olan bazı isimleri pek güldürdüğünü söyleyemem.
Bu arada Bingöl’ün sosyal medya hesaplarında bile “ kendilerine ait ‘çocuk üniversitesi’ isim hakkını, uyardıkları halde bazı kurumların kullandığı ve bu nedenle hukuki yollara başvuracaklarını” belirttiği paylaşımın muhatabı Yıldırım Belediyesi’ydi ve bu masada yan yana oturma durumunda kalsalar da diyaloglarına baktığımızda sanırım sorun çözülmüştü.
Mustafa Bozbey de hazır aynı masadayken, herkesin merak ettiği soruyu kendisine sorma fırsatı yakaladım.
“Sayın Bozbey, kurultay sonrası Belediye başkanlığı adaylığınız konusunda farklı bir durum söz konusu mu?”sorusunu yönelttiğimde Bozbey,
“Henüz bu konuyla ilgili farklı yönlerden kesinlikle hiçbir görüşme yapılmadı” şeklinde yanıtladı.
Kulislerde konuşulanlar da aslında bu yönde. Yani CHP ve muhtemel ortağı İYİ Parti’nin ortak adayının Bozbey olacağı yönünde...
Evet, bugün TR Düşünce Kulübü’nde birçok farklı görüşten insan aynı çatı altında ve hatta aynı masada ülke meselelerini tartıştı, tartışabildi...
Ben dahil bu kulübe birçok insan kuşkulu yaklaşmışızdır. Belki de olumsuz birçok tecrübemizden ötürüdür.
Ama bugün daha yakından tanımaya fırsat bulduğum bu kulüpteki farklı atmosfer,
Aslında yıllardır özlemini çektiğimiz, unuttuğumuz, farklı seslerin kavga etmeden konuşabildiği, bir araya gelmekten çekinmediği, belki empati kurmaya fırsat verdiği, ortak paydada buluşabileceği,
En önemlisi ise, böylelikle birçok sorunumuza çözüm üretebileceğimiz bir ortama ne kadar da ihtiyaç duyduğumuzu hatırlattı...
Yorumlar
Kalan Karakter: