29 Nisan-7 Mayıs günleri arasında 20.’ncisi düzenlenecek TÜYAP Bursa Kitap Fuarının tanıtım toplantısı bugün Almira Otel’de gerçekleşti.
Basına özel yapılan toplantıda, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz, Mudanya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmi Gürsakal, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, Milli Eğitim İl Müdürü Seyit Ali Büyük ve BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Erol Kılıç da katılım sağladı.
300’e yakın yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılacağı fuarda 70’den fazla panel,söyleşi, atölye çalışmaları, kültür etkinlikleri ve birçok ünlü yazarla da imza günleri kapsamında sohbet imkanıda bulacak kitap severler...
Büyükşehir Belediyesinin de ciddi destekleri olan fuara, bildiğimiz üzere her yaş grubundan insanın ilgisi oldukça yoğun oluyor.
Aslında Bursa’da yapılan tüm kültür etkinliklerine ilgi genelde büyük...
Tek sıkıntı Bursa’nın Büyükşehir olmasına ve milyonlarca insanın yaşamasına rağmen bu etkinliklerin maalesef yeterli sayıda yapılmaması.
Özellikle doğu tarafı diye tabir ettiğimiz Osmangazi, Yıldırım ve devam eden bölgelerde maalesef kültürel etkinlikler yok denecek kadar az diyebiliriz.
Hatta bırakın kültürel sosyal etkinlikleri yıllarca buradaki çocukların, gençlerin gidecekleri kütüphane bile yoktu.
Öyle ki Yıldırım Belediyesi Uyumayan Kütüphaneleri açtığında, çocuklar sabahın alacağı karanlığında bu kütüphanelere gidip ders çalışmak için sıraya giriyorlardı. Ve bazen o kadar yoğunluk oluyormuş ki, çocukların bir kısmı geri dönmek zorunda kalıyormuş.
Yani demem o ki; bu çocuklar ilgisiz kalmış bölgenin, belki de değeri bilinmeyen cennet şehrin bilgiye aç çocukları.
Ve şikayet ettiğimiz kötü alışkanlıkların bir çoğu kültürel ve sosyal yönden doyurulmayan çocuklarda, çok daha fazla olduğunu bir çoğumuz biliyoruz.
Ve bu nokta da Bursa’nın Doğu ve Batısı arasındaki yaşam tarzını, sadece insanların ekonomik ve eğitim düzeylerine bağladığımızda, asıl yanlışı yapıyor sayılmaz mıyız!
Çünkü bu büyük bir kısır döngüye sebep olarak bir bölgenin gittikçe geriye doğru, diğer bölgenin ise devamlı bir ilerleme içinde olmasına;
Ve bütünsel olarak şehrin gerçek anlamda gelişememesine de neden olmakla beraber ötekileşmelerinde bir türlü aşılamamasına meydan vermekte maalesef!
...
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SUS PUS, KEM KÜM!
Kitap fuarı tanıtımında her ne kadar bu konulara değinilmese de;
Dijital dünyadan kopamayan çocuklar için kitap okumanın öneminden bahsedilirken;
TÜYAP fuarının bu anlamda, çocuklara kitaplarla ilgili sunacağımız güzel bir aktivite olacağından da bolca bahsedildi.
Tanıtımda Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk;
Avrupadaki en büyük kitapevlerinden birinin Bursa’da olduğundan bahsederken, ayrıca kitap ticaretinin yani dolayısıyla kitap okuma oranlarına değindi ve:
“İstanbul ve Ankara’nın gerisinde olsak da, İzmir’in önüne geçmemiz çok mühim ve sevindirici” dedi.
Fakat söz sırası Mudanya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmi Gürsakal’a geldiğinde;
Gürsakal, Kocatürk’ün sözlerine ithafen:
Kocatürk’ün Bursa’nın İzmir’in önüne geçtiğiyle ilgili sözlerine çok şaşırdığını;
“Flaş flaş flaş haber” diye ifade ederken, biraz da inanmadığını gülerek ima ediyor gibiydi.
Hatta bunun üzerine , sonradan tekrar söz alan Kenan Kocatürk de Necmi Gürsakal’a dönerek;
“Lütfen Bursa’yı güzel şehrimizi küçümsemeyelim” şeklinde sitemkar bir tavır sergilediği gözlerden kaçmadı.
Konuşmalardan sonra soru alınırken; merak ettiğim iki suali İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’e yönelttim:
“Seyit Ali Bey; Deprem sürecinde Hatay’dan Bursa’ya atandınız. O bölgeyi ve depremzede çocukların bulundukları durumu çok iyi bildiğinizi tahmin ediyorum. Bu sebeple TÜYAP Fuarı kapsamında onları bu etkinlikte misafir etmeyi düşünüyor musunuz?
İkinci sorum ise; Biraz önce bazı köylerde kütüphaneler oluşturacağınızdan bahsettiniz. Deprem bölgesinin malum şartları gereği, buradaki konuklarımızla beraber o bölgede de böylesi girişimlerde bulunacak mısınız?”
Gerçekten kötü bir şey mi söyledim acaba anlayamadım.
Çünkü Milli Eğitim Müdürümüzün birden rengi kıpkırmızı oldu, öyle ki salondaki diğer arkadaşlarımız bile farketmiş!
Yanıtı ise şu oldu;
“ Hmm, kem küm küm, kem hmm sayın rektörümüzle bir konuşabiliriz” gibi bir şeyler söyledi ama hiç birimiz hiçbir şey anlamadık!
Gerçekten ne oldu, kesin bir şeyler oldu ama acaba olan neydi!
Yorumlar
Kalan Karakter: