Bugün Cumhuriyet Bayramı…
Ne mutlu bize, ne mutlu ki 100 yıla yakın bir zamandır kutluyoruz. 99 yıldır yıkmaya çalışanlara içten veya dıştan olsun oynanan tüm oyunlara karşın bu ülkenin insanı Cumhuriyeti korumayı, ayakta tutmayı başarmıştır.
Az şey yaşamadı Cumhuriyet!
Ne badireler atlattı hem de kurulduğu ilk günden itibaren…
Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiği gün mecliste kendilerine sorulmadan bu öneriyi sunan Mustafa Kemal’in Cumhuriyet fikrine karşı çıksalar da kimileri konuşmaların devamında ikna olmuşlardı.
Fakat yine de ayrılanlar ve muhalif olanlar olmuştur. Sonrasında ise aynı kişiler demokrasinin gereği olan çok partili sistemin uygulanması gerektiği üzerine söylemlere başlar. Yani Cumhuriyet’in ilanına karşı çıkanlar daha 1 yıl olmadan bu söylemleri dile getirmeye başlamışlardı.
1925’ten itibaren birkaç parti oluşturulsa da başka amaçlara hizmet etmeleri fazla uzun ömürlü olmamalarına sebep olmuştur.
1930’a kadar Atatürk’ün desteğiyle çok partili sisteme geçiş denemeleri olsa da kendi kendilerini feshetmişler ve 1946’ya kadar çok partili sisteme geçmek için ortamın henüz hazır olmadığı anlaşılmıştır.
Cumhuriyet karşıtları her zaman olmuştur. Bazen muhafazakarlık kılıfı altında, bazen dışardan gelen müdahaleler, bazen terör örgütlerinin Cumhuriyet değerlerine ve bu değerlere sahip çıkanları silmeye çalışmaları, hatta katletmeleri dahi görülmüştür.
Cumhuriyetin kısa sürede sosyal ve kültürel anlamda birçok inkılaplara sahne olması Cumhuriyet karşıtı bazıları için “din elden gidiyor” algısı yaratmış, sonrasında ise bu algıdan güç alarak birçok ayaklanma meydana gelmiş. Hatta Mustafa Kemal’e suikast girişimine kadar varmıştır bu olaylar.
Neyse ki dini bahane eden grupların söylemi laiklik ilkesiyle halka vicdan özgürlüğünün sağlanarak halkın din meselesinde de hürriyete kavuştuğu Anayasamıza alınarak, din konusunda da insanların kafasında ki şaibeler ve bundan nemalanan gruplar için belirleyici olmuştur.
Tabii ki bu, zaman zaman görmezden gelinmiş zaman zaman bu ilke kimilerinin kendi bakış açılarına göre yorumlanarak laikliğin amacından çıkılmaya çalışılmışsa da Cumhuriyet değerlerini çoğunluğun benimsediği halk tarafından demokratik yöntemlerle sınırların aşılmasına engel olunmuştur.
İslâm dininin inançları, ibadet ve
Evet bugün Cumhuriyet Bayramı…
Birçok mesajlar, atamızın sözleri sosyal medyayı boy boy süslüyor. Tabii ki bu gurur verici bir durum.
Ama en önemli konu cumhuriyeti sadece bayramlarda değil, hiçbir zaman unutmamalıyız!
Cumhuriyet halka ait olduğu için demokratiktir. Halkın iradesi demokrasiyi meydana getirir. İkisi ayrılmaz bir bütündür. Cumhuriyet demokrasinin şartlarına uyabildiği ve uyduğu kadar güçlüdür. Bu yüzden de samimiyetle korumamız, haklarımızı yeri geldikçe kullanmamız bizim Cumhuriyete karşı hem sorumluluğumuz hem borcumuzdur.
Demokrasi ilkesi, egemenliğin millette olduğunu, başka yerde olamayacağını gerektirir. Bu suretle demokrasi ilkesi, siyasi kuvvetin, egemenliğin kaynağına ve meşruiyetine temas etmektedir. Demokrasinin tam ve en belirgin hükümet şekli Cumhuriyettir.
Mustafa Kemal Atatürk
Yorumlar
Kalan Karakter: