Geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi Yıldırım kongresiyle ilgili yazımı okuyanlar hatırlayabilir.
Parti içindeki, çoğumuzun bilmediği ama bol bol ahkam kestiği yönetim anlayışından bahsetmiştim.
Nasıl bir yönetim derseniz. Şöyle ki;
Partinin tüm kademelerinde, birçok partide istenen ama bir türlü yerine getirilemeyen bir demokrasi hakim diyebiliriz.
Öyle ki, parti teşkilat birimlerinde yapılacak herhangi bir isim değişikliğinde dahi yönetimdeki tüm üyelerin buna kadın ve gençlik kolları da dahil olmak üzere, bir bir fikri alınarak,
Kimi zaman oylama yapılarak karar veriliyor.
Bu durum haliyle teşkilat başkanlarının seçileceği kongrelerde daha da kapsamlı oluyor.
Bu kez yönetim dışında delege olsun olmasın tüm üyelerin tek tek tercihleri soruluyor. Ulaşamayacaklarına ise, büyük whatsapp gruplarıyla istişareler yapıyorlar.
Ve biat kültüründen kaynaklı deyip, bu yüzden genelde tek aday çıkardıkları söylentilerinin aslı;
Ortak kararda buluşmak adına sahne arkasında verilen çabada saklı...
Bu arada yazdığım bu tespitler birebir röportajlardan edindiklerim değil, parti içinden birbirlerinden habersiz söyleşi yaptığım insanlardan edindiğim ortak ve teyitli bilgiler olduğunu da söylemeliyim.
...
OSMANGAZİ’NİN TUTUMLU BÜTÇESİ!
Bugün Osmangazi’nin çiçeği burnunda ilçe başkanı Ali Öncel ve yönetim ekibinden Teşkilat Başkanı Şenol Göksal ve Tanıtım- Medya Başkanı Hikmet Dağgeçer gazetemizi ziyarete geldiler.
Ali Öncel’de tek aday olarak kongreye girmiş ve kongrede önceki başkan Kerim Bulut da Öncel için güzel mesajlar vererek, tebrik eden bir konuşma yapmıştı.
Konuğumuz Osmangazi ilçe başkanı olunca, konumuzda haliyle öncelikli olarak Osmangazi’ydi...
Osmangazi’den Sadri Topçu ve Kadir Aziz olmak üzere belediye başkanlığına adaylıklarını açıklayan iki adayları olsa da, 8-10 kişinin daha adaylık için başvuracağını belirten Öncel, aralık ayı sonunda tüm adaylarının netleşeceğini ifade ediyordu.
Osmangazi’nin, Bursa’da tüm partilerden adaylık için en çok talep alan ilçe olduğunu çoğumuz biliyoruz.
Bunun en büyük ilçe olması yanında, bütçesinin de oldukça tatmin edici olduğu da muhakkak!
Kaldı ki Öncel bütçeyle alakalı; Geçtiğimiz günlerde Osmangazi’nin olağanüstü bütçesine bakarken ve Dündar’ın bu bütçeden ciddi reklam giderleri hariç çok da harcama yapmadığını görünce oldukça şaşırdığını belirtip, "Sanırım ya hiç borçlanmamış ya da Osmangazi’ye fazla bir yatırım yapmadığı düşünülse de, dürüst olalım bazı yatırımlar yaptığını da biliyoruz. Lakin yine de bütçeye neredeyse dokunulmamış olması ilginç! ” derken,
“Meydan projesine baktığımızda da Dündar’ın belediyeciliğe ticari bir anlayışla yaklaştığını da görüyoruz” şeklindeki sözleriyle düşüncelerini ifade etti.
Öncel, ayrıca Osmangazi’nin kapladığı alan ve barındırdığı nüfus yoğunluğuna bakıldığında, 2-3 ilçeye bölünmesi gerekliliğinden bahsetti.
Ve Çarşamba’da yoğun olarak ikamet eden Suriyeli göçmenlerdeki hızlı nüfus artışının tehlikeli boyutlara gelmesinin gerek ekonomik gerek kültürel anlamda sakıncalarının olduğunu ve bu insanların koloni halinde alış-verişlerini dahi Türk esnaftan değil, kendi esnaflarından yaptıklarına dikkat çekerken,
Buna tepkisini, “Dünya’nın hiçbir yerinde göçmenlere mülk edinme, vatandaşlık, iş yeri açma gibi mühim mevzularda, gelecekte neler olabileceği düşünülmeden bu kadar öncelikli haklar verilmez”şeklinde dile getirdi.
...
İTTİFAK OLURSA İNEGÖL’Ü KAZANIRIZ...
Yerel seçimlere az kala özellikle muhalefet partilerinin yollarını belirledikleri hala söylenemez.
Ve bu durumdan seçmen kadar iktidarın da sıkıldığına şüphe yok!
Kaldı ki, muhalefet partilerinin seçime ittifakla mı, iş birliği ile mi yoksa bir başlarına mı gireceklerinin belirsizliğinden kaynaklı,
Muhalefetin durumuna göre adaylarını belirleyecek olan iktidarı da, bekleme durumunda bırakmış gibi görünüyor...
Keza ittifak halinde güçleneceği muhtemel muhalefetin karşısına, duygulara kapılıp öylesine bir aday çıkarılamayacağı gibi,
Tersi bir durumda ise, yani muhalefet partileri “Kendi logomu isterim” diyerek, bağımsızlık bayrağını açarlarsa, iktidar da o zaman istediği, herhangi bir adayla özgürlük bayrağını açıp yine bir galibiyet şarkısı söyleyeceğinin farkında...
Bu sebeple de belli ki, “Beklemeye değer” diye düşünüyorlar.
...
Öncel ile konuşmamızda dikkat çeken bir diğer mevzu ise, her ne kadar mevcut durum itibariyle bazı bölgelerde Gelecek Partisi ile bir işbirliğinin olacağını belirtseler de, gönülleri genel seçimlerde olduğu gibi bir masanın etrafında toplanmaktan yana...
Hatta böyle bir birliktelikte Saadet Partisi olarak İnegöl’ü kazanacaklarından da eminler!
Ve diyorlar ki; “Her ne kadar Genel Başkanımız partililerimizin isteği üzerine tüm bölgelerde, kendi logomuzla girmek taraftarı olsa da,
İnegöl gibi kazanacağımıza inandığımız yerlerde ve diğer partilerin güçlü olduğu bölgelerde karşılıklı iş birliği yapma taraftarı olduğunu da belirtiyor.”
Yine sohbetimizin ilerleyen dakikalarında, siyasette ön yargılı olmamak gerektiğini zaman zaman ummadığımız partilerle dahi ittifak yapılabileceğini, ittifaka açık olduklarını ve içinde bulunduğumuz süreç itibariyle bunun gerekliliğini ifade etseler de,
Belli ki onlar da bu ittifaka engel tek isim olarak Meral Akşener’i görüyorlar ve bu sebeple bunun biraz zor olacağını da düşünüyorlar.
Ve Kılıçdaroğlu’nu ittifaka zarar vermekle, seçimi kaybetmelerine neden olmakla suçlayan ve kimi zaman hak da verilen Akşener;
Şimdilerde gerek partisini, gerek ona güvenen seçmenini ve gerekse güç birliği sağlamak adına “İttifak yapalım” diyen siyasi partilere karşı durarak, ısrarla kaybedeceği muhtemel bir seçime girmeyi düşünürken,
Yine bir hüsran yaşarsa, sonrasında kimleri suçlayacak acaba diye merak ediyoruz...
Yorumlar
Kalan Karakter: