Keles; Uludağ’ın güney yamaçlarında kurulmuş,
Nüfusu ise en son yapılan sayıma göre 11 bin 499 olan ve Bursa’nın dağ yöresi dediğimiz küçük ilçelerinden biridir.
Tarihi, milattan önceye dayanan Keles; Osmanlı’nın hakimiyetine girene kadar Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, Romalılar ve Bizanslılar gibi nice medeniyetleri ağırlamış bu topraklarda...
Geçimleri aslında tarıma, hayvancılığa ve orman ürünlerine dayansa da; son yıllarda hayvancılık ilçede azalırken, genç nüfusun da birçok bölgede olduğu gibi şehirlere kayması nedeniyle tarımda da canlılık olduğu söylenemez.
Tabii bunda bölgenin coğrafi durumu ve iklim kaynaklı yan etkenlerin de olduğunu söylemek gerek.
Mesela; engebeli, dağlık ve ancak 6’da 1’i sulanabilir arazi niteliğinde olan Keles’te, kalan o altıda birlik kısmına da ancak meyve ağaçları veya birkaç çeşit sebze ekilmekte...
Peki zaten az bir nüfusa sahipken, bu sorunlara çözüm getirilemez mi?
Veya hiç mi çözüm aranmamış?
Kaldı ki bulunduğu konum nedeniyle büyük bir ormanlık alan, tertemiz havası ve aslında mis gibi su kaynaklarına baktığımızda potansiyeli olan bir ilçemizken...
Evet, tam da bu noktada neyse ki güzel gelişmelerin olduğunu görmek yüzümüzü güldürdü.
...
Dün Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin’in önümüzdeki yerel seçimler öncesinde,
Bu aralar aynı amaçla sunumlar düzenleyen diğer belediyeler gibi,
Göreve geldiği 2019 yılından beri yaptığı çalışmaları, basına birebir sunmasına yönelik düzenlediği program için davet aldık.
Eh, muhtemelen de diğerlerine benzer ve hatta dağ yöresinin bu küçük ilçesinden beklentiyi çok daha altlarda tutarak icabet ettik.
Hem olur ya tahminlerimizde yanılmazsak, soluduğumuz temiz hava ciğerlerimize kâr kalırdı.
...
ŞAŞIRMAK DA GÜZELDİR BAZEN!
Öncelikle şunu söyleyeyim; siyasilerin kimi zaman yaptığı abartılı misafirperverlikleri can sıkıcı olabilir bir gazeteci için.
Tamam, kültürümüzün önemli bir değeridir misafiri hoş tutmak ama fazlası da yük olur veya hissettirir.
Hele ki, bir gazeteciyseniz...
Ve bu anlamda Mehmet Keskin’in abartısız, ama samimi olduğuna inandığım ev sahipliği oldukça kararında, memnun eden ve olması gerektiği gibiydi.
Yine sorduğumuz soruları detaylarıyla yanıtlaması ve bazı eleştirel yorumlarımızı sükunetle dinleyip, haklı olduğumuz durumlarda gereksiz savunmaya girmemesi ve olabilirliğini ifade etmesiyle iyi bir izlenim bıraktığını söyleyebilirim öncelikle.
Kaldı ki, potansiyeli oldukça yüksek bir bölgede belediye başkanlığı yapıp icraatları laf kalabalığı veya tekrardan öteye gitmeyen idarecilerle kıyasladığımızda, Keles Belediye Başkanı bence tebriği hak ediyordu...
Neden mi?
Yukarıda bahsettiğim mevzulara binaen Keskin, tarım için geniş alanları olmaması nedeniyle bu alanda geri kalan ilçesini ekonomik anlamda güçlendirmek için çareler aramakla başlamış işe.
Ve bölgenin tarıma müsait olmasa da kırsal turizm anlamında potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüp, bu alanı güçlendirme çalışmalarına koyulmuş.
Mesela; Kocayayla’nın alt yapısını tamamlayıp ata sporları şenlikleri düzenleyerek, ilçenin kuruluşundan beri gerçekleşen geleneksel şölenlerle entegre etmiş. Bu sayede binlerce kişiyi ilçede ağırlayarak yöre insanına yılın belli zamanlarında hem bir gelir kapısı aralanmış hem de ilçenin tanınırlığını arttırmış.
Sonrasında yine bu bölgede Recep Altepe zamanında başlayan ama yarıda bırakılan onlarca Bungalov evi Büyükşehir’in desteğini de alarak tamamlamış ve işletmeye açılmasını sağlamış. Bizzat gördüğümüz bu evlerin gerek iç tasarımı gerek konumu düşünüldüğünde; kiralama ücretlerinin de oldukça uygun olduğunu söyleyebilirim.
Ve öylesine talep görmüş ki; konaklamak isteyen insanlar, günler öncesinden rezervasyon yaptırmak zorunda kalıyormuş.
Ayrıca atv, bisiklet, at biniciliği, trekking, kaya tırmanışı, okçuluk faaliyetleri yanında şimdilerde de Keles sınırlarındaki Karasu bölgesinde 11 kilometrelik alanda rafting sporu yapmak isteyenler için yine Büyükşehir Belediyesine bir proje sunulmuş ve yakın zamanda da projeye uygun hale getirilecek.
Bir diğer adımları ve bence oldukça mühim çalışmaları ise, bölgedeki kadınlara maddi destek sağlamak,
İlçeye has ürünlerin işlenmesi, bir pazar oluşturması anlamında; kadın kooperatifleri kurularak bu amacın gerçekleştirilmesi sağlanırken, kadınların hane bütçesine katkıda bulunarak, güzel vakit geçirmelerine de vesile olunmuş.
Bununla birlikte gençlere ve çocuklara özel yapılan gençlik merkezi, kütüphane, konferans salonu, yüzme havuzu, kapalı spor salonu gibi çalışmaları da, şehrin imkanlarından mahrum bu yaş grubu için güzel düşünülmüş ve başarılmış projelerindendi.
Yine yenilenen hizmet binaları, yol çalışmaları, sulama göletleri, evsel atık ve su arıtma tesisleri, tarımı geliştirme adına gerek büyük seralar kurarak canlı çiçek yetiştirmede neredeyse Bursa’nın ihtiyacını karşılayacak noktaya gelmesi, gerek bölgeye özgü kiraz ve çileği ihracata dahil etmeleri,
Dışarıdan gelen tarım işçilerinin barınma ve sağlıklı şartlarda yaşama adına inşa ettikleri lojman vesaire gibi birçok hizmetine şahit olmak güzeldi.
Açıkça söylemek gerekirse gördüklerim beklentimin çok üstündeydi.
Yani Keles Belediye Başkanı boş durmamış, çalışmıştı...
...
Şimdi yazımı okuyan okuyucularım şunu düşünebilir; “İyi de sonuçta iktidar gücü arkasında bir belediye, olsun o kadar veya zaten belediyenin görevleri değil mi tüm bunlar” diye...
Evet, ben de aynı fikirdeyim. Tüm bu hizmetler bir belediyenin yapmak zorunda olduğu asli görevleri...
Amma velakin tüm bu şartlara sahip fakat kendi menfaatlerinden artarsa belediye hizmetleriyle bir zahmet ilgilenen,
Ve milyonlarca bütçeye göre oldukça minik kalan ama bir o kadar şaşalı şekilde reklamını yapan belediyeleri gördükçe,
Hatta o kadar uzağa gitmeden akranı, komşu ilçe Orhaneli’nin daha fazla bütçeye sahip olmasına rağmen yıllardır rafting dışında başka bir “maharetinin” olmadığını düşündükçe!
Keles Belediyesi’ni, çabalarını ve çalışmalarını küçümsememek gerekir.
Ve şunu da ifade edeyim; Ziyaretimiz sırasında Keles’te yaşayan 30’lu yaşlarında bir kadınla sohbetimiz sırasında; “Yıllarca Bursa’da yaşadım ve geçen yıl ailemle beraber tekrar doğduğum Keles’te hayatıma devam etmeye karar verdim. Çocuklarım da çok mutlu, bizler de. Çünkü Keles’in yaşam kalitesi gittikçe güzelleşiyor” diyordu.
Kim bilir Keles güzelleştikçe, eksikler tamamlandıkça ve imkanlar arttıkça gidenler de geri dönecek zamanla...
Ve kim olursa olsun, hangi siyasi fikre, dünya görüşüne sahip olursa olsun,
Yanlışları eleştirdiğimiz kadar güzellikleri de yayma ve emsal olma adına hakkıyla yazacağız, yazmalıyız da...
Kaldı ki, bu da bizim mesleki sorumluluk ve zorunluluğumuz...
Yorumlar
Kalan Karakter: