Geçtiğimiz aylarda sık sık yazdığım bir hak mücadelesiydi!
Yıllarca borcunu ödemek için çalışıp çabalayıp nihayetinde tapusunu aldıkları fakat Büyükşehir yasasıyla ellerinden giden topraklarını geri almak için yılmadan, yorulmadan verdikleri bir mücadele….
Çalmadık kapı, gitmedikleri, yardım istemedikleri yetkili, sorumlu, milletvekili, bakan, siyasi parti, STK;
Kim varsa, hangi kurum varsa dertlerini anlattılar.
Sadece anlatmakla kalmadılar tapularını, belgelerini, hukuki süreçleriyle ilgili ne var ne yoksa tüm kanıtlarını sundular.
Haklıydılar ve tek amaçları haklarının iadesiydi…
Ve bundan birkaç ay önce yine Ankara’ya giderek, nihayet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile şeref merdivenlerinde, görevlilerle köşe kapmaca oynayarak da olsa konuşma, durumlarını anlatma fırsatı yakaladılar.
Hatta öyle bir görüşme oldu ki; Erdoğan’ın onları can kulağıyla dinlemesi, yanındaki kurmaylarına bu konuyla ilgilenmeleri için talimat vermesi ve hatta biraz da çıkışması ulusal medyada günlerce izlendi ve çokça yorumlandı.
Hürriyet köylüler bu kez tamam dediler!
Halimizi, ahvalimizi en üst makama ilettik, haberdar ettik deyip, beklemeye başladılar.
O arada tabii ki, Bursa- Ankara hattı iyice hareketlenmeye başladı.
Olayların en başından beri haberdar olan bürokratlar, üst düzey AK Partili siyasiler, artık davaları için dernekleşen Hürriyet köylülerinin bu cesareti için aba altından sitemlerini, kızgınlıklarını kendilerine ilettiler.
Neden gelip Cumhurbaşkanına anlatmışlardı!
“Biz ne güzel halletmiyorduk!” diye…
Sonrasında olayda başından beri ismi geçen Karacabey Belediye Başkanına gözler çevrildi.
Fakat çevrilen gözler, kendisini arar oldu. Çünkü bir hafta kadar kendisine köylüler ulaşamadı.
Meğerse Ankara’daymış!
Sonrası ise o kadar işte…
…
Bu görüşmelerden iki ay kadar sonra Türkiye’nin yaşadığı büyük deprem felaketi sürecinde, bu duyarlı köylüler tüm vatandaşlarımız gibi büyük bir yardım kampanyasına girip; depremzedeler için ellerinden gelen desteği yapmışlar ve hala ne yapabiliriz diye düşünüyorlar. Ve diyorlar ki;
“Düşenin halinden düşen anlar. Biz yurt edindiğimiz bu topraklar için aç, susuz, yalınayak çok kaldık. Çok kayıplar verdik. Allah kimseye yaşatmasın!”
Birkaç gün önce dernek başkanı Bayram Efe ile yaptığımız görüşmede, Hürriyet köyüyle ilgili gelişme veya dönüş olup olmadığını sorduğumda ise;
Maalesef hiçbir dönüşün olmadığını, Cumhurbaşkanı ile bir kez daha görüşmek amacıyla Ankara’ya gittiklerini, fakat görüşemeyince Anıtkabir ziyareti yapıp, Bursa’ya geri döndüklerini belirttiler.
MEDYADA OLMAYIN, TELEVİZYONA ÇIKMAYIN!
Bayram Efe ayrıca:
“Konu Cumhurbaşkanımızın talimatına rağmen çözülmedi. Mecliste bize söz verdikleri halde sözlerinde durmadılar. En son belediye başkanının çözeceğini iletseler de, kendisi bu süreçte sadece bize iftiralar atmakla meşgul oldu. Mecliste yanımızda bulunan köylü kadınlarımızın bile Hürriyet köyünden olmadıklarını söyledi.
Bursa il yönetimi bize yapılan birçok karalamaya sessiz kalırken, söyledikleri tek şey medyada olmayın, sessiz kalın oldu.
Aç gözlü bu rantçıları Cumhurbaşkanımıza değil, Allaha havale ediyoruz. Dedelerimizin ahları peşlerini bırakmayacak. Bu rantçıların partisi, dini, ideolojileri farklı gibi gözükse de hepsinin kıblesi haramzadelik. Bundan böyle her hafta birini ifşa edeceğiz. Bir yandan köylünün alın teri çalınırken, diğer taraftan dikilen rezidansları duyuracağız. Hodri meydan” diyerek sitemlerini ve kırgınlıklarını dile getirdi.
Bu insanlar; kimilerine göre pes etmeli, babalarından, dedelerinden onlara kalan bu miras için artık boş vermeliler deseler de;
Birçok insan ise; Hürriyet köylülerinin haklı davalarında sonuna kadar arkalarında hatta omuz omuz olacaklarını belirtiyorlar.
Özellikle CHP yönetim kademesinden ve partili bazı isimlerin neredeyse seçim vaatlerinin içinde ilk sıralarda…
Bu isimlerden biri de Bursa 1’inci Bölge CHP Milletvekili aday adaylığının güçlü isimlerinden eczacı Kıvanç Atmaca…
Kıvanç Bey öncesinde Bursa Eczacı Odası Başkanlığı yapmış ve 2014’den beri de partinin tanınmış simalarından.
Aday olmasının en büyük sebebinin doğduğu ilçe olan Mustafa Kemalpaşa ve yine kardeş ilçe dedikleri Karacabey seçmeninin bu göreve kendisini uygun görmeleri olduğunu belirtiyor.
Kıvanç Bey, Hürriyet Köyünün göz göre göre büyük bir hak mağduriyetine uğratıldığını anlatırken;
“Hürriyet köyü’ nün şu an neredeyse bütün arazilerini kamulaştırıyorlar. Kamu otoritesi muhakkak ki önemlidir. Vatandaşı haksızca mağdur etmemelidir. Bu yüzden bölgede bitirilen hayvancılık, tarım dolayısıyla vatandaşlarımızın mağduriyeti gibi Hürriyet Köyü ve köylülerimizin sorunlarının çözümü önceliklerimizdendir” diye ifade etti.
Fakat Hürriyet köylüsü, hele ki son yaşananlardan sonra siyasilere karşı oldukça güvenlerini kaybetmiş durumdalar. Ve diyorlar ki;
“ Seçimler yaklaşıyor ve adaylara seçmen daha da önemlisi vatandaş olarak tek sorumuz olacak;
Bizim haklı davamızda yanımızda mıydınız ve ne gibi girişimleriniz oldu!
Eğer şimdiye kadar olmadıysanız, sonrası için hak ve hukukun önceliğiniz olacağına nasıl güvenelim…”
Yorumlar 10
Kalan Karakter: