Tüm uyarılara rağmen kulak ardı edilen deprem gerçeğiyle çok kötü bir şekilde yüzleştik!
Ağladık, üzüldük ne yapabiliriz diye ülke genelinde tek yürek olduk!
Tabii biz tek yürek olurken, bu felaket binlerce yüreği de birebir yakmıştı!
Kanayan bu yaraları sarmak kolay değil!
Hele ki bir günde eşini, dostunu, evini, işini;
Kısaca varı yoğu ne varsa kaybeden kişiler için...
Ve cümleten bu acılara şahit olmak zorunda kaldık!
Hal böyleyken uyarılar daha bir hız kazandı!
İşin uzmanları neredeyse artık seslerini duyurmak için haykırıyor!
Kahramanmaraş depremi gibi risk taşıyan bölgeleri isim isim veriyorlar.
Yetmiyor!
Yapılması gerekenleri, acil eylem planlarını anlatıyorlar!
Fakat bir kısım insanın rahatlığı artık fazlasıyla sinirleri germeye başladı!
Ve maalesef o bir kısım insanın bir de yetkili kişiler olması iyiden iyiye insanları;
“ Hayatımız sizin iki dudağınız arasında sıkışıp kaldı. Ne zaman hareket geçeceksiniz!” sorgulamalarına sebep olmaya başladı!
...
Malum, olası Marmara depreminde Bursa’nın da çok riskli olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bu, Kahramanmaraş depremi öncesi de gündeme gelen bir konuydu.
Ama pek tabii ki yaşanan felaket sonrası doğal olarak insanların tedirginliği de daha çok arttı.
...
Bursa’nın Sıcaksu olarak bilinen altı fokur fokur, üstelik 80 derecede kaynayan termal su kaynağının üstüne, konut ve işyeri inşaat projesinin yapımını, hepimiz şaşkınlıkla izliyoruz.
Evet maalesef sadece izleyebiliyoruz!
Söyleyince kulağa ne tuhaf geliyor değil mi?
Biz günlerdir Bursa’daki zemin sıvılaşmasının olası deprem için riskini konuşurken;
Ne gibi tedbirler alınabilirin telaşına düşmüşken;
Altı suyla kaynayan bir bölgede; göz göre göre, tüm itirazlara karşı yine de böyle bir inşaatın tam gaz devam etmesi akıl alır gibi değil!
Ve bu yönüyle baktığımızda;
Umudumuz iyice tükeniyor!
Bu kadar bildik bir termal alanında, inşaat yapımına bile kimse engel olamadıysa;
Koskoca Bursa’nın zemininde ki sıvılaşmasıyla uğraşırlar mı acaba, buraya izin veren sorumlular!
Çok zor gibi!
Bugün tüm bu vurdumduymazlığı protesto etmek için İYİ Parti Bursea İl Başkanlığı, Sıcaksu bölgesinde bir basın açıklaması yaptı.
Öncelikle; yaşanılan deprem felaketinden ve beklenilen Marmara depreminde,
“Maraş depremi 160 bin km2’lik alanı kapsadı. Burada km2 başına 25 yapı düşüyor ve ortalama 125 kişi yaşıyor.
Kuzey Marmara’da ise her an beklendiği söylenen depremin, 5 bin km2’lik alanı kapsayacağı tahmin ediliyor. Burada ise km2’ye 340 Yapı düşüyor ve tam 3 bin kişi yaşıyor" dedi.
Evet, bu gerçekten korkutucu bir tespit!
Fakat daha ürperten tarafı ise doğru olmasıydı.
Ve belediyeler bu anlamda; zemin araştırması, yapı denetimleri adam akıllı yapılmadan, öyle her önüne gelene ruhsat vermeyi artık bırakmalıydı!
Hatta Sıcaksu bölgesi gibi tehlikesi ispatlı bölgelerdeki inşaatları vakit kaybetmeden yapımını durdurmaları acilen gerekmez miydi?
Hasanoğlu, ayrıca belediyelere çağrı yaparak;
Depremden önce alınması gereken tedbirlerde ellerinden gelen yardımı yapacaklarını belirtirken;
Hazırladıkları deprem öncesi ve sonrası alınması gereken önlem, tedbir ve planlamaları da maddeler halinde açıkladı.
...
İYİ Parti bugün çok önemli bir konu için günler sonra sahaya indi.
Ve öyle sanıyoruz ki devamında diğer siyasi partiler de, önümüzde ki günlerde bu konuyla ilgili meydanlarda olacaktır.
Ve umuyoruz ki; asıl sorumluluk alması gereken belediyelerin de;
Eylem planları ve acilen yapmaları gerekenler hakkında en yakın zamanda açıklamalarını duyarız.
Daha önemlisi bu konuda icraatlerine şahit oluruz...
Ve yine umuyoruz ki; geç kalmasınlar!
Ve yine umuyoruz ki; İYİ Partililerin deprem sloganı gibi olmasın!
“Ranta saldıran, enkaz kaldırır!”
Bu kez olmasın!
Yorumlar
Kalan Karakter: