Kasap Havasını bilmeyenimiz yoktur.
Özellikle geleneksel düğünlerimizde, dans, çiftetelli, farklı yörelerin farklı halk oyunlarıyla terledikten sonra en sofistike düğünlerin bile noktayı onunla koyduğu ortak bir oyunumuzdur. Kadını erkeği, genci yetişkini bu halayla düğün ritüelini tamamlar.
Fakat burada bahsedeceğim mevzuda durum biraz farklı!
Bir muhtarımızdan söz edeceğim ki, akıllara zarar.
Düğünlerin bundan sonra nasıl yapılacağına karar verici merci olarak kendini gören, bir kasap edasıyla şu bölümü kes çıkar ve hatta halayda sen ol, sen çık diyen bir muhtar...
Meseleyi kısaca özetlersek;
Bursa’ya bağlı Büyükorhan/ Karaağız köyünün muhtarı Arif Yılmaz ve köyün yardımlaşma derneği başkanı Hayri Sönmez düşünmüşler taşınmışlar ve şöyle bir karar almışlar. Hatta almakla da kalmamış, bunu bir de karar defterine geçmişler:
“Düğünlerimizde, kınalarımızda, sünnet cemiyetlerinde, asker eğlencelerinde kadın erkek karışık oynanması dinimiz açısından ve köy halkımızdan gelen şikayetler üzerine uygun olmadığı görüşüne varılmıştır. Kadınlarımızın cumartesi günü düğün sahibinin belirlediği bir saatte kadınlara özel eğlence düzenlemesi uygun görülmüştür.
Bu alınan kararlara uyulması önemle rica olunur. Bu alınan kararlar 01/01/2024 tarihinden itibaren geçerlidir” diye yazılmış itinayla...
Ama hakkını yemeyelim, özellikle cumartesi diye belirttiği genelde kadınlara özel olan kına gecesinde yine kadınlara eğlenme izni vermesi ise, takdiri hakediyor!
Gerçekten anlamak mümkün değil!
Tahminim; belli ki muhtarın bu köyde yapacak pek bir işi yok!
E, o da herhalde böyle bir karar alalım en afilisinden, defter boş kalmasın diye mi düşündü bilemiyorum.
Veya reklamın iyisi kötüsü yoktur diye mi düşündü acaba dedim ilk duyunca, lakin biraz köyün demografik ve coğrafi konumunu inceleyince o ihtimal de boşa düştü.
Geriye kalan, köylerdeki insanların tek eğlencesi olan düğün, sünnet, asker uğurlaması gibi günleri, dolayısıyla ahaliyi kontrol altına almak.
İyi de bu nasıl bir yetki makam sarhoşluğudur.
Ki resmi evrak olarak işleyebilecek kadar ve AYM’ne aykırı düşecek kadar...
Öncelikle şunu belirtmek gerek:
Muhafazakar kesimde yıllardır böyle uygulamalar var ve bu tamamen tertipleyenlerin tercihleriyle alakalı...
Zaten insanların böyle özel günlerini, kendi misafirleriyle beraber özel alanlarında nasıl yapacaklarına müdahale etmek kimsenin haddi de olamaz.
Ama pek tabii ki bu hoşgörü tek bir kesime değil, farklı dünya görüşüne veya geleneklere sahip kişilere de olması gerekir.
Yüzlerce yıllık tarihe sahip, hatta kökleri oğuz türklerine kadar uzanan bu köye durup dururken böyle kararlar sunulması, daha doğrusu dayatılması ve muhtarın yetkisini aşması doğru mu?
Kaldı ki, tarihi keşke biraz araştırmış olsaydı muhtar bey;
Türk boylarının tarihine baktığımızda; kadın erkek arasında asla ayrımcılık yapılmadığını, ötekileştirme olmadığını, yeri geldiğinde “Han”ın yerine bile vekillik yaptığını, han’ın o yüzden eşine “hanım” dediği ve dilimize böylelikle yerleştiğini, yeri geldiğinde yaşanan büyük kavgalarda yaşını almış kadınların başındaki yazmayı yere attığında taraflara kavgayı bıraktıracak saygınlıkta olduğunu, at kullandıklarını, erkeklerle aynı saflarda ok attıklarını, yine kadını kutsal bir varlık olarak gördükleri, bereket timsali olarak önünde eğildikleri ve bunların yüzlerce yıl önce aynı topraklarda gerçekleştiğini keşke bir öğrenseymiş...
Belki yüzlerce yıl sonra sözde medeniyetin çok daha ilerilerde olduğu günümüzde, sıradan bir düğün dernek eğlencesinde beraber halay çekmeyi yasaklamanın anlamsızlığını fark ederdi.
Ve hatta ne oldu bize!
Kadınlara bu kadar değer verirken;
Neden artık çoğunlukla şiddet, taciz haberleriyle anar olduk,
Neden bir zamanlar devleti yönetecek kadar güvenirken,
Şimdilerde en muhafazakarından, milliyetçisinden tutun da, "en sosyal demokrat benim" diyen siyasi partilerde bile kıyıda köşede 3-5 kişilik bir alana sıkıştırılıyorlar,
Ne zaman kadınları idrakı, aklı kıt varlıklar olarak görüp, nasıl davranmaları, nasıl gülmeleri, nasıl oynamaları, nasıl giyinmeleri gerektiğine biz karar verir olduk.
Ve hangi ara sadece cinsel obje olarak toplumdan tecrit etme gayretine girdik veya neden giriyorum diye keşke bir düşünseymiş çok yetkili ve karar verici muhtarımız...
Biz birkaç gündür bu haberin tuhaflığına akıl erdiremeyip yazıp çizerken;
Bugün muhtar Arif Yılmaz nihayet geri adım attı veya gerekçesine bakarsak atmak zorunda kaldı diyelim. Çünkü açıklaması:
“AYM’ ye uygun olmadığı için kararı kaldırdık. Ama biz köyde bir karar alırız. Uyan uyar, uymayan da uymaz” şeklindeydi.
Merak ettim şimdi, sınırsız yetkisi olduğunu sanan muhtarımız!
Bir muhtar olarak kararın AYM’ye aykırı olduğunu, kararınıza tepki veren CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk’ün Anayasa ve kanun ihlali yaptığınız ve hemen geri çekmeniz uyarısıyla mı öğrendiniz?
Ki o zamana kadar bilmiyorduysanız bu sizin için büyük eksiklik!
Yoksa bildiğiniz halde oralı mı olmadınız?
Son söz: Bu konuya böyle detaylı yer vermemin en önemli sebebi önemsiz deyip yanlışları görmezden gelmemek! Çünkü yanlışlar da, doğrular da bayırdan aşağı sürüklenen kartopu gibidir. Yol aldıkça hızlanan, hızlandıkça çığlaşan...
Yorumlar
Kalan Karakter: