Nasıl ilginç durumlar yaşıyoruz!
Her seferinde bu kez şaşırmayalım desek de;
Olmuyor, olamıyor maalesef...
Bildiğimiz üzere, gökkuşağının oluşumu meteorolojik bir olaydır. Yağmur yağdıktan sonra zaman zaman görürüz.
7 renkten oluşur ve oldukça hoş bir görüntü verir.
Birçok hikaye kitabında resmedilir.
Çocuklar da çizdikleri resimlerin mutlaka bir yerine kondururlar gökkuşağını...
Ama bu resimlerin, onların cinsel tercihlerini etkilediğini hiç görmedim.
En azından çevremde hiç rastlamadım...
Ama işte ne olduysa oldu!
Her şey LGBT’ lilerin bu renkleri sahiplenmesinden sonra oldu.
O günden beri bu renkler yasaklı olarak görülmeye başladı.
Bu renklerde bir şeyler çiziyorsanız, bu renklerde kıyafet giyiyorsanız, üstüne gökkuşağını andıran figürlerin önünde bir de fotoğraf çektirmişseniz eğer bittiğinin resmidir.
Öyle bir toplumsal baskıya maruz kalırsınız ki;
Evlensen, çoluk çocuğa karışsan bile, 7 nesil 7 renkle habire yargılanma kıvamına gelebilirsin...
...
Geçen hafta çocuklar karnelerini alıp tatile girdi malumunuz.
Fakat cuma gününden sonra İstanbul'da bir okuldaki öğretmenin gökkuşağı bayrağı önünde çocuklara karne verdiği haberleri şoke etti.
Bu tabii ki doğru değildi!
Nasıl ki herhangi bir ideolojiyi, siyasi figürün çocuklara empoze edilmesini doğru bulmuyorsak, bu tür tercihlerinde çocuklara 24. kare olarak dahi aktarımı haliyle kabul edilir bir durum olmazdı.
Ama sonrasında biraz araştırdığımızda, olayın farklı algılatılmaya çalışıldığını gördük.
Kaldı ki; konu ile ilgili o günün birebir şahitleriyle konuşan gazeteci Ayşe Arman’ın paylaşımında gördük ki,
Meselenin aslında eski siyasilerden Melih Gökçek’in sosyal paylaşımıyla farklı bir boyut kazandığı ve konuyla ilgisi olmayan 20 yıllık bir öğretmenin meslek hayatına mal olmasıyla neticelenmiş.
Olayı kısaca özetlersek;
Emirgan'da bir ilköğretim okulunda veliler karne alırken çocuklarının fotoğraflarını çekmek için sabırsızlanırken, kara tahtanın önünde çekmeyelim, biraz süsleyelim diyorlar.
Malum devlet okulu burası ve o gün için özel tasarımlar söz konusu değil!
Nasıl yapalım diye düşünürken;
Ki velilerin bu planından öğretmenin haberi bile yokmuş üstelik...
Sonra belli ki en ucuz ve en kolay şekilde krapon kağıtlarıyla bir şeyler yapıyorlar.
Çocuklar 2. sınıf öğrencisi olunca, onların zevkine uygun rengarenk aldıkları kağıtlarla kara tahtayı bir güzel kapatıp, üstünü de balonlarla gökkuşağı şeklini verip, önünde fotoğraflarını çektirmeye başlıyorlar.
Devamında ise; çocuklarının bu gurur tablosunu bir çok veli gibi sosyal medyada paylaşıyorlar.
Ve o noktadan sonra mevzu içinden çıkılmaz bir hale geliyor.
Sebebine gelince; velilerden birinin çocuğuyla olan paylaşımı Melih Gökçek görmesi.
“Fırsat kapıma geldi” deyip, anında twetter hesabından yaygarayı veriyor Gökçek:
“Bu kadın öğretmense derhal açığa alınmalı. Çocuklarımızı eşcinselliğe itenler çocuklarımızın katilleridir” diye anlamadan dinlemeden yazıyor!
Ah ah Melih Bey, bu duyarlılığınızı keşke çocukların mağdur olduğu yüzlerce olaydan birinde gösterseydiniz keşke. Boşu boşuna olmadık olaylardan hisse çıkarma derdinde olmazdınız belki!
Ve böylelikle 20 yıllık saygınlığıyla ve velilerin söylediğine göre toplumsal değerlere verdiği önemle bilinen Emine hanım sosyal linçe uğruyor neredeyse.
Sonuçta olay öyle bir hale geliyor ki, ertesi gün Emine hanım ve okul müdüresi açığa alınıyor.
Yani atılan çamur iz falan değil koskoca 20 yıllık meslek hayatını balçığa gömüyor.
Veliler ise oldukça tepkili! Onlar da sosyal medya hesaplarından #emineöğretmeniçinADALET diye kampanya başlatmışlar. Ayrıca şöyle diyorlar:
“Öğretmenimiz kendini öğrencilerine vakfetmiş ve her zaman ahlaki duruşunu sergilemiş ve herkes tarafından sevilen saygı duyulan muhterem bir şahsiyettir. Üstelik gökkuşağı teması kullanmak velilerin tercihiydi.”
Tabii ki çocukların psikolojisi düşünülmeli ve onların kişiliğini, psikolojisini etkileyecek, kafa karışıklığı yaratacak her türlü girişime karşıyız. O yüzden her seferinde çocuklarımızı emanet edeceğimiz kişilerin bu alanda bilimsel ve akademik eğitimi almış kişilerden seçilmesi mühim olduğunu savunuyoruz.
Fakat sineğin kanadından yağ çıkarmak, kazanacağı menfaatler uğruna insanları itibar kaybına uğratmak doğru mu?
Bu arada Melih Gökçek’in eminin bilinçli bir şekilde yaptığı bu çıkışın, tam da ÇEDES Projesi tartışmaları sırasında yapması ne kadar ilginç değil mi?
Hani okullarda imam, müezzin ve Kur’an kursu hocalarının değerler eğitimi vermesiyle ilgili imzalanan protokol!
Neyse hayırlısı diyelim! Ama kaş yapalım derken göz çıkartıp, vebal de almayalım.
Ve şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim; LGBT’ liğin renklerden bulaşacağını düşünenler;
Türkiye’de LGBT’yi kendine özel meşru hale getiren, birçok insana örnek olmayı başarmış ve sarayda ünlülere verilen iftar programlarında genelde şeref konuğu olarak ağırlanan, “musiki sanatçımız”ı Gökçek’in veya başkalarının eleştirdiğini duyanınız var mı?
Tabii ki yok. Çünkü o gökkuşağı figürünün önünde hiçbir zaman fotoğraf çektirmedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: