Listeler belli olduktan sonra siyasi partilerin bazılarında kısa süreli kırgınlıklar olsa da;
Neyse ki, seçim tarihine az bir süre kaldığı düşünülerek tekrar toparlanıldı.
DSP hariç!
Çünkü DSP’nin son dakika AK Parti ile yaptığı ittifak;
Her ne kadar DSP Genel Başkanı Önder Aksakal; parti teşkilatlarına tatmin etmeyen sebepler sunsa da, parti tabanında kabul görmüyor.
Ve parti il ve ilçe teşkilatı yönetim kademesinde bulunan bazı partililer istifa ederek, tavırlarını gösterse de;
Çoğu kurultayı bekleyip Aksakal’a güle güle demeyi düşündüğü için istifa etmeme kararı aldı.
Aldıkları diğer karar ise; mevcut genel başkanlarının bu kararı yüzünden, seçim çalışmalarına katılmayacak olmaları.
Hatta Cumhur İttifakına değil de, Millet ittifakına destek olacaklarını ifade ediyorlar.
...
Hazır Cumhur ittifakından söz açılmışken;
MHP’den de biraz söz etmek gerek!
Hatta özellikle onlardan söz etmeli!
Çünkü MHP Cumhur ittifakına sebep olan ortak...
Hatırlarsanız, 20 Şubat 2018 yılında AK Parti ve MHP arasında kurulduğunda;
Ne BBP, Ne Yeniden Refah, ne HÜDAPAR,ne de DSP hiç ortada yoktu!
Zaman işte, kimler kimlerle...
Cumhur ittifakı yoluna beraber çıkıp, beraber yürüdüğü MHP’nin ayrı listeyle girmeyi tercih etmesi çok gündeme gelmese de, ilginç değil mi aslında!
Üstelik böyle riskli ve ittifakların önemli olduğu bir seçimde...
Devlet Bahçeli karar öncesi bunu söylemiş ama kimi çevrelerce;
Acaba bir pazarlık mı söz konusu da, “öylesine söylenen sözler” mi olarak görse de, devamında ciddi olduğunu anladık.
Peki şimdiye kadar her ne olursa olsun birbirlerinin arkasında duran iki ittifak ortağından MHP, ne olmuştu da ayrı listeyle girmeyi tercih etmişti.
Açıkçası her ne kadar Bahçeli artık yaşlandı, kararlarındaki tutarlılığından şüphelenilse veya kimi zaman yaptığı anlaşılmaz hesap işlemleriyle yok artık dedirtse de;
Hala çevresindekilerin onun ağzından çıkanlara göre hareket ettiklerine bakıldığında veya bazen söylediği tek cümleyle iyi veya olumsuz yönde gündem olduğunu görünce;
Bahçeli’nin birçok siyasetçiyi suya götürüp, susuz getirme potansiyeli bulunduğuna kimi zaman şahit oluyoruz.
Ayrı listeyle girme konusunda ise, yine birkaç tez söz konusu:
İlki, AK Parti’nin mağlup olacağını düşünüyor ve bu saatten sonra bu yenilginin içinde olmak istemeyişi,
Veya AK Parti seçimlerin galibi çıksa da, bizzat kendi gücünü de göstermek istiyor olabilir mi?
Bir diğer tahmin ise; hem İYİ Partide yaşanan 3 Mart krizinden sonra eksilen ülkücü oylarını, hem AK Parti’ye giden ülkücülerin oylarını geri alma çabası da çok güçlü bir ihtimal olarak görülüyor.
MHP listelerine baktığımızda; 1-2 isim dışında neredeyse her bölgede seçilecek adayları listeye almış durumda.
Bursa özelinde biraz incelediğimizde de; 1 ve 2. bölge aday listesinden en az birer tane yani Bursa’dan 2 tane çıkaracaklarından emin olduklarını söylerken, daha fazlasının da olabileceğini ifade ediyorlar.
Her ne kadar 1. bölge ilk sıra adayı İsmet Büyükataman’ın Bursa genelinde çok sevildiğini söyleyemesek de;
Hatta ilginç şekilde bu durumu kendi partilileri bile zaman zaman itiraf etse bile, yine de partileri adına çalışmaktan geri durmayacaklar gibi...
Çünkü görünen o ki; diğer partilerdeki çalışmaların bayram sonrası iyice hareketleneceği beklenirken,
MHP’nin özellikle 2. bölgeye oldukça ağırlık verdiği, hatta Yıldırım, Gürsu ve Kestel gibi ilçelerde gece gündüz devam eden seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde girdiği görünüyor.
Ayrıca yine ayrım yapmadan tüm medya gruplarını dahil etmek istediği bir çok program düzenliyor.
Ve teşkilatta eksik olan gençleri toparlamaya da çabalıyor.
Yani şunu belirtmek gerekir ki; MHP’de uzun yıllardır görmediğimiz bu çalışma azmi veya hırstan kaynaklı durum şaşırtıyor gerçekten...
...
İyi de eğer Bahçeli'nin bu hesapları;
Geçen günkü; 98 İstanbul milletvekili: 9+8= 17
Bugün günlerden 17 Mayıs Kadir gecesi deyip, halbuki 17 Nisan olduğu gibi...
Yine hesabı tutmazsa!
Beklediği en az yüzde 7 oy barajının altına düşerse, dahası İYİ Partiden açık ara altlarda olacak bir oy kaybı yaşarsa;
Yani ne İYİ Partiden, ne AK Partiden milliyetçi oylarını toparlayamazsa, haliyle AK Partiye karşı rüştünü de istediği gibi ispatlayamazsa!
O zaman aldığı bu risk partisi için ve kendisi için nasıl bir sonuç doğurur?
Eğer seçimi AK Parti alırsa, daha zayıf şekilde, mahcup bir ortak olmaz mı?
Millet ittifakının seçimi alması durumunda ise; büyük ihtimalle almak istediği oyların katbekatı İYİ Partiye doğru yol alacaktır.
Ve bu durumda MHP çatısı altında toplamak istediği ülkücü hareket belki de hiç hazetmediği İYİ Parti çatısı altında yoluna devam etme ihtimali olmaz mı!
Tabii belki de biz bu hesapları normal mantık kurallarına göre yapıyorken;
Belki de Bahçeli’nin bizim olmasa da, yine sadece kendinin anladığı çook farklı
“BAHÇELİ ÇOK BİLİNMEYEN DENKLEM KURALLARI” olma ihtimali de vardır.
Kim bilir..
Yorumlar
Kalan Karakter: