İYİ Parti Bursa teşkilatında, aylar süren kongre telaşı bugün itibariyle nihayete eriyor…
Bilindiği üzere özellikle bazı ilçe kongreleri oldukça sancılı geçmişti.
Ankara’ dan bazı isimlerin müdahalesi İl ve İlçe teşkilatlarını neredeyse ikiye bölmüştü.
Hatta öyle olmuştu ki, ilçe kongre açılış konuşmalarında rakip değil, taraf olduğunu belli eden söylemlerden bile kaçınılmamıştı onca basın mensubunun gözleri önünde!
Ve bunu yapanlar yıllanmış siyasetçiler dediğimiz isimlerdi yazık ki…
Sonraki İl Başkanlığı adaylık sürecinde de, her ne kadar ilçelerdeki gibi ayyuka çıkarmamaya çalışılsa da, aba altından bu taraftarlık sürdü.
Dr. Mehmet Hasanoğlu’nun büyük bir kalabalıkla yaptığı muhteşem adaylık açıklamasından sonra, Ankara’daki bilinen isimlerde yine bir hareketlilik oldu.
Bazı önemli isimleri Hasanoğlu’nun karşısına aday olarak çıkarmak için teklifler götürüldü. Fakat teklif götürülen üç isim de reddetti.
Bu arada şunu da belirteyim, geçen hafta bu konuyla ilgili yazdığım kulis bilgilerinde ismi geçenlerin teyit edildiğini de söylemeliyim.
…
Önceki gün Nöbetçi Gazeteyi kongreye davet etmek için ziyarete gelen Mehmet Hasanoğlu’yla, dolu dolu sohbet etme fırsatımız da oldu.
Öncelikle, her ne kadar kongreye girecek 3 aday olsa da, (bu yazıyı yazarken Erdinç Ceyhan’ın adaylıktan çekildiğini belirtelim) en güçlü isim olarak görülen aday Dr. Mehmet Hasanoğlu olduğu malum!
Aldığımız kulis bilgilerine göre 661 delegeden 450’nin üzerinde oy alacağına da kesin gözüyle bakılıyormuş.
Bu konuda Hasanoğlu temkinliydi. Hasanoğlu:
Siyasetin son dakikaya kadar neler getireceğinin belli olmayacağını, paravanın arkasına geçildiğinde sandığa yansımasının da farklı çıkabileceğini, her şeyin sandıklar açıldığında belli olacağını dile getirdi.
Ayrıca adaylığıyla ilgili de, partililerle istişare ederek karar verdiğini, siyasetin bir ekip işi ve en önemli şeyin liyakat olduğunu, delege seçimlerinde bile buna dikkat edilmesini öncelikle rica ettiğini söyledi.
Ayrıca Hasanoğlu sözlerinde, hiçbir partilisi hakkında olumsuz konuşmazken, kongredeki iki rakibi içinde gayet olumlu şeyler söyledi.
Bu arada dağ köyleri dediğimiz Büyükorhan, Keles ve Orhaneli’nde bazı delegelerin adaylığını istemediğini, Ankara’dan başka bir isim bekledikleri duyumlarımıza karşın, Hasanoğlu bu bölgelerle ilgili hiçbir sorunlarının olmadığını, yaptıkları ziyaretlerin de çok güzel geçtiğini samimiyetle dile getirdi.
Bunlar güzel söylemlerdi.
Bu sözlerden, İYİ Parti de suların en azından “şimdilik” durulduğu belliydi.
Hasanoğlu:
“İYİ Parti olarak demokrasiyi tahsis etmek için yola çıktık ve bunu önce kendi içimizde tahsis etmemiz gerekir. Yine siyasette tek kale maç devrini Bursa’da bitireceğiz demiştik ve bitirdik de! 14 Mayıs’ta o maçı zaferle sonuçlandıracağız” şeklinde ifadelere yer verdi.
Açık konuşmak gerekirse; geçen haftalarda konuştuğum bir partili de, Hasanoğlu’nun liyakata çok önem verdiğinden, delegelerle ilgili listelere bile müdahale etmediğinden bahsetmişti.
Umuyoruz, hep bu şekilde de devam eder…
Mehmet Hasanoğlu’nu bulmuşken, milletvekili aday listesinde Akşener’in kontenjan adaylarının İsmail Tatlıoğlu, Hasan Toktaş ve Sami Bilge olabileceği ile ilgili kulis bilgilerini sordum.
Hasanoğlu şu şekilde yanıtladı:
“Kontenjan olma ihtimali yüksek. Ama isimler hakkında bilgim yok! Şahsi fikrim, her iki bölgeden de birer kontenjan olması mantıklı. Tabii yine Genel Başkanın tasarrufuna bağlı.”
Ön seçimle ilgili sorumuza ise;
“Yüzde 99 olacak gibi. Türkoğlu’nun ön seçimde iyi bir oy alacağından kuşkumuz yok! Bizler de bunun için elimizden geleni yapacağız. Çünkü verdiği emekle bunu hak ediyor. Teşkilat olarak arkasında durmazsak yazık olur” dedi.
Fakat söylediği en iddialı ve belki de herkesin duymak istediği sözler ise şu şekildeydi:
“Adam kayırmayla, rantla, haksız yere birilerine imkan sağlayan ve herkese eşit olmamakla ün salmış bir iktidar var! Eğer biz de öyle olacaksak, iktidar bize nasip olmasın” dedi.
Aslında söyledikleri normal şartlarda olması gereken durumlar değil miydi?
Bunların vaatler listesinde olması veya benim iddialı demem bile düşünülünce, ne kadar da tuhaf!
Ve biz ne ara toplum olarak bu hale geldiysek artık; liyakat, eşitlik ve hukuka güvenmenin seçim vaatlerinin başına getirir olduk!
Vatandaş olarak da bunlar öncelikli kriterimiz oldu!
Bu arada Hasanoğlu’nu şimdiden tebrik etmeliyiz sanırım!
Tabi kendisinin de dediği gibi,
“Paravanın arkasında ne olur, yine de belli olmaz!
Yorumlar 1
Kalan Karakter: