Geçen hafta emekli ve memurlar, maaş artışları açıklandıktan sonra oldukça hayal kırıklığına uğradılar...
Üstelik TÜİK enflasyon oranlarına göre belirleneceği söylendiği halde, bu kadar düşük olacağı yine de beklenmiyordu...
Eh malumunuz üzere TÜİK mis gibi bir tablo çıkarınca enflasyon verilerinde, maaşlar da yine dibi gördü.
Hal böyle olunca emekliler ve memurlar “yeter artık”deyip üst üste basın açıklamaları, eylemler yapmaya başladı.
Faydası olur mu?
Belli mi olur!
Üstelik seçim arifesi...
Hem baksanıza bazı marketler fiyatları 1 aylığına sabitledi!
Bu emeklilere destek mi, yoksa zam artışlarını belirleyenlere destek veya şirinlik mi bilemiyorum.
Ama, belli ki emekli ve memurların ilgisini çekemediler.
Çünkü sabitlenen fiyatlar bile bu cüzi maaş artışlarına refahı getiremiyor maalesef.
Hem 1 ay sonrası için de bu boşluğu, iki katıyla doldurmayacaklarının da garantisi yok!
...
Geçen hafta perşembe günü BÜRO-İŞ, İhsaniye Vergi Dairesi önünde maaş zamlarını protesto etmek için bir basın açıklaması yaptı.
Geçtiğimiz günlerde de SGK önünde bir eylem yapmış ve yandaş sendikaların, farklı koşullarda ve maaşlarla çalıştıklarını belirtmişlerdi. Perşembe günü yaptıkları açıklamada da;
“Sefalet zammı değil, insanca yaşam ücreti istiyoruz. Alınan ücretlerin büyük bölümü kira elektrik doğalgaz faturalarına gittiğinden kamu çalışanlarının büyük çoğunluğu ya kredi çekerek yada kredi kartı kullanmak zorunda kalıyor yani kısacası borçlanarak geçinmeye çalışıyor. Durum böyle iken hükümet yetkilileri çalışanları enflasyona ezdirmedik açıklamaları ile algı oluşturuyor. Ancak zamlar karşısında kamu emekçilerinin enflasyona ezdirmeyi geçtik adeta pestili çıkarılmış durumda”ifadelerini kullandılar.
Ayrıca bu doğrultuda, Birleşik KAMU-İŞ Konfederasyonu da bir bildiri yayınlayarak;
“Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak açıkladığı, sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30 oranını ulufe dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjdelediği zam oranı yasadışı olarak gerçekleşmiştir" açıklamasında blundular.
Ayrıca, 12 Ocak'ta “Karar senin! Ya açlık sınırında bir yaşam, ya emek mücadelesi” adı altında 1 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını belirttiler...
...
Cuma günü ise CHP Bursa İl Başkanlığı emekli sendikalarıyla beraber Kent Meydanı'nda maaş zamlarını protesto eylemi gerçekleştirdiler. Katılımın yüksek olduğu eylemde, basın açıklamasını yapan İl Başkanı Turgut Özkan:
“Ak Parti Genel Başkanı açlık sınırının aralık itibariyle 8 bin 130 TL olduğu ülkemizde, 5500 TL emekli aylığı vermekle övünüyor. Partimizin en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi teklifini ise reddediyor. Neden? Çünkü, saray ülkenin kaynaklarını, hazinesini, kimi üç, kimi dört, kimi ise beş yerden maaş alan danışmanlarına, faiz lobilerine, 5' li çeteye, ballı müteahhitlere aktarıyor”dedi.
Ayrıca yine pazar günü staj ve çıraklık mağdurları, Şehreküstü Meydanı'nda EYT dışında kalmaları nedeniyle “uygulanan adaletsizliğin giderilmesi” adına basın açıklaması yaparken;
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası da, bugün (9 Ocak 2023) 81 ilde eş zamanlı olarak “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıklamış olduğu muhasebe ücretlerindeki yüzde 85’lik artışı kabul etmediklerini” belirten bir basın açıklaması yapacak.
...
HAFTAYA DAMGASINI ZİNCİRLE VURDU!
Ama itiraf etmem gerekir ki haftaya damga vuran eylem İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’ndan geldi.
Bildiğimiz üzere Türkoğlu eylemlerinde, asla sıradan olmamıştır. Sadece metin okumak ona göre değil!
Mutlaka bir farkındalık yaratır.
Perşembe günü Uludağ Milli Parkı’nın Alan Başkanlığı’na verilmesi teklifini protesto etmek amacıyla, Milli Park kapısında zincirli ve kilitli bir eylem yapacağını öğrendik.
Fakat bu kez yapılanın, Türkoğlu’nun planladığından da farklı bir eylem olduğu söylenebilir.
Çünkü Bursa Valiliğince izin verilmeyen eylem, güvenlik güçleriyle engellendi.
Ama Türkoğlu vazgeçmedi ve "Sıkıntı yok!" diyerek, zincirli kilitli basın açıklamasını jandarma noktasının önünde yaptı.
Türkoğlu: ”Partilerin basın açıklaması anayasal bir haktır. Öncesinden bilgilendirdiğimiz halde yasak getirdiniz. Canınız sağolsun! Ancak bilinsin ki, bizler de Bursa’nın en önemli değeri Uludağ’ımız için kurulan rant zincirine geçit vermeyeceğiz” dedi.
Yani Türkoğlu, engellere inat eylemini yaptı. Hatta yasak sebebiyle tahmin edilenden, daha fazla ses getirdi.
...
Yazımın başlığındaki gibi, eylemler hız kesmiyor!
Özellikle son zamanlarda...
Bu eylemler bakış açısına göre;
Vatandaşın yetkililere serzenişleri, memnuniyetsizlikleri, şikayetleri , bıkkınlıkları ve belki de seçim öncesi bir şans vermek için şartlarıyken,
Diğer taraftan ise,
Artık bir değişim isteğinin nedenlerini belirtmek, nedensiz olmadığını açıklamak gibi görülebilir belki de...
Nedeni, amaçları farklı olsa da;
Üst üste yapılan protestolar, eylemler ve basın açıklamalarının sebebi bize gösteriyor ki sorun;
Vatandaşın refah düzeyinin iyiden iyiye düşmesi,
Orta gelirlinin neredeyse yok olması,
Aşağıdakilerin yukarıdakilere bakmaktan boynunu dik tutamaz hale gelmesi,
Ve tabii ki;
yukarıdakilerin aşağıdakileri göremeyecekleri kadar yükseklerde oluşu...
Durum aynen böyle!..
Yorumlar
Kalan Karakter: