Bursa Yıldırım bölgesinde belediyenin kentsel dönüşüm atağı haberi bir çoğumuzu mutlu etmişti.
Çünkü aslında doğal güzellikleriyle Bursa’nın cennet köşelerinden biri olması gereken bu bölge,
Fazlasıyla göç alması ve buna bağlı olarak plansız kentleşme sebebiyle yaşanılması zor bir yer görünümde...
Haliyle kentsel dönüşümde bu bölgenin öncelikli olması şart.
Üstelik siyasi anlamda düşünüldüğünde de Bursa’nın oy potansiyeli anlamında en yoğun nüfusa sahip, üstelik yerel seçimlere ne kaldı ki!
Neyse her ne nedenle olursa olsun, şehrin güzelleşmesi adına yapılacak atılımlar her zaman desteklenmeli!
Fakat daha öncesinde de haberdar olduğumuz, fakat seçim gündemi sebebiyle askıya alınan bir haber sebebiyle dün tekrar bana ulaştıklar ve anlatılanlar önemli olduğu için bugün yazma gereği duydum.
Konuştuğum Değirmenönü ve Karapınar Mahallesi Kentsel dönüşüm Dernek Başkanı Harun Alma’nın anlattıklarına göre;
Yıldırım’da başlayan Kentsel Dönüşüm kapsamına Değirmenönü ve Karapınar mahallesi de girmiş.
Bu aslında oldukça güzel bir haber ama bu bölge halkı bu dönüşümde, bu kadar mağdur olacaklarını hiç tahmin etmemiş.
Çünkü 30-40 yıldır burada kalan bölge halkı, tam bir yerleşik düzende evleri, bahçelerini yapmış yaşıyorlar.
Üstelik Kentsel Dönüşüme de karşı değiller.
Fakat yılların emeği karşılığında biçilen değerlere baktıklarında, bu insan olarak bize biçtikleri değer mi diyorlar!
Ve şöyle yakınıyorlar;
“Yıllar önce buraya geldiğimizde paramızı verdik, karşılığında satış sözleşmeleriyle araziler aldık.
Sağolsun devletimiz yerleşim planını yaptı, yolumuzu açtı, okulumuzu, sağlık ocağımızı yaptı.
Tabii ki bizde vatandaş olarak, emlak vergimizi, AFAD vergimizi ödeyip, daha ne gerekiyorsa aksatmadan görevimizi yerine getirdik.
Bizde isterdik tapularımız verilsin, kafamız da bir şüphe kalmadan oturalım. Ama maalesef gelen hiçbir belediye bu konuya eğilmedi.
Devamında uygulanacağı söylenen kentsel dönüşüm görüşmelerinde öyle bir planlamaya ve mülklerimiz karşılığında verilen bedellere şahit olduk ki, kabul edilemez tekliflerdi...
Düşünün 10 daire eviniz var. Verilen bedel ise; sadece 1 daire ev! Veya Milli Emlak’a bağlı birçok boş arsa varken, yeni çizdikleri projeyle sağlık ocağı, okul ve park gibi yerlerin yeri değiştiriliyor.
Fakat nedense bu değişim vatandaşın arazileri üzerine oturtulmuş.
Yine verilen bazı tekliflerde evler molozlarının üzerinden bedel hesaplaması yapılırken, arsalar için bizimle müteahhitleri karşı karşıya getiriyorlar. Ve vatandaş kaldığı eviyle ilgili ne yapacağıyla ilgili konuşmak isterken, onlar vatandaşın arsasına odaklanmış, bedavaya almak için her türlü usulsüzlüğü yapıyorlar.
Biz doğal olarak bu teklifleri kabul etmedik. Ama sonrasında boşaltmak için tebligatlar muhtara gitmiş. Askıda kalmış, fakat muhtar Mehmet Çakır hiç birimizi maalesef bilgilendirmedi. Ki muhtarın sağlık ocağı için önerdiği yere baktığımızda, kendi arsasının değerlendirmeye yönelik olduğu ortada. Yani tebligatların verilmemesinde de o yüzden bir art niyet olduğunu düşünüyoruz. Bizler de haberdar olmayınca, itiraz hakkımızı kaybettik.
Ve çalışmalar bizim kararımız önemsenmeden başlanmaya kalkıldı. Hatta evlerin önüne iş makineleri bile getirildi.
Durum bu şekilde ilerleyince, Yıldırım Belediye Başkanıyla görüştük. Fakat Oktay Bey bu planlamaları Büyükşehir Belediyesinin yaptığını söyledi. Halbu ki öyle olmadığını biliyoruz. 20 kişilik ekiple Ankara’ya gittik. AK Parti milletvekilleri Müfit Aydın ve Ahmet Kılıç ile görüştük.
Vatandaştan alınıp müteahhide veriliyor. Burada büyük bir rant dönüyor deyince; Müfit Aydın pek bizi dinlemese de Ahmet Kılıç sağolsun, oldukça ilgilendi ve inceleyip döneceğini söyledi.
Ayrıca şunu da belirtelim, konuyla ilgili 19 açılmış davamız var. Fakat raporu hazırlayan bilirkişi maalesef belediyeden gönderilen biriydi ve gerekçe vesaire hiçbir ayrıntı belirtmeden sadece plan uygundur, doğru yapılmıştır diyerek geçiştirmiş. Biz şu an kabul edilirse dışarıdan tarafsız bir bilirkişi istedik. Mahkemenin kararını bekliyoruz.”
Belki birileri şunu diyecektir.
“Eh kardeşim siz de yıllarca kaçak binalar yapıp oturmasaydınız”
Buna yanıtları ise;
“ Biz para vererek aldık. Üstelik şu an kaçak olduğunu iddia ederek kamuoyu oluşturan yetkililere şunu söylemek istiyoruz. Kaçak binalara elektrik, su, alt yapı bağlayan sizler değil miydiniz? Karşılığında hizmet bedelini düzenli olarak ödeyen ve oturduğumuz hanelerin emlak bedeline kadar ne gerekiyorsa bizler ödemedik mi? O zaman burada bu hizmetleri yapıp tapumuzu vermeyen sizler mi, yoksa şu an yuvalarımız için mücadele eden bizler mi suçluyuz!”
Kentsel dönüşüm şehrin güzelleşmesi ve yaşam kalitesi için oldukça mühim!
Ama kaş yaparken, birilerinin gözünü , birilerinin menfaati için çıkarmamaya dikkat etmek de bir o kadar mühim sayılmaz mı?
Üstelik bir şeyler yaparken, gönülleri kırmak ve yerel seçimlere çok da uzun süre kalmamışken...
Değil mi ama!
Bizden söylemesi...
Yorumlar
Kalan Karakter: