İYİ Parti kurulduğu günden beri partiyi ayakta tutma adına Meral Akşener’in ve partililerin ne çok mücadele verdiğini biliyoruz.
Öyle ki, uzun süre sadece önlerine konulan engelleri aşmak zorunda kaldılar. Özellikle iktidar kanadından MHP, İYİ Partililerin kendinden kopuşunu, başka çatı altında toplanmalarını asla kabullenemedi ve bu engellerin çok kez parçası oldu.
Fakat kendilerine yapılan her engelleme, isimlerini daha çok duyurmalarına, halk nezdinde daha çok kabul görmelerine neden oldu.
Partinin ilk dönemlerinde, seçimlere bile girmelerinin imkansızlığında destek olan parti ise CHP olmuştu.
Tabii o dönem CHP için de doğru bir hamle olurken, iktidarın artık tek partili kimliğinden çıkıp ittifak yapma gerekliliğine de neden olduklarını söyleyebiliriz.
Ve aslında gerek CHP gerek İYİ Parti açısından birbirlerini destekleyerek yol almaları,
Seçmen yelpazesini genişletirken, farklı fikirlerin bir arada olabileceğini görmenin, bir umut iklimi yarattığı da netti.
Genel seçimlerde her ne kadar farklı partiler de bu oluşuma dahil olup, bir masanın etrafında toplansalar da, CHP ve İYİ Partinin daha özel bir birliktelikleri olduğu da aşikardı.
Ta ki, cumhurbaşkanlığı adaylığı ile başlayan ve Akşener’in masayı terk edişiyle devam eden sürece kadar...
Sonrasında her ne kadar tekrar masaya dönülse, beraber seçime girilse de, bu konu artık iki genel başkan arasındaki ilişkilerin bozulmasıyla beraber parti ve partililere sirayet eden bir mevzuya dönüşmüştü.
Fakat önceleri İYİ Partililer genel başkanlarına hak verseler de, zamanla Akşener’in önümüzdeki yerel seçimlerden çok sadece Kılıçdaroğlu’na odaklanmasını ve olması gereken bir ittifaka sık sık Kılıçdaroğlu üzerinden çelme atmasına da anlam vermemeye başladılar.
...
Bu noktada İYİ Partili bazı isimlerin istifa açıklamalarında, Kılıçdaroğlu’nun artık olmamasına rağmen Akşener’in ittifakla ilgili hala takındığı benzer tavırları neden göstermeleri ise,
Parti içinde Akşener’in söylemleri ve politikalarından bir kesimin ciddi rahatsızlıklar duyduğunu da gün yüzüne çıkarıyor.
Konu hakkında konuştuğum İYİ Partili bazı isimler, ki şunu belirtmek isterim;
Parti kurulduğundan beri Akşener’in her durumda yanında duran partililerdir. Onlar dahi bu şekilde devam ederse, istifa edebileceklerini dahası CHP saflarına katılabileceklerini dahi belirtiyorlar.
Hal böyle iken ve partililerin gitgide uzaklaştığını muhtemelen Akşener’de artık farkında ki;
Özgür Özel’i tebrik mesajı ve devamında Özel’in de Akşener’e teşekkür yanıtında;
“Demokrasimizin büyük yara aldığı, adaletin çürümeye yüz tuttuğu böylesi bir dönemde aldığım sorumluluğun bilinciyle toplumsal muhalefeti hep birlikte büyütmek için var gücümle mücadele edeceğim” sözleri karşılıklı verilen zeytin dalları gibiydi.
Akabinde ise, bizler ilk adımı Akşener’in hayırlı olsun ziyaretiyle atacağını düşünürken,
Yarın Özgür Özel’in Akşener’i ziyaret edeceği haberiyle,
Özel’in ilk adımı atarak,
Görüşmelerden çıkacak sonuca göre, gerek aday belirleme gerek seçim çalışmalarını hızlandırma anlamında girişimleri bir an önce başlatma niyetinde olduğunu tahmin ediyoruz.
Keza 15’inde olacak bu görüşmeden 2 gün sonra yani hafta sonunda,
İYİ Parti, Şile’de GİK ve Divan üyelerinin, milletvekillerinin ve il başkanlarının da olduğu 2 günlük kapsamlı bir toplantı düzenlemiş.
Aldığım kulis bilgilerine göre bu toplantıda özellikle bazı bölgelerde yapılması planlanan işbirlikleri üzerine konuşulup,üst yönetimden tabana kadar partililerin görüşleri de tartışılacak.
...
İYİ PARTİ ADAYLARI VE ALTEPE’YE RET!
Peki yine kulislere göre Bursa özelinde durum ne olacak?
İYİ Partide her ne kadar adayımız Selçuk Türkoğlu gibi yorumlar yapılsa da;
Bazı ilçeler konusunda işbirliği sağlanırsa, CHP’nin muhtemel Büyükşehir adayını destekleyeceği belirtiliyor.
Bu ilçelerin başında tahmin ettiğimiz üzere Osmangazi'de adaylık için Mehmet Hasanoğlu,
Yenişehir'de Ercan Özel, Orhaneli'nde Mümtaz Aslan, Mustafakemalpaşa'da eski Bursa Milletvekili Şükrü Erdem, İznik'te Mustafa Küçük, Karacabey için ise bu ilçemiz istense de adayı epey muamma diyebiliriz. Ama CHP’nin herhangi bir aday ismi tahmini dahi yapmadığı, İYİ Partinin de 2. bir adayı olmadığı Yıldırım'da partililerin büyük kesiminin onayladığı Ferit Gürsoy'un ismi sıkça konuşulmakta...
Bu arada bir paragraf açmak istiyorum; Geçtiğimiz günlerde İYİ Partinin Recep Altepe’yle Büyükşehir adaylığı konusunda görüşme yaptıkları iddiaları için de şunu söyleyebilirim;
Bursa’nın büyük abilerinden bir ismin Altepe’ye teklif götürmesi ve Altepe’nin de oldukça sıcak bakması üzerine, İYİ Partinin hatırı geçen abisi Akşener’e tavsiyede bulunuyor. Akşener de bunun üzerine dürüstlüğünden şüphe duymadığı İl başkanı Mehmet Hasanoğlu’nun fikrini almak üzere bir görüşme gerçekleştiriyor.
Fakat Hasanoğlu, Recep Altepe ismini net bir dille reddediyor. Hatta onun aday olması halinde, kendisinin görevden istifa edeceğini bile dile getiriyor. Sebebine gelince, Altepe’nin görevden alınması ile ilgili bazı nedenlerden kaynaklı olduğu tahmin edilmekte. Ve sonuç itibariyle Altepe’nin adaylık mevzusu da kapanmış oluyor.
Bu arada 17-18 Kasım’da seçim, ittifak ve adaylara yönelik gerçekleştirilecek toplantıya Bursa’yı temsilen Milletvekili Hasan Toktaş ve İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu'nun katılacağı, adaylar konusunda da isimlerin netleşeceği bekleniyor.
...
Genel seçimler sonrası muhalefette yaşanan hayal kırıklığından ötürü; partilerde yaşanan iç hesaplaşmalar, tartışmalar, suçlamalar uzunca bir süre devam ederken,
CHP’de tüm bu nedenlerle değişim talepleri karşılık buldu ve parti içi gerginliklerin yerini gitgide sükunete bıraktığını görüyoruz.
İYİ Partide ise, maalesef Akşener’in tutarsız tavırlarının devam etmesi parti içinde tedirginliğe neden olurken, yine Akşener’in bu söylemlerinin iktidarla dirsek temasında olduğu yorumlarını da beraberinde getirmesi,
Partiye gönül vermiş insanları, ya savunma durumunda bırakıyor ya da,
“Acaba olabilir mi” kaygısını yaşatıyor.
Geçtiğimiz günlerde konuştuğum parti yönetiminden bir isim; “İktidarla birleşme veya işbirliği durumu olması halinde toplu olarak istifa ederiz”diyordu.
Mesele şu ki; Akşener, anlamsız şekilde sıcak tutmak adına altılı masa ile ilgili hatıralarını anlatmaktan vaz geçmezse,
Bırakın ittifak partilerini, en başta kendi partilileri ona “Ağır ağır” veda edecek veya onlarda değişim taleplerini “Ağır Ağır” dile getirmeye başlayacaklar.
Ve belki de ittifaka yanaşmayıp ha bire “Boyumuzu kilomuzu görelim” diyerek partililerini bunaltırken, birilerinin metre elinde boyunu ölçtüğüne şahit olacak.
Kim bilir?
Yorumlar
Kalan Karakter: